26 Mart 2022 Cumartesi

SALÂT NAMAZ DEĞİLDİR (15.YAZI) İnsanların büyük bir kesimi namaz kılarken ne söylediğinin ne yaptığının farkında değildi.Mesela: Günde beş vakit namaz kılan insanlara, "namazın faydaları ve fazileti" hakkında bir soru sorun, size anlamlı ve mantıklı bir cevap veremeyeceklerdir.Yani namaz kılanlar, tefekkür, tezekkür, taakkul ve tedebbür için kendilerine indirilen âyetleri gerisin geri yüce Allah'a iade ettiklerinin şuurunda değillerdir. Eğer gerçek müminler bu salât'ın namaz olmadığını idrak etmiş olsalardı, bugün bu toplumda ne ekonomik ne siyasal nede toplumsal sorunlar bu boyutta olurdu.Aslında insanların bu kadar namazda diretip, bizim gibi düşünenlere dinsiz imansız demelerinin nedeni, bilinç altlarına yerleşmiş ve kendilerinin dahi farkında olnadıkları, beleşçi ve kolaycı kurtuluş düşüncesinden başka bir şey değildir. Çünkü üç beş rüku anlamını bilmedikleri üç beş dua okuyup, cennete gitmek varken, gerçek salât'ı ikame etmeyi göze alamıyorlar. Veya gerçek salât'tan haberleri yoktur. Çünkü gerçek salât'ı ikame etmeye kalkarlarsa, çoğunluğunun iman dairesinde olmadıkları ve Kur'an'a göre uygun bir hayat içerisinde bulunmadıklarının farkına varacaklardır. Yani binbir çeşit gerçeği görmezden gelip, hem kendilerini kandırıyorlar hemde Allah'ı kandıracaklarını zannediyorlar.Halbuki ümmet, gerçek salât'ın ne oldugunu idrak etseydi, fakir ve miskini doyurur, darda kalmış bir mumin kardeşinin derdine merhem olurdu. İşte o zaman toplum gerçek olarak günahlardan temizlenir ve yüce Allah'ın salât'tan kastettiği manalardan birini yerine getirmiş olurdu.Şii ve Sünni dünyası namazın var olduğunu âyetlerden gösteremeyince, rivayetlere sarılıyorlar. Biz de Kur'an sayesinde hadislerin nasıl şirk ve küfür olduklarını gözler önüne seriyoruz. Nebi (a.s) ın yaşadığı çağda bir sayfalık yazı ve kendi sözü bulunmamaktadır.“Hadis” diye iftira edilen rivayetler, O’nun vefatından 200-300 yıl sonra kaleme alınmış sözlerdir. Yani kendi ağzından çıkar çıkmaz yazılan sözler değildir.Aslında hadis kaynaklarında bulunan bütün sözler Nebi'ye ait olsa bizim için hiç bir şey değişmeyecektir.Çünkü yüzlerce âyetten aldığımız kesin bir ilim ve kat'i bir ders vardır."Din ve hüküm olarak Kur'an yani yüce Allah'ın mesajı yeterlidir. Sakın başka hadislere iman etmeyin"(Casiye-6; Ankebüt-50, 51) Bütün Nebi ve Resüllerden sonra olduğu gibi, son vahyin tarihinde de tahrif, bozgunculuk Nebi (a.s) ın vefatı ile başlamıştır. Hadis uydurmanın bir çok sebebi olmakla birlikte en meşhur olanı sevap kazanma düşüncesidir. Mehmet Akif Ersoy bu konuyu şu şekilde anlatır. "Havas'ı maskara yaptık avam'ı (halkı) aldattık. Yıkıp şeriatı bambaşka bir bina kurduk. Nebiye atf ile binlerce herze (hadis) uydurduk. O hâli buldu ki cür'et "yecüzü fitterğib..." Kararı erzeli fetva kesildi! Hem ne garip. Hadis uydururken sevap uman bile var. Sevabı var mı imiş, bir zaman gelir anlar.Lisanı pâk-i Nebi'den yalanlar uyduruyor. (Nebi (a.s) ın dilinden yalanlar uyduruyor)Sıkılmadan da sevap işledim deyip duruyor. Düşünmedin mi girerken şeriatın kanına? Cinayetin kalacak zanneder misin yanına? Sevap ümit ediyor ha! Deyin ki namerde: "Sevabı sen göreceksin huzuru mahşerde! Tepende gezdirecek ra'dı intikamını Hak. Ki yıldırımları beyninde kaynayıp duracak. Yakandan inmeyecek desti kahrı husranın. Bugün fesadına kurban olan zavallıların. Vebali boynuna yüklenmesinin mi yoksa, yarın? Kolay mı ümmeti idlal edip sefil etmek? Kolay mı dîni hurufat(hurafeler) içinde inletmek? Niçin kitab-ı ilahi'yi (Allah'ın kitabını) payimal ettin? Niçin şeriatı murdar elinle kirlettin? Çıkıp tepinmeye yok muydu başka bir saha? Nedir bu salladığın çifte kâ'betullah-a? Herif! Şu millet-i ma'sumeden ne isterdin. Ki doğru yol diye tuttun dalâli (sapıklığı) gösterdin!Şiirde geçen "YECÜZÜ FİTTERĞİB" ne demektir. Hadislerin uydurulduğu tarihlerde muhaddislerin içinde "insanları kötülüklerden sakındırıp iyiliklere yönlendirmek için hadis uydurmak sevaptır" diyenler vardı. O gün Buhari-Müslim-Tirmizi-Ebu Davud-Nesai- İbni Mâce-Ahmet bin Hanbel- Mâlik bin Enes gibi muhaddisler bile bu inanca sahip olarak hadis uydurmuşlardır. Yoksa yüce Allah'ın kitabı ortada iken, beşerin uydurmaların din edinmek de nerden çıktı? Bu ahlak ve inanç beşeri Allah seviyesine çıkarmak yani beş kuruş etmez Kur'an cahillerini yüce Allah'a eşitlemek değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder