14 Ağustos 2020 Cuma

 RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN ŞİRK, HURAFE VE YALANLAR

 (73. YAZI )

RİSÂLE'İ NUR'DA İTİKÂDİ SAPMALAR (5)

Said Nursi diyor ki: 

"Sıddık-ı Ekber (radıyallahu anh ) demiştir ki : 

"Cehennemde vucudum o kadar büyüsün ki, Ehli imana yer kalmasın" 

(Sözler- 706, Teşrini sani- 1950 )

"Ve Sıddık-ı Ekber'in,

"Cehennemde vucudum büyüsün, tâ ki ehli imana yer bulunmasın"

diye fedakarlıkta â'zami bir zerresini kazanmak fikriyle, biçare Said bütün ömründe tecerrüdü, (tecrit edilmişliği, yalnızlığı)  istiğnayı (kanaat zenginliği)  ihtiyar etmiş" (seçmiş) 

(Rehberler- 159,160, Hanımlar Rehberi )

Said Nursi aynı konuya devam ederek diyor ki: 

"Sıddık-ı Ekber (radıyallahu anh ) dediği gibi "Müminler Cehenneme gitmemek için Allah'tan isterim, benim vucudum büyüsün ki, onların yerine azap çeksin"diye söylediği kudsi fedakarlığın..."

(Emirdağ Lahikası- 11,137, Yirmiyedinci Mektuptan )

CEVAP :

Ebubekir'e nisbet edilen bu söz  vaizlerin camilerin kürsü ve minberlerinde, müelliflerin kitaplarında, Risale'i Nur'dakinden   biraz farklı olarak şu şekilde  nakledilmektedir.

"Resulullah'ın hicranıyle  ciğerleri parça parça olacak şekilde yanan ve Allah'ına

 "Ey Rabbim! Yarın kıyamette benim vücudumu o derece büyüt  ve sonra beni cehenneme at ki onu yalnız ben doldurayım, başkasına yer kalmasın!!!" diye yalvaran..."

Bu Ebu Bekir'e iftira olan sözler  birçok yönden Kuran'ı Mübin'e  aykırıdır.

Allah'ın kitabına  göre âhirette  cehennem azabının  dehşetinden dolayı  herkes birbirinden kaçar

"İşte o gün kişi, kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden ve çocuklarından kaçar. O gün herkesin kendine yetip artacak bir derdi vardır"

(Abese-  34, 37)

 "Herkesin kazanacağı yalnız kendisine aittir. Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez" (Enam- 164 )

 Daha önce dediğimiz gibi Allah'ın Elçileri  Allah'tan cenneti  istemişlerdir, cehennem azabından Allah'a sığınmışlardır. 

Cehennem azabından Allah'a sığınmak iyi kulların  özelliklerinden sayılmıştır. 

"...Bu nimetler,

Ey  Rabbimiz! İman ettik, bizim günahlarımızı bağışla, bizi cehennem azabından koru! diyen. Sabreden, dürüst olan, huzurda boyun büken, hayra harcayan  ve seher Vaktinde Allah'tan bağış dileyenler içindir"

( Ali İmran- 16, 17)

 (Rahmanın has kulları) şöyle derler. "Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden  uzaklaştır. 

Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır. Orası cidden  ne kötü bir yerleşme ve ikamet yeridir "

( Furkan- 65, 66)

"Ey  Rabb'imiz!  iman ettik bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru"

( Ali İmran- 16) (Bütün elçiler) hayır işlerinde koşuşurlar  umarak  ve korkarak bize yalvarırlardı.  Onlar bize karşı derin saygı içindeydiler"

 (Enbiya-  90)

"... Her nefis ölümü tadıcıdır. Ve ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o,  gerçekten kurtuluşa ermiştir. Bu dünya hayatı ise aldatma metaından başka bir şey değildir"

(Âli İmran- 185

Güya Ebubekir (r.a) bunu insanlara olan merhametinden dolayı  söylemiştir. 

Eğer cehenneme girene merhamet edilecekse, Rahman ve Rahim olan  Allah, merhametlilerin en  merhametlisidir, onlara Allah  merhamet ederdi.

Yüce Allah şöyle buyuruyor. 

(Ey Nebi !) Hakkında azap hükmü gerçekleşmiş kimseyi ve ateşte  olanı  sen mi kurtaracaksın!"

 (Zümer- 19 )

Şia, Ali, Hasan, Hüseyin, Fatma, Ehli Beyt ve 12 imam hakkında hadisler uydurmaya başlayınca, buna mukabil Emevi beslemesi

Ehli Sünnet'in yalancı muhaddisleri de, Şia'dan aşağı kalmamak için bir çok yalan ve uydurma rivayetlerle

Ebubekir, Ömer, Osman ve diğer sahabeler hakkında  onları yücelten binlerce hadis uydurmuşlardır. 

İşte bu Ebubekir rivayetleri  onlardan biridir.

Said Nursi büyük çelişkiler içindedir, inanç ve fikirlerinin bağlam ve bütünlüğü bulunmamakta,  hiç bir sisteme sahip olmamaktadır.

Çünkü "zalimler için yaşasın cehennem" diyen de odur.

 Daha zalimlerle alakalı öyle şeyler söylüyor ki, onları yazarsam iş çok uzar.

Said Nursi diyor ki:  "Ve Sıddık-ı Ekber'in "Cehennemde vucudum büyüsün, tâ ki ehli imana yer bulunmasın "diye fedakarlıkta â'zami bir zerresini kazanmak fikriyle, biçare Said bütün ömründe tecerrüdü, istiğnayı ihtiyar etmiş. ( Rehberler- 159, 160, Hanımlar Rehberi )

CEVAP:

 Bunları söyleyen Said Nursi, kendine işkence edenler hakkında şunları söylüyor.

 "...fakat kur'an-ı hakîm'in feyzine ve işârâtına istinaden sizi titretmek  için,  size kat'i  haber veriyorum ki: Beni öldürdükten sonra yaşayamayacaksınız!

 Kahhar bir el (Allah) ile cennetiniz ve mahbubunuz (sevgiliniz)  olan dünyadan tardedilip (öldürülüp) ebedi zulümata (karanlıklara)   çabuk atılacaksınız! 

Arkamdan, pek çabuk sizin Nemrutlaşmış  reisleriniz gebertilecek,  yanıma gönderilecek. Ben de huzuru ilahide yakalarını tutacağım, adaleti ilahiye, onları esfeli safiline (aşağıların aşağısına-cehenneme)  atmakla intikamımı alacağım!..."

Ey, din  ve ahiretini dünyaya satan bedbahtlar!  

Yaşamınızı isterseniz, bana ilişmeyiniz!..."

İlişseniz İntikamım muzâaf (kat kat) bir sürette sizden  alınacağını biliniz, titreyiniz! Ben rahmet-i ilahiden ümit ederim ki, mevtim, (ölümüm)  hayatımdan ziyade dine hizmet edecek ve ölümüm başınıza bomba gibi patlayıp  başınızı dağıtacak!  Cesaretiniz varsa ilişiniz! yapacağınız varsa, göreceğiniz da var!..."

( Mektubat- 408 Yirmi Dokuzuncu Mektup, Altıncı Risale Olan Altıncı Kısmın Zeyli )                         

 Said Nursi, Ebubekir'e izafe ve  iftira edilen  uydurma sözden  rahatsız olmaz,  aynı zamanda onu onaylarken,  değil yeryüzünü fesada veren ve binlerce masumun yok olmasına,  zulüm altında inlemesine vesile olanları,  sadece kendisini tazyik  eden ve Risâle'i nura karşı gelenlere bütün gücüyle tehditler  ediyor, kükremeye başlayıp intikam çığlıkları atarak şunları söylüyor.

"Demek, gizli komite beni sıkıştırmakla  bir hadise çıkarmak istiyordular.

Bir ecnebi (dış güçler) müdalelesi hesabına, ve müslümanlar ve  vatan zararına, bütün bütün kanunsuz ve keyfi bir tarzda, damarıma şiddetli dokunan ihanetler ve sıkıntılarla tâzipleri, (bana azap etmeleri)  onlara dünyada tam zarar, ve ahirette cehennem ve sakar, ve bize, dünyada mükemmel sevap ve  zafer: ve ahirette  inşallah cennet ve  ab-i kevser'i kazandırır"

( Emirdağ Lahikası- 1, 149 Yirmiyedinci  Mektuptan)

"... Yaşasın zalimler için cehennem, Titreyiniz!

 Haddiniz varsa ilişiniz"

( Tarihçe-i Hayat- 658, Bediüzzaman ve Risale'i Nur)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder