8 Mart 2022 Salı
KUR'AN-I MÜBİN'İN MEÂLİ(154. YAZI)Nehl Süresi 61-) Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden cezalandıracak olsaydı, yerde hiçbir canlı bırakmazdı. Lâkin onları ismi konmuş bir müddete kadar erteliyor. Ecelleri geldiği zaman onlar ne bir saat (an) geri kalabilirler ne de öne geçebilirler.62-) Kendilerinin hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah'a isnat ediyorlar yani en güzel sonucun kendilerinin olduğunu anlatan dilleri de yalanın örneğini veriyor. Hiç şüphesiz onlar için sadece ateş vardır yani onlar (şirk ve iftirada) aşırı gidiyorlardı. 63-) Tallâhi, senden önceki ümmetlere de (Resüller) göndermişizdir. Fakat şeytan onlara işlerini süslü gösterdi de (iman etmediler). işte o, bugün onların velisidir yani onlar için elem verici bir azap vardır.(Âyette bulunan "şeytan" inançla ilgili olduğu için zihinsel şeytan değil, zihinsel şeytanın ete kemiğe bürünmüş şekli olan din adamı kimliğindeki kişidir. Yani muhaddis, müctehid!! cemaat lideri ve tarikat önderi olan şeytandır. Genellikle Kur'an'da geçen şeytan kavramları bunlarla ilgilidir. Yani sanal ve hayali şeyler aklımıza gelmesin.) 64-) Yani (ey Resül) biz bu kitab'ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.65-) Yani Allah gökten bir su indirdi ve onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltti. Şüphesiz ki bunda (hakkı) işiten toplum için bir âyet vardır.66-) Yani hiç kuşkusuz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (gelen), içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz.("İhlasın" hangi anlama geldiğini bu âyet ortaya koyuyor. Yani nasıl ki süt dişardan içine hiç bir şey katılmadan direk olarak annenin göğsünden çocuğun ağzına ve midesine gidiyorsa, din de aynı şekilde yüce Allah'tan geldiği gibi insanların zihnine ve gönüllerine saf yani hanif ve katışıksız olarak girmesi gerekiyor. İçinde başkalarının rivayet ve ictihadları olan din Allah'ın dini değildir.) 67-) Yani hurma ve üzüm gibi meyvelerden hem içki hem de güzel rızık edinirsiniz. İşte bunlarda da aklını kullanan kimseler için bir âyet vardır.68-) Yani Rabbin bal arısına: Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan kendine evler (kovanlar) edin.69-) Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yaylım yollarına gir, diye vahyetti. Onların karınlarından renkleri çeşitli bir şarab (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda tefekkür eden kavim için bir âyet vardır.(Kur'an doğadaki varlıklardan her biri için bir yol, kendine ait bir hedef ve sonuçta özel bir hidayetin (kanun-yasa) olduğunu söylemektedir.Yukarıdaki âyetlerde bal arısının ev yapımında, çiçeklerden ve meyvelerden öz almada, yaratanın belirlediği yolu katetmede ve sonuçta kendine özel hidayetini ifade eden bal üretimindeki kendine ait süreç gündeme getirilmiştir.Asıl ilginç olan şudur ki, bal üretimi yolunda doğru çabayı Allah'ın yolu, yani Allah'ın bal arısını yönelttiği ve hidayet amacına ulaşmak için ona gösterdiği yol olarak bilmesidir.Nebilere gelen vahiy, arılara gelen vahiy gibidir. Yani vahiy Nebiye aracısız olarak geliyor. Arı bu vahiy sayesinde hidayetini bulup bal imalatını gerçekleştiriyor.)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder