24 Mart 2022 Perşembe
SALÂT NAMAZ DEĞİLDİR (13.YAZI) Ne olursa olsun atalar dininin sorgulanması gerekir. Çünkü ataların dinine karşı yüce Allah bizi uyarmıştır. “Onlara “Allah’ın indirdiğine tabi olun!” denildiği zaman: “Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeylere tabi oluruz!” dediler. Ya ataları hiç bir şeye akıl erdirmeyen ve hidayeti bulmayan kimseler idiyseler!?” (Bakara- 170)Hadis uydurmacılığı daha Nebi (a.s) hayatta iken başladı (Lokman-6) Onun vefatıyla birlikte gelişti ve iki üç asır sonra önü alınamaz boyutlara kavuştu. Yani namaz gibi ritüeller uzun vadeli bir değişimin sonucudur. Yüzyıllar içinde oluşmuş ve gelişmiştir. Salâttan namaza değişimin hızı ilk dönemlerde yavaş yavaş olmuştur. Bunun biçimi oluşumu belirgin değildir. Muhaddis ve müctehidlerin Allah Resülünü istismar ederek koydukları batıl kurallar tâbiileri tarafından takva ve ihlasta bir gelişme ve ilerleme olarak kabul edilmiştir. Bu yalanlar ümmi insanların nazarında zühd ve takva olarak kabul edildikçe de, uydurma hadisler bu benimseme ve kabul etme paralelinde hız kazanmıştır. Bu değişimin yönü Milâdi 632den ortalama Milâdi 732 ye kadar sözlü kültürle (dedi-koduyla) ilerleme, Milâdi 830 yıllarında yazıya geçen gelişme ve tam tekâmül dönemi Milâdi 900 yılları olarak karşımıza çıkıyor.Sonraki yıllarda da bu yol üzerinden birçok katılımlar yani mekruh, müfsit, müstehap, vacib gibi uydurma kural ve kaideler konulmuştur.Salât'ın namaza evrilmesi için uygun bir ortam vardı. Sadece salât değil, bu devirde anlamı buharlaşmayan ve manası değişmeyen kavram kalmamış gibidir. Bugün bile Kur'an'da var olan kavramların hiçbiri gerçek yerinde değildir.Nebi, Resül, itaat, ittiba, küfür, şirk, İslam, iman, ihlas, ibadet, takva ve ihsan gibi kavramların yerinde yeller esmektedir. Bu yüzden Kur'an'ın en önemli kavramlarından olan salât, Nebi (a.s) dan sonra uygulama alanı bulamamıştır.Mesela: Kadınlar ilim ve fikir olarak dini hayatın dışına atılmışlardır. Allah Resülünden sonra kadınlar dinle ilgili en basit bilgilerden bile mahrum bırakılmışlardır. Rivayetler ve ictihadlar yoluyla ilim tahsil etme tamamen erkeklere özel kılınmıştır.Son vahyin tarihinde ilim ve fikir bakımından temayüz etmiş bir tane kadın müctehid yoktur. Yani ilim ve fikirde, düşünce ve araştırmada Kur'an'da kadına karşı herhangi bir engel var mı? Yirmi birinci asra kadar kadınlar neden medrese ve mâbedlerden uzak tutuldular? Namaza kulluk edenler bu sorulara cevap vermek zorundadır. Yani salât’ın bütün insanları aydınlatacak kadar geniş misyonunun yok edilmesiyle başta kadınlarımız olmak üzere iman edenler karanlık bir cehalete mahkum edildiler.Çünkü herşeyi ele alıp tüm sorunlara çare bulacak iken, tek bir konuya (namaz-abdest) odaklandılar. Ve Nebi (a.s) ın vefatından hemen sonra hilâfet çekişmeleri, dinden dönmeler, Sıffin, Nehrevan, Cemel vakası ve korkunç Harre vahşeti, Mekke baskını ve Mihne, İsyanlar ve Kerbelâ katliamı patlak veriyordu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder