9 Mart 2022 Çarşamba
KUR'AN-I MÜBİN'İN MEÂLİ(155.YAZI) 70-) Sizi Allah yarattı; sonra sizi vefat ettirecek. Yani daha önce bilgili iken hiçbir şeyi bilmez hale gelsin diye sizden bazı kimseler ömrün en verimsiz çağına kadar yaşatılacak. Şüphesiz ki Allah alimdir, kadirdir.71-) Allah kiminize kiminizden daha farklı rızık (yolları) verdi. Rızkı biraz fazla verilenler, rızıklarını yeminleri altındakilere verip de bu hususta onları kendilerine eşit kılmazlar. Durum böyle iken Allah'ın (vahiy-tevhid) nimetini inkâr mı ediyorlar?ŞEYTAN EVLİYASINA İBRETLİK BİR TEMSİL "Allah size kendinizden bir misal verdi: Hiç size rızık olarak verdiğimiz şeyler hususunda, elleriniz altındakilerden ortaklarınız bulunur da onlarla siz eşit olur, aranızda kendinizi saydığınız gibi, onları da sayıp kendinize eşit kabul eder misiniz. İşte biz, tefekkür eden bir toplum için âyetleri böyle açıklıyoruz" (Rum-28) Bu âyette yüce Allah, şeytan evliyasına ve ilahlara kulluk eden müşriklere cevap olması açısından güzel bir örnek ve akli bir kıyas yapmaktadır.Çünkü bütün müşrikler gibi Mekke müşrikleri de Allah'a iman etmekle beraber evliya ve ilahlarının Allah'ın dostları, yardımcıları, şefaatçi olduklarına iman ediyorlardı.Yüce Allah onlara öyle bir örnek veriyor ki, doğruluğunu başka hiçbir şeye bakma ihtiyaçları olmadan kendilerinden bilebilecekleri bir delil sunmutur. Delillerin en güzeli ve en etkilisi de, kişinin bizzat kendisinde bulunan ve inkar edemeyeceği bir şekilde kendisine karşı kullanılmasıdır.Yüce Allah şunu demek istiyor: Ey müşrikler! Korumanız altında olan, elinizin altında çalışanlar mal- mülk kuvvet- kudret, otorite- güç bakımından kendinize eşit seviyede kimse var mı? Dolayısıyla köle ve cariyelerinizden mal ve mülk, kuvvet ve kudret, güç ve otorite hususunda size ortak olacak kadar mal ve servet verip onları maddi olarak yüceltir misiniz ki, siz onlarla maddi bakımdan eşit hale gelesiniz? Bunun sonucunda da, mallarınızı sizinle birlikte istedikleri gibi paylaşsınlar ve onlarda tasarruf sahibi olsunlar. Çünkü bu bir ortağın, ortağına karşı taşıdığı korkudur."De ki: Eğer söyledikleri gibi Allah ile birlikte başka ilahlar olsaydı, o takdirde bu ilahlar arşın sahibi olan Allah'a ulaşmak için çareler arayacaklardı"(İsra-42)"Yoksa o müşrikler, yeryüzünde bir takım ilahlar edindiler de, onlar mı diriltecekler? Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilahlar bulunsaydı yer ve gök (bunların nizam-ı) kesinlikle bozulup gitmişti. Demek ki arşın rabbi olan Allah, onların yakıştırdıkları sıfatlardan münezzehtir"(Enbiya-21,22)Dolayısıyla "sizden biriniz, yanında çalışanın, mal ve mülk konusunda kendisine ortak olmasını istemez ve kabul etmezken"Yani siz mal ve mülkünüzde herhangi bir ortaklığa razı olmazken, nasıl olur da, noksan sıfatlardan uzak olan Allah, yarattığı aciz bir kulunu uluhiyet ve rububiyetine ortak eder? Bu sizin fıtrat ve aklınıza göre batıl ve yanlış bir hüküm olduğuna göre, halbuki bu sizin hakkınızda mümkün ve caizdir. Çünkü sizin köle ve cariyeleriniz gerçekte sizin malınız değil, onlarda sizin gibi kullardır. Sizin yaratılışınıza eşit bir şekilde aynı maddeden yaratılmışlardır. Bu durumda iken bile, siz kölelerinizi kendinize maddi güç bakımından eşit kılmak istemezken, Allah kullarından kendisine eşit olacak bir şekilde "evliya ve yardımcı ilahlar" edinir mi? Nasıl olur da, böyle bir şeyi Allah hakkından mümkün ve caiz görürsünüz?) 72-) Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar yarattı ve sizi temiz gıdalarla rızıklandırdı. Onlar hâla bâtıla iman edip Allah'ın (vahiy-İslam) nimetine küfür mü ediyorlar?73-) (Müşrikler) Allah'ın dununda (yanında-yöresinde-astında) göklerde ve yerde olan rızıktan kendilerine hiçbir şey vermeye mâlik olmayan yani buna asla güçleri yetmeyen şeylere (evliya ve ilâhlara) ibadet ediyorlar. 74-) Yani sakın Allah'a misaller getirmeyin. Çünkü Allah (her şeyi) bilir; siz bilmezsiniz.(Allah'a misaller getirmek, O'nun kitabını yeterli görmeyip, başka kaynakları O'nun mesajına destekleyici olarak getirmek, vahye ortaklar edinmek demektir.) 75-) Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının memlükü (tutsağı) olmuş bir köle ile katımızdan kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak infak eden (hür) bir kimseyi darbı misal olarak verir. Bunlar hiç eşit olurlar mı? Doğrusu hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (bunu) bilmezler.76-) Allah, şu iki kişiyi de darbı misal olarak verir: Onlardan biri dilsizdir, kudreti hiçbir şeye yetmez yani mevlasının (velisinin) üzerine bir yüktür. Onu her nereye gönderse bir hayır getirmez. Şimdi, bu adamla, adaleti emreden yani sırat'ı müstakim üzerinde yürüyen kimse eşit olur mu?77-) Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir. Kıyametin kopması ise, göz açıp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. Şüphesiz Allah, her şeyin üzerinde bir kudrete sahiptir. 78-) Siz, hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.79-) Göğün boşluğunda musahhar kılınmış olarak uçuşan kuşları görmediler mi? Onları orada Allah'tan başkası tutamaz. Kuşkusuz bunda iman eden bir toplum için âyetler vardır.80-) Ve Allah, evlerinizi sizin için bir sükûnet yeri kıldı yani sizin için davar derilerinden gerek göç gününüzde ve gerekse konaklama gününüzde, kolayca taşıyacağınız evler; yünlerinden, yapağılarından yani kıllarından bir süreye kadar (faydalanacağınız) bir ev eşyası ve bir ticaret malı meydana getirdi.81-) Ve Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı yani dağlarda da sizin için barınaklar yarattı yani sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar yarattı. İşte böylece Allah, müslüman olmanız için üzerinize nimetini tamamlıyor.82-)(Ey Resül!) Yine de yüz çevirirlerse, artık sana düşen ancak açık bir tebliğden ibarettir.83-) Onlar Allah'ın nimetini tanırlar. Sonra da onu inkâr ederler yani onların çoğu kâfirdir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder