4 Mart 2022 Cuma
KUR'AN-I MÜBİN'İN MEÂLİ(151. YAZI)Nehl Süresi 128 âyet olup Mekke'de inmiştir. Rahman Rahim Allah'ın Adıyla 1-) Allah'ın emri gelmiştir. Artık onu istemekte acele etmeyin. Allah, onların şirk koştukları şeylerden subhandır yani yücedir.2-) Allah kendi emriyle melekleri, kullarından dilediği kimseye vahiy ile, "Benden başka ilâh olmadığına dair (insanları) uyarın yani takvalı olun" diye indirir.(Şura 52 ile bu âyet aynı gerçeği anlatır. Resül seçimi yüce Allah'ın meşiyetine yani iradesine bağlıdır.) 3-) Allah gökleri ve yeri hak ile yarattı. O, şirk koştukları şeylerden yücedir.4-) O, insanı bir nutfeden yarattı. Fakat bakarsın ki (insan Rabbine karşı) apaçık bir hasım oluvermiştir.5-) Ve hayvanları da O yarattı. Onlarda sizin için ısıtıcı (özellikler) ve birçok menfaatler vardır ve onların bir kısmını da yersiniz.6-) Ve onlarda sizin için ayrıca akşamleyin getirirken ve sabahleyin salıverirken bir güzellik (bir zevk) vardır.7-) Yani bu hayvanlar sizin ağırlıklarınızı, ancak güçlüklere katlanarak varabileceğiniz bir belede taşırlar. Şüphesiz sizin Rabbiniz Rauf'tur, Rahimdir. 8-) Ve atları, katırları ve eşekleri binmeniz ve (gözlere) zinet olsun diye (yarattı) ve Allah şu anda bilemeyeceğiniz daha nice (nakil vasıtaları) yaratır.9-) Ve yolun doğrusu Allah'ındır yani (yolun) eğrisi de vardır ve Allah dileseydi hepinizi hidayete iletirdi.(Yani iradenize ipotek koysaydı. Fakat öyle yapmadı. Vahiy indirerek sizi kendi seçiminizde özgür bıraktı.) 10-) Gökten suyu indiren O'dur. Ondan hem size içecek vardır ve hem de (hayvanlarınızı) yaydığınız (otlar ve) ağaçlar. 11-) Allah su sayesinde sizin için ekinler, zeytinler, hurmalar, üzümler ve diğer meyvelerin hepsinden bitirir. İşte bunlarda tefekkür eden bir toplum için âyet vardır.12-) Ve O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize musahhar kıldı yani yıldızlar da Allah'ın emri (yasası) ile size musahhar kılındılar. Şüphesiz ki bunlarda aklını kullanan bir toplum için âyetler vardır.13-) Ve yerde sizin için muhtelif renkleri üretip çoğalttı. Şüphesiz bunda tezekkür eden bir toplum için âyet vardır. 14-) Yani içinden taze et (balık) yemeniz ve takacağınız süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize musahhar kılan da O'dur ve gemilerin denizde (suları) yara yara gittiklerini de görüyorsün yani (bütün bunlar) onun faziletinden (rızkınızı) aramanız ve nimetine şükretmeniz içindir.15-) Yani size (rızık) sunması için yerde araziler, yolunuzu bulmanız için de nehirler ve yolları yerleştirdi.16-) Yani daha nice alâmetler (var etti) ve onlar yıldızla da yollarını bulurlar.17-) O halde, yaratan (Allah), yaratmayan gibi olur mu? Hâla tezekkür etmiyor musunuz?18-) Yani Allah'ın nimetini saymaya kalksanız, onu bitiremezsiniz. Şüphesiz Allah Ğafur'dur, Rahim'dur. 19-) Ve Allah, gizlediğinizi de açıkladığınızı da bilir.20-) Ve Allah'ı bırakıp da (yanında-astında-yöresinde) dua ettikleri (evliya ve ilâhlar), hiçbir şey yaratamazlar yani onlar kendileri yaratılmışlardır.21-) Onlar diriler değil, ölülerdir yani ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.22-) İlâhınız bir tek ilâhtır. Fakat ahirete iman etmeyenler var ya, onların kalpleri münkir yani kibirli kimselerdir.23-) Hiç şüphesiz Allah, onların gizleyeceklerini de açıklayacaklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları sevmez.24-) Yani onlara: Rabbiniz ne indirdi? denildiği zaman, "Öncekilerin masallarını" derler.25-) Kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak taşımaları ve bilgisizce saptırmakta oldukları kimselerin günahlarından da bir kısmını yüklenmeleri için (öyle derler). Bak ki yüklenecekleri şey ne kötüdür!26-) Onlardan öncekiler de (Resüllere) tuzak kurmuşlardı. Sonunda Allah da onların binalarını temellerinden söktü üstlerindeki tavan da tepelerine çöktü yani azap onlara, fark edemedekleri bir yerden gelmişti.27-) Sonra kıyamet gününde (Allah), onları alçaltır yani onlara der ki: "Kendileri hakkında (müminlere) düşman kesildiğiniz şeriklerim nerede?" Kendilerine (vahiy'den) ilim verilmiş olanlar derler ki: "Şüphesiz bugün alçaklık yani kötülük kâfirlerin üzerindedir"(Yüzlerce âyette olduğu gibi, yukarıdaki iki âyette de kabir azabının olmadığını görüyoruz.Yani Kur'an "ölümün ve kiyamet gününde dirilmenin" ortasında olacak hiçbir şeyden söz etmez. Âyetlere daha yakından bakalım. "...Sonunda Allah' da onların binalarını temellerinden söktü üstlerindeki tavanda tepelerine çöktü.Bu azap onlara fark edemedikleri bir yerden gelmişti" (Nehl-26)"Sonra kıyamet gününde Allah onları rezil eder ve der ki..."(Nahl-27)26. âyette kafirlerin dünya hayatındaki azaplarından hemen sonra 27. âyette kiyamet gününe geçiş yapılmıştır. Yani kabir azabı diye bir şeyin söz konusu olmadığını göstermiştir.) 28-) Kendi nefislerine zulüm ederlerken meleklerin vefat ettirdikleri kimseler: Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk, diyerek teslim olurlar. Bilakis Allah, yapmakta olduğunuz amellerinizi daha iyi bilendir."29-) "O halde, içinde devamlı kalacağınız cehennemin kapılarından girin! Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür!"30-) Ve takva sahiplerine: Rabbiniz ne indirdi? denildiğinde, "Hayır (indirdi)" derler. Bu dünyada güzellik üretenlere, güzel mükâfat vardır yani âhiret yurdu daha hayırlıdır yani takvâ sahiplerinin yurdu gerçekten güzeldir!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder