3 Mart 2022 Perşembe
RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN ŞİRK, HURAFE VE YALANLAR(18.YAZI )Risalei Nur Külliyatında Said Nursi diyor ki,"İmam-ı Beyhaki ve Nesa'i naklı sahih ile haber veriyorlar ki : Muhammed İbni Hatib isminde bir çocuğun koluna kaynayan tencere dökülmüş, bütün kolunu yakmış, Resul'ü Ekrem (a.s.m) meshedip tüküruğünü sürdü.Dakikasında şifa buldu"(Mektubat- 19.Mektup Mücizât-ı Ahmediye, Sayfa- 142)Yalanın sonu, hurafenin haddi- hesabı yok,Said Nursi diyor ki:"Büyümüş, fakat lisanı yok, büyükçe bir çocuk Resul'ü Ekrem (a.s.m) ın yanına geldi.Çocuğa ferman etmiş "Ben kimim? " Hiç konuşmayan dilsiz çocuk" "sen Allah'ın Resulüsun" deyip tekellüme (konuşmaya) başlamış (Sayfa- 142)Bu uydurmalara hayatı boyunca hiç bir ilim görmemiş, mağarada büyümüş, bedevi yaşantıdan hiç medeniyete inmemiş, Kur'an diye bir kitaptan haberi olmamış ummi insanlar inanabilirler.Yani onlar cehaletlerinde mazur görülebilirler. Koca Osmanlı'nın başkentinde yetişen ve Bediuzzaman! Lakaplı, asrın muceddidi unvanlı, önemli ilim adamları arasında sayılan Said Nursi ve talebeleri bu ahmakça uydurmalara inanmamalıydı.İşte size Said Nursi'nin eseri Risâle-i Nur Külliyatına aldığı, Allah'ın Elçisine, Nübüvvet makam ve mertebesine hakaret sayılabilecek uydurma bir rivayet,Said Nursi diyor ki:"Resul'ü Ekrem (a.s.m) namaz kılarken, hırçın bir çocuk namazını kat'edip (namaz kılarken önünden) geçtiğinden, Resul'ü Ekrem (a.s.m ) "Allah'ım onun gücünü kes al" demiş.Ondan sonra çocuk daha yürümemiş, öyle kalmış, hırçınlığının cezasını bulmuş"Mektubat- 19.Mektup Mücizât-ı Ahmediye, Sayfa- 142)Cevap :Bu iftarıyı rivayet edene, onu gerçekmiş gibi kitabına alana ve bu yalanlara iman edenlere yazıklar olsun.Nebi (a.s) savaştan kaçan sahabelere bile kırıcı söz söylemezken, "O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara (savaştan kaçanlara) yumuşak davrandın!Şayet sen (Ey Nebi! ) kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi.Şu halde onları affet, bağışlanmaları için dua et,....."( Âli İmran-159) Ey cahil ahmaklar!Kur'an'da müminlere üsve-i hasene yani güzel bir örnek olarak gösterilen Allah'ın elçisi Muhammed (a.s) namaz!!! kılarken önünden geçen bir çocuğa nasıl beddua eder. Ehli Sünnet ve Şia kaynakları, mezhepler, cemaatler ve tarikatlar Kur'anın zerresini anlamadıkları gibi Allah'ın elçisinin ahlakını da anlamaktan yoksundurlar.Risâlet müessesenin insanlara rahmet olduğunun bile farkında değillerdir. (Enbiya-107)Beyler Allah'tan korkun, bize kızacağınıza bu yalan ve Resul'e iftira rivayetleri uyduran ve düşüncesizce eserine alan Kur'an cahillerine kızın.Siz insanlara rahmet olarak gönderilen, en yüksek ahlaka sahip Resüle iftira ediyorsunuz. Hemen sinirlenen, gazaba gelen, beddua eden, lanet okuyan, kaba birisinden değil, Allah Resülünden konuşuyorsunuz, insaf edin, ibret alın, Allah'tan korkun.Bu iftirayı Kur'ana götürecek olursak yalan olduğuna dair bir kitap ortaya çıkar.Elçiye iftira eden Allah'a iftira etmiş olur.Allaha iftira eden asla iflah olmaz. (Nahl- 116)iftiranın iyi niyetlisi olmaz.Aklınızı kullanın! Bu Ehli Sünnet hurafesidir.Siz namaz kılarken önünüzden geçen bir çocuğa beddua eder misiniz?İşte Ehl-i Sünnet dininin muhaddis ve müctehidleri bu kadar Kur'an cahilidirler. Nebi (a.s)a ve Allah Resulü'ne iftira etmenin Kur'an'daki faturasının ne olduğunu görmek ister misiniz?"Onlardan: O (Nebi) her söyleneni dinleyen bir kulaktır, diyerek Nebi'yi üzenler de vardır. De ki: O, sizin için bir hayır kulağıdır.Çünkü o Allah'a iman eder, müminlere güvenir ve o, sizden iman edenler için de bir rahmettir. Allah'ın Resulüne eziyet edenler için mutlaka elem verici bir azap vardır"(Tevbe-61)"Allah'ı yani Resulü'nü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır"( Ahzab-57)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder