24 Mayıs 2020 Pazar

ŞİİLİK VE SÜNNİLİK
(19. YAZI)
TAKLİT : Hayvanların boynuna takılan, yulardan alınmış bir kelimedir.
 "Taklit" "gerdanlık" anlamına gelmektedir.
 Yani yularını başkasının eline verip güdülen bir varlık gibi,
aklı kullanmadan, tefekkür etmeden ve hiçbir  sorgulama yapmadan
onun peşinden giden, hatta onun binlerce sene evvel yaptığının aynısını yapan bir kişiye "mukallit" yani "taklitçi" denir.
 Bu ahlak ve inanca göre başkasına ait itikad, fikir, söz ve hareketlerin doğruluğunun delilini, gerekçesini, hak ve batıl olup olmadığını araştırmadan olduğu gibi  kabul etme anlamına gelmektedir.
 Kur'an'ı Mübin birçok âyetinde atalarını körü körüne taklit edenleri şiddetli bir şekilde kınamakta ve hidayet'in ataların uydurma dinini  taklit etmede değil,
Allah tarafından "inzal" indirilmiş vahiy dininde  olduğunu açık olarak ortaya koymaktadır.
",,,,,de ki: Ben Allah'ın indirdiği kitaba iman ederim,,,,,"(Şura, 15)
"Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler,,,,"
 (Bakara, 4)
"De ki: Biz, Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve oğullarına indirilenlere, Musa, İsa ve tüm Nebi'lere Rableri tarafından verilenlere iman ettik.
 Onları birbirinden ayırdetmeyiz. Biz ancak O'na teslim oluruz"
(Bakara, 84)
 Evet hidayet kesin olarak Allah tarafından indirilen vahiy dininde aranması gerekir.
       İŞTE SİZE MUHTEŞEM BİR ÂYET
"(Ey Resul!) De ki: Eğer haktan saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum. EĞER HİDAYETİ BULURSAM, BU DA RABBİMİN BANA VAHYETTİĞİ KUR'AN SAYESİNDEDİR"
(Sebe, 50)
 Allah'ın indirdiği vahyin haricinde  hidayet arayanlar sapıklığın bataklığında kalmaya mahkumdur.
 İŞTE AYETLER
"Onlara (müşriklere):
"Allah'ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar "Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola (dine) uyarız derler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış idiyseler?"
(Bakara, 170)
(Hidayet çağrısına kulak vermeyen) kafirlerin durumu, sadece çobanın bağırıp çağırmasını işiten hayvanların durumuna benzer. Çünkü onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple akıllarını kullanmazlar"
(Bakara, 171)
 "Onlara, "Allah'ın indirdiğine ve Resul'e gelin" denildiği vakit, babalarımızı üzerinde  bulduğumuz yol bize yeter" derler.
 Ya ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru  yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?"
( Maide, 104)
"Onlara "Allah'ın indirdiğine uyun" denildiğinde: Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan, onları alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse?"
( Lokman, 21)
 "Yoksa bundan önce onlara bir kitap verdik de ona mı tutunuyorlar?
 Hayır! Sadece, biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk,
biz de onların izinde gidiyoruz" derler.
Senden önce de hangi memlekete uyarıcı göndermişsek  mutlaka oranın varlıklıları: Babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerine uyarız, derlerdi.
(Elçileri) Ben size, babalarınızı üzerinde bulduğunuz dinden daha doğrusunu getirmişsem ( yine mi bana uymazsınız)? deyince,  dediler ki:
Doğrusu biz sizinle gönderilen şeyi(Tevhid'i)  inkar ediyoruz.
 Biz de onlardan İntikam aldık. Bak, yalanlayanların sonu nasıl oldu"
(Zuhruf, 21, 22, 23, 24, 25)
Şia ve Ehli Sünnet dininin âlimleri atalarının uydurma  dinini taklit etmektedir.
Yoksa bu âyetler gibi yüzlerce âyet  boşuna indirilmemiştir.
Bu âyetlerin güncellenmesi kesinlikle Şia ve Ehli Sünnet'in uydurma atalar dinidir.
Ancak buradaki "Atalardan" maksadın "din ataları" ve "din  önderleri" oldukları  unutulmamalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder