19 Şubat 2022 Cumartesi
KUR'AN-I MÜBİN'İN MEÂLİ(142. YAZI)Yusuf Süresi 61-) Dediler ki: Onu babasından istemeye çalışacağız, kuşkusuz bunu yapacağız.62-) Yusuf emrindeki gençlere dedi ki: Sermayelerini yüklerinin içine koyun. Olur ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri gelirler.63-) Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey babamız! Ölçek bize yasaklandı. Kardeşimizi bizimle beraber gönder de (onun sayesinde) ölçüp alalım. Biz onu mutlaka koruyacağız.64-) Ya'kub dedi ki: Daha önce kardeşi (Yusuf) hakkında size ne kadar güvendiysem, bunun hakkında da size ancak o kadar güvenirim! (Ben onu sadece Allah'a emanet ediyorum); Allah en hayırlı koruyucudur yani O, merhametlilerin en merhametlisidir.65-) Metâlarını açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. Dediler ki: Ey babamız! Daha ne istiyoruz. İşte sermâyemiz de bize geri verilmiş. (Onunla yine) ailemize yiyecek getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de fazla alırız. Çünkü bu (seferki aldığımız) ölçek çok kolay oldu. 66-) Ya'kub dedi ki: Kuşatılmanız (ve çaresiz kalma durumunuz) hariç, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah adına bana sağlam bir söz vermediğiniz takdirde onu sizinle beraber göndermem!" Ona (istediği şekilde) teminatlarını verdiklerinde dedi ki: Söylediklerimize Allah vekildir.67-) Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, farklı farklı kapılardan girin. Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm yalnız Allah'ın'dır. (Onun için) ben yalnız O'na tevekkül ettim yani tevekkül edenler yalnız O'na tevekkül etsinler.68-) Babalarının kendilerine emrettiği yerden (farklı farklı kapılardan) girdiklerinde (onun emrini yerine getirdiler. Fakat bu tedbir) Allah'tan gelecek hiçbir şeyi onlardan savamazdı; ancak Ya'kub içindeki bir dileği açığa vurmuş oldu. Şüphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz öğretmiştik. Lakin insanların çoğu bilmezler.69-) Yusuf'un yanına girdiklerinde öz kardeşini yanına aldı ve "Bilesin ki ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına üzülme" dedi.70-) Yusuf onların yükünü hazırladığı zaman maşrabayı kardeşinin yükü içine koydu! (Kafile hareket ettikten) sonra bir müezzin: Ey kafile! Siz hırsızsınız! diye seslendi.71-) Yusuf'un kardeşleri onlara dönerek: Ne arıyorsunuz? dediler.72-) Melik in su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler. (İçlerinden biri:) Ben buna kefilim, dedi.73-) Allah'a andolsun ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz, dediler.74-) Yusuf'un adamları dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir?75-) "Onun cezası, kayıp eşya, kimin yükünde bulunursa işte o (şahsa el koymak) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız" dediler.76-) Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini (aramaya) başladı. Sonra da onu, kardeşinin yükünden çıkarttı. İşte biz Yusufa böyle bir tedbir öğrettik, yoksa melikin dinine göre kardeşini tutamayacaktı. Ancak Allah'ın dilemesi hariç. Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz. Zira her ilim sahibinin üstünde daha alim birisi vardır.77-) Kardeşleri dediler ki: "Eğer o çaldıysa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı." Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. (Kendi kendine) dedi ki: Siz daha kötü bir konumdasınız! Allah, sizin isnad ettiğinizi daha iyi bilir.78-) Dediler ki: Ey aziz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizden birini al. Zira biz seni, güzel ahlak sahibi olanlardan görüyoruz.79-) Dedi ki: Metaımızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını almaktan Allah'a sığınırız, o takdirde biz gerçekten zulmetmiş oluruz!80-) Ondan ümitlerini kesince, (meseleyi) gizli görüşmek üzere ayrılıp (bir kenara) çekildiler. Büyükleri dedi ki: "Babanızın sizden Allah adına söz aldığını, daha önce de Yusuf hakkında işlediğiniz kusuru bilmiyor musunuz? Babam bana izin verinceye veya benim için Allah hükmedinceye kadar bu yerden asla ayrılmayacağım. O hükmedenlerin en hayırlısıdır.81-) Babanıza dönün ve deyin ki: "Ey babamız! Şüphesiz oğlun hırsızlık yaptı. Biz, bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik. Biz gaybın bekçileri değiliz.Kıraat Farklılığı (Bazı kıraat imamları âyette bulunan "seraka" "hırsızlık yaptı" kelimesini, "surrika" olarak okumuşlardır. Bu kıraate göre mana, hırsızlık yaptı değil, hırsızlık yapmakla suçlandı olur.) 82-) İstersen içinde bulunduğumuz şehire (Mısır halkına) ve aralarında geldiğimiz kafileye de sor yani biz gerçekten sadık kimseleriz.83-) Babaları dedi ki: "Hayır, nefisleriniz sizi (böyle) bir işe sürükledi. (Bana düşen) artık, cemil bir sabırdır. Umulur ki, Allah onların hepsini bana getirir. Çünkü O her şeyi bilendir, Hakim'dir. 84-) Onlardan yüz çevirdi, "Ah Yusuf ah!" diye sızlandı ve hüznünü içine gömmesi yüzünden dolayı gözlerine ak düştü. 85-) Oğulları: "Tallahi sen hâla Yusuf'u anıyorsun. Sonunda ya hastalıktan eriyeceksin ya da büsbütün helâk olanlardan olacaksın!" dediler.86-) Ya'kub: Ben üzüntümü ve hüznümü yalnız Allah'a şikayet ediyorum. Ve ben sizin bilemiyeceğiniz şeyleri Allah tarafından (vahiy ile) biliyorum, dedi.87-) Ey oğullarım! Gidin de Yusuf'u ve kardeşini iyice araştırın yani Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfir kavimden başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez.88-) Yusuf'un yanına girdiklerinde dediler ki: Ey aziz! Bizi ve ailemizi zarar dokundu yani biz değersiz bir sermaye ile geldik. Ölçekte bize vefalı ol yani bize tasaddukta bulun. Şüphesiz Allah tasaddukta bulunanları mükâfatlandırır.89-) Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz?90-) Yoksa sen, Yusuf musun? dediler. O da: (Evet) ben Yusufum, bu da kardeşim.(Birbirimize kavuşmakla) Allah bize minnet etti. Çünkü kim (Allah'tan) korkar ve sabrederse, şüphesiz Allah güzel ahlak sahiplerinin mükâfatını zayi etmez, dedi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder