RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN ŞİRK , HURAFE VE YALANLAR.
( 11. YAZI )
Said Nursi'nin Risalei Nur Külliyatına aldığı yalan rivayetleri ele almamızın esas sebebi, Ehli Sünnet ve Şia'nın kaynaklarındaki hurafe ve uydurma haberlerin ne kadar çok olduğunu ortaya koymak, aynı zamanda Said Nursi'ye bir ilâh gibi iman edenlere, sorgusuz sualsiz aklını ona teslim eden Kur'an cahillerine bir mesaj iletmek içindir.
Yani bir taşla bir çok hurafeciyi ve Kur'anın yerine ikame ettikleri hurafeleri hedef almış oluyoruz. Çünkü Ehli Sünnet ve Şia'nın kaynaklarındaki hurafe rivayetler ümmetin başına büyük felaketler açmıştır.
Ehli Sünnet ve Şia'nın mensupları tâbi oldukları dinin ne kadar uydurma ve yalan, rivayetlerinin ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değildirler.
Bu yüzden kaynağı kurutmadan cehaletin ve vahşetin önüne geçmek mümkün değildir.
Terör örgütlerinin hepsi bu zehirli ve ölümcül kaynaklardan beslenmektedirler.
Yoksa Rahmân ve Rahim olan Allah'ın hidayet kaynağından böyle cehalet ve vahşet çıkarmak mümkün değildir.
"İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın ayetleridir.
Artık Allah'tan ve onun ayetlerinden başka hangi söze iman edecekler"
( Casiye- 6)
Ehli Sünnet ve Şia'nın din olarak edindikleri kaynaklardaki rivayetleri Said Nursi'nin Mektubat 19.Mektup Mücizatı Ahmediyesinden aktarmaya devam ediyoruz.
Diyor ki, "Sahihi Tirmizi, nakli sahih ile İbni Abbas'tan haber veriyorlar ki :
İbni Abbas dedi ki :
Resulü Ekrem bir arabiye ferman etti "Ben bu âğacın şu dalını çağırırsam, yanıma gelse iman edecekmisin?
"Evet " dedi. Resülü Ekrem çağırdı.
O urcun ( dal ) ağacının başından kopup Resulü Ekrem ( a.s.m ) ın yanına atladı, geldi. Sonra emretti, yine yerine gitti.
( Sayfa -129)
Tekrar tekrar kaynak veriyoruz ki, bazıları Risalei Nur külliyatında böyle ahmakça hadisler yoktur demesinler.
Bir mümin için en büyük bela ve musibet,
Allah'ın kesin delil olarak gönderdiği kitabı anlamaya çalışmadan, bu akılsız uydurma hurafeleri yıllarca gerçekmiş gibi okur da okur, onlara Kur'an gibi iman eder.
Kur'anın, aklın ve ilmin kabul etmediği bu hurafelere inanan bir cemaat hakiki anlamda yeryüzünde hizmette bulunmasının ve sonuca ulaşmasının mümkün olmadığını herkes görecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder