14 Mart 2022 Pazartesi

KUR'AN-I MÜBİN'İN MEÂLİ(158. YAZI)İsra Süresi: Mekke'de inmiştir. 111 Âyettir. Rahman Rahim Allah'ın Adıyla 1-) Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu gizlice mescid-i harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız mescid-i aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.2-) Yani biz, Musa'ya kitab'ı verdik yani İsrailoğullarına: "Benim dunumda(yanımda- astımda- yöremde) başkasını vekil edinmeyin" diyerek bu kitab'ı bir hidayet kıldık.3-) (Musa) Nuh ile birlikte (gemide) taşıdığımız kimselerin zürriyetindendi! Şunu bilin ki (Musa), şükreden bir kul idi.İSRA BİRİNCİ ÂYET KİMİN HAKKINDADIR? Bu konuda iki ihtimal ön plana çıkıyor. "Bir kısım âyetlerimizi kendisine göstermek için, kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya yürüten O (Allah) yücedir. Şüphesiz O, işitendir, görendir. Evet bu gizli gece yürüyüşünü yapan Muhammed (a.s) mı yoksa Musa (a.s) mı? İsra birinci âyeti Nebi (a.s) a atfedilen Miraç hadisesi için Kur'an’da delil gösterilen tek âyettir. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da maalesef ön yargılı çeviriler ve meallendirmeler bizi yanlış sonuçlara ulaştırıyor. Bu âyette miraç hadisesi gibi bir olaydan bahsedilmemekle beraber anlatılan olayın son Nebi ile yakından uzaktan bir alakası yoktur. Söz konusu gece gizli yürüyüşün Kâbe, Mekke ve Kudüs’le de bir alakası yoktur. Şii ve Sünni din adamlarının miraç olarak inandıkları bu gece yürüyüşü Musa (a.s) a aittir. Taraflı ve geleneksel ön kabullerden arınmış olarak bu âyetin bağlam ve bütünlüğüne bir bakalım. Âyette geçen “bir kısım" "âyât" (âyetler) "abdihi" (kulunu), "leylen" (gece), mescidi haram, "esra" (gece gizli yürüyüş), "bérakné" mübarek kıldığımız)," mescidi aksa” tabirleri aklımızda kalsın. "Yani Musa’ya kitap verdik ve “Benden başka (yanımda-astımda-yöremde) vekil edinmeyin” diye onu İsrailoğullarına hidayet edici kıldık" (İsra-2)İsra ikinci âyetin başında bulunan "ve" edatı, "yani" anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ikinci âyet birinci âyetin devamıdır. Bu âyette Musa (a.s) dan söz ediliyor ve eğer birinci âyetteki gerçekten Muhammed (a.s) ise o âyet bağlam ve bütünlükten kopuyor ve tek başına kalıyor. Bu Kur'an'da başka yerde görmediğimiz bir durumdur."(Musa) Nuh ile birlikte taşıttığımız kimselerin zürriyetindendi; o şükreden bir kuldu" (İsra-3) Gördüğümüz gibi bu âyetteki "abdihi" (kulunu) kelimesi de Musa (a.s) için kullanılıyor. İsra 4.âyetten itibaren İsrailoğulları ile ilgili kıssa anlatılmaya devam ediliyor. Kur'an’ı açıp okuyun; konu tamamen Allah'ın Resülü Musa ve İsrailoğulları ile ilgilidir. Şimdi Musa (a.s) ile ilgili Neml süresindeki âyetlere yakından bakalım. "Hani Musa ehline: Şüphesiz ben bir ateş gördüm demişti. Size ondan ya bir haber veya ısınmanız için bir kor ateş getireceğim"(Neml-7) Musa (a.s) ın bu gece yürüyüşünü hepimiz biliyoruz.Ve Musa(a.s) ateşe doğru yaklaşır. Âlemlerin Rabbi olan yüce Allah Kur'an’da başka hiçbir yerle irtibatı olmayan ve çözülemeyen bir âyeti (İsra-1) gönderip de oradaki gece yürüyüşünü eksik ve açıklamaksızın bırakır mı? "Oraya geldiğinde şöyle seslenildi: Ateşin bulunduğu yerdeki ve çevresindekiler mübarek kılınmıştır! Âlemlerin Rabbi olan Allah eksikliklerden münezzehtir!" (Neml-8) “Ateşin bulunduğu yer ve çevresindekilerin mübarek kılınması” tabirini İsra 1.âyet ile bağdaştıramaz mıyız? İsra 1.âyette bulunan “mübarek kılınan” yerle burası aynı olamaz mı? Konu zaten Musa (a.s) değil mi? "Ey Musa! Gerçekten ben Aziz, Hakim olan Allah’ım"(Neml-9)Musa risâletle görevlendiriliyor. Ateşin başında ilk defa vahye muhatap oluyor ve dolayısıyla o çevre kutsal bir hale geliyor. "Yani asanı bırak! Derken onu çevik bir yılan gibi çalkanıp kıvranır görünce arkasına bakmadan dönüp kaçtı. Ey Musa! Korkma! Çünkü Resüller benim huzurumda korkmaz. Ancak zulmeden, sonra yaptığı kötülüğün yerine iyilik yapan olursa ona karşı da ben Ğafur'um, Rahim olanım" (Neml-10,11) Gördüğümüz gibi burada Musa’ya bir âyet (diğer bir anlamda mucize) öğretiliyor. Asa-yılan mucizesini daha sonra Firavun karşısında kullanacak olan elçiye talim ettiriliyor. Âyet gösteriliyor ve Musa (a.s) korkuyla arkasına bile bakmadan kaçmaya kalkıyor. "Bir de elini koynuna sok. Bembeyaz, kusursuz çıksın. Firavun ve kavmine dokuz âyetten biri olarak. Çünkü onlar fasık bir toplum oldular"(Neml-12) Ve ikinci bir mucize ile âyetler çoğalıyor. Allah İsrailoğullarına delillendireceği mucizelerin bir kısmını bu gece yürüyüşü esnasında kulu Musa’ya gösteriyor. İsra 1.âyette geçen kelimeleri tekrar gözden geçirelim. Gösterilecek bir kısım âyetler ortaya çıktı. Kul’un Musa olduğu ortaya çıktı. Gece yürüyüşünü kimin yaptığı ortaya çıktı.Mübarek kılınan yerin ateş ve çevresi olduğu ortaya çıktı.Mescidin memleket, vatan, yer, mahal manasında kullanıldığı ortaya çıktı. Şimdi geriye “mescidi haram” ve “mescidi aksa” tamlamaları kaldı. Mescidi haram toplumun merkezi yeri.Bu durumda sıladan gurbete bir gece yolculuğu söz konusu oluyor.Çünkü “aksa” uzak anlamına geldiğine göre Mescid-i aksa ne olur?Görüldüğü gibi İsra süresinin başında Musa (a.s) ın vahiy aldığı gece yürüyüşü anlatılmıştır. Muhammed (a.s) ın Allah’tan vahiy alışının anlatıldığı Necm süresi gibi. En doğrusunu Allah bilir. Yani demek istediğimiz, konu kültürel temayüllere takılmadan değerlendirilmelidir. Dolayısıyla mescid-i haramın herkes için farklı olabileceğini söyleyebiliriz. Zaten Yunus süresi 87. âyet de bunu gösteriyor.4-) Yani biz, kitap'ta İsrailoğullarına: Sizler, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız yani azgınlık derecesinde (Allah'a karşı batıl) bi yüceliğe kapılacaksınız, diye hükmettik. 5-) Bunlardan ilkinin zamanı gelince, üzerinize güçlü şiddetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşarak (sizi) aradılar yani bu, yerine getirilmiş bir vaad idi.6-) Sonra onlara karşı size tekrar (galibiyet ve zafer) verdik yani servet ve oğullarla gücünüzü arttırdık yani sayınızı daha da çoğalttık.7-) Eğer iyilik ederseniz kendinize etmiş yani kötülük ederseniz yine kendinize etmiş olursunuz. Artık diğer cezalandırma zamanı gelince, yüzünüzü kara etsinler yani daha önce girdikleri gibi yine Mescid'e girsinler yani ellerine geçirdikleri her şeyi büsbütün tahrip etsinler (diye, başınıza yine düşmanlarınızı musallat kıldık).8-) Belki Rabbiniz size merhamet eder yani siz eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de sizi yine cezalandırırız yani biz cehennemi kâfirler için bir hapishane yaptık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder