RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN ŞİRK, HURAFE VE YALANLAR
(73. YAZI )
RİSÂLE'İ NUR'DA İTİKÂDİ SAPMALAR (5)
Said Nursi diyor ki:
"Sıddık-ı Ekber (radıyallahu anh ) demiştir ki :
"Cehennemde vucudum o kadar büyüsün ki, Ehli imana yer kalmasın"
(Sözler- 706, Teşrini sani- 1950 )
"Ve Sıddık-ı Ekber'in,
"Cehennemde vucudum büyüsün, tâ ki ehli imana yer bulunmasın"
diye fedakarlıkta â'zami bir zerresini kazanmak fikriyle, biçare Said bütün ömründe tecerrüdü, (tecrit edilmişliği, yalnızlığı) istiğnayı (kanaat zenginliği) ihtiyar etmiş" (seçmiş)
(Rehberler- 159,160, Hanımlar Rehberi )
Said Nursi aynı konuya devam ederek diyor ki:
"Sıddık-ı Ekber (radıyallahu anh ) dediği gibi "Müminler Cehenneme gitmemek için Allah'tan isterim, benim vucudum büyüsün ki, onların yerine azap çeksin"diye söylediği kudsi fedakarlığın..."
(Emirdağ Lahikası- 11,137, Yirmiyedinci Mektuptan )
CEVAP :
Ebubekir'e nisbet edilen bu söz vaizlerin camilerin kürsü ve minberlerinde, müelliflerin kitaplarında, Risale'i Nur'dakinden biraz farklı olarak şu şekilde nakledilmektedir.
"Resulullah'ın hicranıyle ciğerleri parça parça olacak şekilde yanan ve Allah'ına
"Ey Rabbim! Yarın kıyamette benim vücudumu o derece büyüt ve sonra beni cehenneme at ki onu yalnız ben doldurayım, başkasına yer kalmasın!!!" diye yalvaran..."
Bu Ebu Bekir'e iftira olan sözler birçok yönden Kuran'ı Mübin'e aykırıdır.
Allah'ın kitabına göre âhirette cehennem azabının dehşetinden dolayı herkes birbirinden kaçar
"İşte o gün kişi, kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar. O gün herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır"
(Abese- 34, 37)
"Herkesin kazanacağı yalnız kendisine aittir. Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez" (Enam- 164 )
Daha önce dediğimiz gibi Allah'ın Elçileri Allah'tan cenneti istemişlerdir, cehennem azabından Allah'a sığınmışlardır.
Cehennem azabından Allah'a sığınmak iyi kulların özelliklerinden sayılmıştır.
"...Bu nimetler,
Ey Rabbimiz! İman ettik, bizim günahlarımızı bağışla, bizi cehennem azabından koru! diyen. Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan ve seher Vaktinde Allah'tan bağış dileyenler içindir"
( Ali İmran- 16, 17)
(Rahmanın has kulları) şöyle derler. "Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden uzaklaştır.
Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır. Orası cidden ne kötü bir yerleşme ve ikamet yeridir "
( Furkan- 65, 66)
"Ey Rabb'imiz! iman ettik bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru"
( Ali İmran- 16) (Bütün elçiler) hayır işlerinde koşuşurlar umarak ve korkarak bize yalvarırlardı. Onlar bize karşı derin saygı içindeydiler"
(Enbiya- 90)
"... Her nefis ölümü tadıcıdır. Ve ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metaından başka bir şey değildir"
(Âli İmran- 185
Güya Ebubekir (r.a) bunu insanlara olan merhametinden dolayı söylemiştir.
Eğer cehenneme girene merhamet edilecekse, Rahman ve Rahim olan Allah, merhametlilerin en merhametlisidir, onlara Allah merhamet ederdi.
Yüce Allah şöyle buyuruyor.
(Ey Nebi !) Hakkında azap hükmü gerçekleşmiş kimseyi ve ateşte olanı sen mi kurtaracaksın!"
(Zümer- 19 )
Şia, Ali, Hasan, Hüseyin, Fatma, Ehli Beyt ve 12 imam hakkında hadisler uydurmaya başlayınca, buna mukabil Emevi beslemesi
Ehli Sünnet'in yalancı muhaddisleri de, Şia'dan aşağı kalmamak için bir çok yalan ve uydurma rivayetlerle
Ebubekir, Ömer, Osman ve diğer sahabeler hakkında onları yücelten binlerce hadis uydurmuşlardır.
İşte bu Ebubekir rivayetleri onlardan biridir.
Said Nursi büyük çelişkiler içindedir, inanç ve fikirlerinin bağlam ve bütünlüğü bulunmamakta, hiç bir sisteme sahip olmamaktadır.
Çünkü "zalimler için yaşasın cehennem" diyen de odur.
Daha zalimlerle alakalı öyle şeyler söylüyor ki, onları yazarsam iş çok uzar.
Said Nursi diyor ki: "Ve Sıddık-ı Ekber'in "Cehennemde vucudum büyüsün, tâ ki ehli imana yer bulunmasın "diye fedakarlıkta â'zami bir zerresini kazanmak fikriyle, biçare Said bütün ömründe tecerrüdü, istiğnayı ihtiyar etmiş. ( Rehberler- 159, 160, Hanımlar Rehberi )
CEVAP:
Bunları söyleyen Said Nursi, kendine işkence edenler hakkında şunları söylüyor.
"...fakat kur'an-ı hakîm'in feyzine ve işârâtına istinaden sizi titretmek için, size kat'i haber veriyorum ki: Beni öldürdükten sonra yaşayamayacaksınız!
Kahhar bir el (Allah) ile cennetiniz ve mahbubunuz (sevgiliniz) olan dünyadan tardedilip (öldürülüp) ebedi zulümata (karanlıklara) çabuk atılacaksınız!
Arkamdan, pek çabuk sizin Nemrutlaşmış reisleriniz gebertilecek, yanıma gönderilecek. Ben de huzuru ilahide yakalarını tutacağım, adaleti ilahiye, onları esfeli safiline (aşağıların aşağısına-cehenneme) atmakla intikamımı alacağım!..."
Ey, din ve ahiretini dünyaya satan bedbahtlar!
Yaşamınızı isterseniz, bana ilişmeyiniz!..."
İlişseniz İntikamım muzâaf (kat kat) bir sürette sizden alınacağını biliniz, titreyiniz! Ben rahmet-i ilahiden ümit ederim ki, mevtim, (ölümüm) hayatımdan ziyade dine hizmet edecek ve ölümüm başınıza bomba gibi patlayıp başınızı dağıtacak! Cesaretiniz varsa ilişiniz! yapacağınız varsa, göreceğiniz da var!..."
( Mektubat- 408 Yirmi Dokuzuncu Mektup, Altıncı Risale Olan Altıncı Kısmın Zeyli )
Said Nursi, Ebubekir'e izafe ve iftira edilen uydurma sözden rahatsız olmaz, aynı zamanda onu onaylarken, değil yeryüzünü fesada veren ve binlerce masumun yok olmasına, zulüm altında inlemesine vesile olanları, sadece kendisini tazyik eden ve Risâle'i nura karşı gelenlere bütün gücüyle tehditler ediyor, kükremeye başlayıp intikam çığlıkları atarak şunları söylüyor.
"Demek, gizli komite beni sıkıştırmakla bir hadise çıkarmak istiyordular.
Bir ecnebi (dış güçler) müdalelesi hesabına, ve müslümanlar ve vatan zararına, bütün bütün kanunsuz ve keyfi bir tarzda, damarıma şiddetli dokunan ihanetler ve sıkıntılarla tâzipleri, (bana azap etmeleri) onlara dünyada tam zarar, ve ahirette cehennem ve sakar, ve bize, dünyada mükemmel sevap ve zafer: ve ahirette inşallah cennet ve ab-i kevser'i kazandırır"
( Emirdağ Lahikası- 1, 149 Yirmiyedinci Mektuptan)
"... Yaşasın zalimler için cehennem, Titreyiniz!
Haddiniz varsa ilişiniz"
( Tarihçe-i Hayat- 658, Bediüzzaman ve Risale'i Nur)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder