23 Şubat 2022 Çarşamba

RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN ŞİRK , HURAFE VE YALANLAR (12.YAZI )İşte size Risalei Nur Külliyatından akıl fikir almaz bir rivayet daha,Said Nursi diyor ki: "İmamı İbni Fevrek ki,Kemal ictihad ve fazlından kinaye olarak, Şafii sani, ( ikinci imam-ı Şafii ) unvanını alan allame-i asır, (asrının en büyük âlimi)  kat'i haber veriyor ki,Gazve-i Taifte (Taif gazvesinde) Resul'ü Ekrem(a.s.m) gece at üstünde giderken uykusu geliyordu.O halde iken, bir sidre ağacına rast geldi.Âğaç ona yol verip, atını incitmemek için iki şak oldu (ikiye ayrıldı) Resul'ü Ekrem (a.s.m ) hayvan ile içinden geçti.Ta zamanımızda kadar o ağaç iki ayak üstünde muhterem bir vaziyette kaldı.(Mektubat- 19.Mektup. Mücizât-ı Ahmediye-Sayfa.128 )Kur'an'la tanışmadan bu hurafelerle karşılaşan vicdan sahibi bir ateist İslam dinini kabul etmeyecek olursa aklına verdiği değerden dolayı Allah indinde sorumlu olmayacağına inanıyorum.Bu yalanlarla beraber Kur'an nasıl bir araya gelebilir.Bu hurafe rivayetlere bakarak Ehl-i Sünnet, Şia, Diyanet, Tarikat ve Nur Cemaatinin Kur'an'dan ne kadar uzak bir mesafeye savrulduklarını tahmin edebilirsiniz.Bu cehalet dolu hurafeleri Said Nursi nasıl eserine almıştır diye merak ediyorsanız, Mektubat 19.Mektup Mücizatı Ahmediye' yi açıp bir sefer okuyun. Bu hurafeden daha akılsız uydurma ve yalan rivayetlerle karşılaşacaksınız. Bazı Nurcular bize şöyle bir eleştiri getiriyorlar. "Bu kadar kafir, münafık, müşrik, zındık, İslam düşmanı varken Risâle-i Nur Külliyatının hurafeleri ile uğraşma zamanı mıdır?CEVAP :Biz içimizdeki akılsızlıkları temizlemeden, kendi İçimizdeki çürumüşlüğe eleştiri getirmeden, inançlarımızdaki ahmakça fikirlerden kurtulmadan, kendimizi her türlü cehaletten arındırmadan başkalarına bir şey söylmemizin haklılığı ve mantığı olamaz.İman edenlerin kendileri dürüst olmadan başkalarına örnek olmaları mümkün değildir.Kendi kusur ve ayıplarını görmeden başkalarına saldırmak hakkaniyet ve adalet olmasa gerektir.İlk önce kendi mahallemizde olan inanç ve ahlakı Kur'an'ın ölçüsüne vurmak gerekiyor. Bu bizdendir, bizim gibi düşünüyor ona eleştiri getirmeyelim, onun kusur ve ayıplarını görmeyelim demek, toplumu tümden bozmak anlamına gelecektir.Müslüman tamamen Allah'ın boyasına boyanmak zorundadır. Şimdi "at" rivayetine geri dönecek olursak, bu yalanı uyduranların ve eserlerine alanların at kadar akıllarının olmadığını söylersek haksız sayılmayız. Çünkü gece olsun, gündüz olsun at önüne gelen bir cismi yaratılıştan, Allah'ın ona vermiş olduğu fıtratla üzerine gitmez, cisimden yönünü değiştirir.Ağacın yarılmasına gerek yoktur. Uydurmacıların bunu düşünemiyecek kadar akıl ve iz'andan yoksun oldukları anlaşılmış oluyor.Bu rivayeti uyduran ilkel kafalılara kızmıyorum. Yirmi birinci yüzyılda bu ahmaklıklara iman eden milyonlarca nurcuya kızıyorum. Bir şizofrene Allah'a iman eder gibi nasıl iman edersiniz? Hemde yüce Allah'ın ilim ve hikmetiyle inmiş olan Kur'an gibi bir kitabınız varken.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder