ŞİİLİK VE SÜNNİLİK
(15. YAZI)
Kur'an'da yüzlerce âyet Şia ve Ehli Sünnet'in bâtıl olduklarına işaret etmekle beraber şu iki âyet gerçekten çok önemlidir.
"Onlardan önce Nuh kavmi ve bunlardan sonraki topluluklar da (elçilerini) engellemeye, her ümmet kendi elçisini yakalamaya azmetmişti.
Batılı hakkın yerine koymak için mücadele etmişlerdir.
Bunun üzerine ben onları kıskıvrak yakaladım. İşte cezalandırmamın nasıl olduğunu gör!
(Mümin, 5)
(Onlara denir ki) İşte bu (azabın) sebebi şudur: Tek Allah'a ibadete çağrıldığınız zaman inkar ederseniz. O'na şirk koşulunca hemen tasdik edersiniz.
Artık hüküm yücelerin yücesi Allah'ındır"
(Mümin, 12)
İşte 1350 yıldan beri gelen ve temelinde Kur'an'sızlık ve koyu karanlık cehaletin bulunduğu bu anlayış sahiplerine
"Kur'an'da neden "Nebi"ye ve "Muhammed'"e itaat etmenin emredilmediği,
Kur'an'ı okuma, onu tebliğ etme, beyan etme (duyurma) ilan etme,
tekzip, İsyan, küfür, tasdik, helal ve haram kılma, karşı gelme gibi bir çok kavramın neden "Resul" ile ilgili olduğunu nasıl anlatacaksınız.
"Nebi'nin Allah'a karşı hata ettiğini,
( Tevbe, 113, Tahrim, 1)
"Resul'ün ise hatadan masum olduğunu, çünkü görevinin sadece Allah tarafından indirilen vahyi tebliğ ettiğini, bundan dolayı Resul'e mutlak itaatin emredildiğini,
Nebi'ye niçin itaatin emredilmediğini, Nebi'nin gece gündüz, yirmi dört saat, yirmi üç sene, her durumda, her an ve zamanda, vefat edinceye kadar "Nebi"'lik ünvanının ondan ayrılmayacağını,
fakat "Resul'"ün kendisine vahiy gelip onu insanlara ulaştırdığı andaki konumu ile ilgili resmi bir görevlendirme olduğunu nasıl anlatacağız.
Resul'ün bütün bağlantısının vahiy olduğunu " "De ki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim.(şu var ki) bana, ilâh'ınızın, sadece bir tek ilah olduğu vahyediliyor.
Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi iş yapsın Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak koşmasın"
( Kehf, 110)
"De ki: Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Bana ilâh'ınızın bir tek ilah olduğu vahiy ediliyor. Artık sadece O'na yönelin, O'ndan mağfiret dileyin. Şirk koşanların vay haline"
( Fussilet, 6)
"Resul'ün hadislerle hiçbir ilişkisinin olmadığını, bu karanlık Kur'an cahillerine nasıl anlatacağız?
Hadisleri toplayanların yaşadıkları dönemler.
Buhari- 238, Müslüm- 243, Ebu Davud- 256, Tirmizi- 260, Nesai - 286, İbni mace- 263,
Şiilerin sayıca en kalabalık kolunu oluşturan "Caferiler"
(İsna aşeriyye) hilafetin Hz Ali ve onun Hz Fatıma'dan gelen soyundan sadece on iki imama özgü olduğunu ve Kur'an'ı tam olarak sadece bu imamların anlayabileceğini ileri sürerler.
Bu imamlar şunlardır.
1-) Ali Bin Ebi Talip (öl. 40 /660)
2-) Hasan Bin Ali (öl. 49/ 669)
3-) Hüseyin Bin Ali (öl. 61/ 680)
4-) Ali Zeynel Abidin (öl. 92/ 710)
5-) Muhammed Bakır (öl. 114 /731)
6-) Cafer es sadık (öl. 148/ 765)
7-) Musa Kazım (öl. 183/ 799)
8 -)Ali Rıza (öl. 202/ 817)
9-) Muhammed Cevad ( öl. 220/ 835)
10-) Ali el Hadi (öl. 254/ 868)
11-) Hasan el-askeri (öl. 260/ 873)
12-) Muhammed Bin Hasan el-askeri el-Mehdi.
Şia'ya göre on ikinci imam genç yaşta 260/ 873 yılından sonra gizlenmiş, yani evlerinin mahzenine girip kaybolmuş ve bir daha ortaya çıkmamıştır.
Şia ve Ehli Sünnet'in hadis kaynaklarına göre "Gaib" olan bu İmam "Mehdi-i muntazar" "Beklenilnen Mehdi" kıyamet günü yaklaşınca tekrar dönecektir.
Şia'nın dini önderleri olan büyük müctehidler (Âyetullahlar) bu (Gaib) imamın vekili durumundadırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder