25 Ocak 2022 Salı
KUR'AN-I MÜBİN'İN MEÂLİ(118. YAZI)Tevbe Süresi 61-) Yine o münafıklardan: O (Nebi, her söyleneni dinleyen) bir kulaktır, diyerek Nebi'ye eziyet edenler de vardır. De ki: O, sizin için bir hayır kulağıdır. Çünkü o Allah’a iman eder, müminlere güvenir ve o, sizden iman edenler için de bir rahmettir. Allah’ın Resûlüne eziyet edenler için mutlaka elem verici bir azap vardır. (Nebi (a.s) kendi döneminde olan müminlere rahmet iken, Resül insanlar için bir rahmettir.(Enbiya-107) Bunun iki sebebi vardır. 1-) Nebi tarihseldir, Resül evrenseldir. 2-) Beşer Resül olan Muhammed (a.s) vefat ettikten sonra kitap Resül olan Kur'an kiyamet gününe kadar misyonuna devam edecektir. İşte Nebi ve Resülün arasında bulunan farklardan bir tanesi de budur.) 62-) Rızanızı almak için size (gelip) Allah’a yemin ederler. Eğer mümin iseler Allah'ı yani Resûlünü razı etmeleri hakka daha uygun olurdu. (Âyette Allah ve Resül kavramları bulunduğu halde, "en yurduhu" "onu razı etmeleri hakka daha uygun olurdu" denilmesi "yani" ibaresini koyma zorunluluğunu meydana getirdi. Bu sistem Resül için geçerli olan bir sistemdir. Nebi için böyle bir şey yoktur.) 63-) Hâla bilmediler mi ki, kim Allah'a yani Resûlüne isyan ederse elbette onun için, içinde kalacağı cehennem ateşi vardır. İşte bu azim bir rüsvaylıktır.(Yukarıdaki âyette geçen Resül kavramı kitap Resül için kullanılmıştır. Çünkü beşer Resül olan Muhammed (a.s) vefat etmiştir. Fakat kitap Resül kiyamet gününe kadar bâki kalacaktır. Hemde yeryüzünün bütün coğrafyalarına giderek ışık saçmaya devam edecektir. Beşer Resül olan Muhammed (a.s) kitap Resülün gittiği zaman ve coğrafyalara gitme imkanına sahip olamazdı. Çünkü onun hayatı ve imkanları son derece sınırlı idi.) 64-) Münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir sûrenin indirilmesinden çekinirler. De ki: Siz alay edin! Allah o çekindiğiniz şeyi ortaya çıkaracaktır. 65-) Eğer onlara, (niçin alay ettiklerini) sorarsan, elbette, biz sadece lafa dalmış şakalaşıyorduk, derler. De ki: Allah ile yani O’nun âyetleriyle yani O’nun Resülü ile mi alay ediyordunuz? (Âyette geçen "Allah ile yani O'nun âyetleriyle yani O'nun Resülü ile mi alay ediyorsunuz?" cümlesi, önemlidir. Yüce Allah Nebi'ye vahiy indirir, risâlet misyonu ile vahyi Resül tebliğ eder. İşte bundan dolayı ilgili tüm âyetlerde tebliğ kavramı Nebi bağlamında değil, Resül bağlamında kullanılmıştır. Yani vahiy Resülün dilinde hayat bulur. Dolayısıyla vahiy ile Resül arasında bir fark yoktur. İkisi de aynı değere sahiptir. Resül vahiy kadar değerlidir. Resul (a.s) ı Ehl-i Sünnet ve Şia'nın rivayetlerine eşitlemek, Allah Resülünü aşağılamak ve Risâlet misyonuna hakaret etmektir. Yüce Allah'a iftiradan sonra en büyük iftira budur. ) 66-) Boşuna özür dilemeyin; çünkü siz iman ettikten sonra tekrar kâfir oldunuz. Sizden (tevbe eden) bir tâifeyi affetsek bile, bir tâifeyi de mücrim (günahkar) olduklarından dolayı azap edeceğiz. 67-) Münafık erkekler ve münafık kadınlar (sizden değil), birbirlerindendir. Onlar münkeri emreder, mâruftan nehyeder ve cimrilik ederler. Onlar Allah’ı unuttular. Allah da onları unuttu! Çünkü münafıklar fâsıkların kendileridir. 68-) Allah erkek münafıklara da kadın münafıklara da kâfirlere de içinde kalacakları cehennem ateşini vâdetti. O, onlara yeter. Allah onlara lânet etmiştir! Onlar için devamlı bir azap vardır. 69-)(Ey münafıklar!) Siz de sizden öncekiler gibi (yaptınız). Onlar sizden kuvvetçe daha üstün, mal ve evlâtça daha çok idiler. Onlar (dünya malından) paylarına düşenden faydalandılar. İşte sizden öncekiler nasıl paylarına düşenden faydalandıysalar, siz de payınıza düşenden faydalandınız ve (bâtıla) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onların amelleri dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Ve onlar husrana uğrayanların kendileridir. 70-) Onlara kendilerinden evvelkilerin, Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin, İbrahim kavminin, Medyen ashabının ve altüst olan şehirlerin haberi ulaşmadı mı? Resülleri onlara beyyinatla (âyetlerle) gelmişlerdi. Yani Allah onlara zulmedecek değildi lâkin onlar kendi kendilerine zulmetmekte idiler. 71-) Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar mârufu emreder, münkerden nehyederler yani salât'ı ikâme ederler yani zekât'a (arınmaya) gelirler yani Allah'a yani Resûl'üne (Kur'an'a) itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah Aziz'dir, Hakim'dir. (Âyette bulunan Resül, kitap Resül ile ilgilidir. Çünkü ebedi ve evrensel misyona sahip olan beşer Resül değil, kitap Resül'dür. Ölümlü olan bir Resül'e müminlerin itaat etmesi mümkün değildir. Ayrıca itaat kavramı işitilen sesle ilgili bir durumdur. Allah Resülü Muhammed (a.s) hayatta olduğu sürece risalet misyonuna yani tebliğ ettiği vahye yani okuduğu Kur'an'a itaat etmek gerekli iken, vefat ettikten sonra artık kiyamet gününe kadar sadece kitap Resül'e itaat edilecektir.) 72-) Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedî kalmak üzere altından nehirler akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vâdetti. Allah’ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte azim kurtuluş da budur
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder