24 Mayıs 2020 Pazar

KUR'AN İLE RİVAYETLER ARASINDA GİDİP GELEN HOCALARIMIZA
 (5. YAZI)
Allah tarafından gelen vahiy gerçekten çok  önemlidir.
Elçilere ve Nebi'lere  bile hidayet  ve istikamet çizen, Allah'tan indirilen vahiy'dir.
 Allah'tan indirilen vahiy olmazsa elçi tek başına kendiliğinden bir yön ve hidayet belirleyemez, şaşkınlık ve hayret içerisinde kalmaya mahkum olur.
Bu gerçeği  Kur'an şu şekilde ortaya koymaktadır.
"(O Allah) seni (yolunu)  şaşırmış(ne yapacağını bilmez bir durumda)  bulup da sana  yol göstermedi mi?"
(Duha,7)
"De ki: Eğer (haktan) saparsam, kendi aleyhime sapmış olurum.
 Eğer doğru yolu bulursam, bu da Rabbimin bana vahyettiği (Kur'an) sayesindedir.
Şüphesiz O, her şeyi işiten,yakın olandır "
(Sebe, 50)
ALLAH'IN RAHMETİ EN ÇOK ELÇİLER ÜZERİNDE TECELLİ EDER,
ÇÜNKÜ ONLARA ELÇİLİK GİBİ DÜNYANIN EN ŞEREFLİ  GÖREVİNİ VERMİŞTİR.
"Allah'ın sana lütfu ve rahmeti  olmasaydı, onlardan  bir  güruh  seni  saptırmaya yeltenmişti.
Onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiç bir zarar veremezler.
Allah sana Kitab-ı ve hikmeti (Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünü idrak etme yeteneği) indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir.
Allah'ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur "(Nisa, 113)
"İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik.
Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin.
Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle  doğru  yola  eriştirdiğimiz bir nur kıldık.
Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin "(Şura, 52)
Bunlar vahyin ne kadar önemli olduğu ile alakalı Kur'an  ayetleridir.
ELÇİN'İN ÖNEMİ:
Vahiy, elçi olan kişinin dilinde hayat bulur.
Allah'ın gönderdiği Elçiler olmazsa vahiy diye bir şey olmaz.
Yüce Allah,  Resul vasıtasıyla insanlarla iletişim kurar. Vahyin insanlara ulaştırılmasında en ideal yöntem budur.
Bu yüzden Kur'an Elçilik makam ve mertebesinin üzerinde çok durur.
Vahiy Elçilik makam ve mertebesine o kadar değer verir ki, neredeyse Elçi'ye vahiy'den daha çok gönderme yapılır.
Çünkü elçinin örnekliği,
vahyi canlı olarak ortaya koyma,
dil ile onu hayata aktarma ve onu tam olarak yaşama vahiy'den daha değerli unsurlardır.
İnsanların üzerinde etkili olan vahiy'den daha çok onun mükemmel olarak hayata aktarılması ve eksiksiz yaşanmasıdır .
 Özellikle son vahiy olan Kur'an'ın Arapça olarak indirilmesi onun kitabın ve yazının gücünden daha çok  sözün gücüne sahip olduğu inkâr edilmez bir hakikat kılmıştır.
Sözün gücü karşısında yazının gücü yok zayıf kalır.
 İnsanlar kitaptan daha fazla söz, hitabet ve hareketlerden etkilenirler.
Kitap Elçiye o kadar gönderme yapar ki, gerçekten dinde Elçi olmazsa olmaz bir öneme sahiptir.
Kısacası ELÇİ KONUŞAN CANLI KUR'AN'DIR:
Bunun için Resule (Elçiye) itaat Allah'a itaat,
Elçiye (Resüle) isyan Allah'a isyan,
Elçiyi yalanlama Allah'ın ayetlerine karşı gelmek olarak kabul edilmiştir.
Allah Resul(Elçi) göndermediği hiçbir ümmeti helak etmemiştir.
Elçi göndermediği hiç kimseyi  cehennemde azap etmeyecektir. 
 Kuran'da  "Nebiyallah" ibaresi geçmez,  "Resülüllah" ibaresi geçer.
 Çünkü "SON VAHİY'DE"  İletişim  "RESUL" ile  kurulur, "NEBİ" ile  değil.
"Ve "ALLAH ELÇİSİ( RESULALLAHİ) Meryem oğlu  İsa'yı öldürdük" demeleri yüzünden (onları lanetledik),,,,,,,
(Nisa, 157)
" Ey ehli kitap! Dininizde aşırı gitmeyin ve Allah hakkında, gerçekten başkasını söylemeyin, Meryem oğlu İsa Mesih, ancak ALLAH'IN RESULÜDÜR(RESÜLÜLLAHİ)
 ( O) Allah'ın Meryem'e ulaştırdığı "Kün:Ol " kelimesinin eseridir,
 O'ndan bir ruhtur.
 (O'nun tarafından gönderilmiş,  yahu teyit edilmiş,  ve yahut da Cebrail tarafından üfürülmüş bir ruhtur).
 Şu halde ALLAH'A ve ELÇİLERİNE iman edin "Allah Üçtür" demeyin, sizin için hayırlı olmak üzere bundan vazgeçin.
 Allah ancak  bir tek Allah'tır.  O,  çocuğu olmaktan münezzehtir.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi o'nundur. Vekil olarak Allah Yeter"
( Nisa, 171)
" Bir zaman Musa kavmine: Ey kavmim!
 Benim, ALLAH'IN'ın size gönderdiği ELÇİSİ(RESÜLÜLLAHİ) olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz? demişti.
 Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini saptırmıştı.
 Allah fasıklar topluluğunu doğru yola iletmez"
(Saff,5)
" Hatırla ki,  Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size ALLAH'IN  ELÇİSİYİM,(RESÜLÜLLAHİ) benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmet adında bir ELÇİYİ de müjdeleyici olarak geldim, demişti.
 Fakat o, kendilerine apaçık deliller getirince bu apaçık bir büyüdür dediler"
(Saff, 6)
"Muhammed Allah'ın Elçisidir,,,,(Fetih, 29)
",,,,, Semud Kavmi azgınlığı yüzünden (ALLAH'IN ELÇİSİNİ) yalanladı.
Onların en şâki olanı ( deveyi kesmek için) atıldığında, ALLAH'IN RESULÜ(RESÜLÜLLAHİ)  onlara:" Allah'ın devesine ve onun su  hakkına o dokunmayın" dedi.
" Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. bunun üzerine Rableri  günahları sebebiyle onlara büyük bir felaket gönderdi ve hepsini helak etti "
(Şems, 11, 14)
Hatta Kur'an'ın hiçbir ayetinde zamir ile de olsa "Nebi" Allah'a bağlanmamıştır.
Yani Kur'an'ı Mübin'de yüzlerce yerde "RESÜLİHİ" (ELÇİSİ) "RUSULİHİ"(ELÇİLERİ) geçtiği halde, bir yerde bile "Nebiyyihi"(Nebi'si)
geçmez.
Ancak İsrailoğullarına elçi makam ve mertebesine ulaşmayan  Nebiler gönderilmiştir.
Bu yüzden İsrailoğullarına gönderilen Nebiler için "ENBİYAALLAHİ " buyrulduğunu müşahede ediyoruz.
Mesela, Bakara, 91,,,,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder