13 Şubat 2022 Pazar

KUR'AN-I MÜBİNİN MEÂLİ(136.YAZI) Hud Süresi 74-) İbrahim'den endişe gidip yani kendisine müjde gelince, Lût kavmi hakkında (adeta) bizimle mücadeleye başladı.75-) İbrahim cidden halim( yumuşak huylu, bağrı yanık), kendisini Allah'a adamış biri idi.76-) Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabbinin emri gelmiştir yani onlara geri çevrilmesi mümkün olmayan bir azap gelecektir!77-) Elçilerimiz Lût'a gelince, (Lût) onların yüzünden üzüldü yani onlardan dolayı içi daraldı da "Bu zor bir gündür" dedi.78-) Lût'un kavmi, koşarak onun yanına geldiler. Daha önce de o kötülükleri yapmaktaydılar. (Lût): "Ey kavmim! İşte şunlar kızlarımdır (onlarla evlenin); sizin için onlar daha temizdir. Allah'tan korkun yani misafirlerimin önünde beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu!" dedi.79-) Dediler ki: Senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun yani sen bizim ne istediğimizi elbette bilirsin.80-) Lût: Keşke benim size karşı (koyacak) bir kuvvetim olsaydı veya güçlü bir kaleye sığınabilseydim! dedi.81-) (Resüller) dediler ki: Ey Lût! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar sana asla ulaşamazlar. Sen gecenin bir bölümünde ehlinle (yola çıkıp) yürü. Karından başka sizden hiçbiri geride kalmasın. Çünkü onlara gelecek olan musibet şüphesiz ona da isabet edecektir. Onlara vâdolunan (helâk) zamanı, sabah vaktidir. Sabah yakın değil mi?82-) Emrimiz gelince, oranın üstünü altına getirdik ve üzerlerine (balçıktan) pişirilip istif edilmiş taşlar yağdırdık.83-) O taşlar: Rabbin katında işaretlenerek (yağdırılmıştır) yani onlar zalimlerden uzak değildir.84-) Ve Medyen'e de kardeşleri Şuayb'ı (gönderdik). Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a ibadet edin! Sizin için ondan başka ilah yoktur. Ölçüyü ve tartıyı noksan yapmayın. Zira ben sizi hayır (ve bolluk) içinde görüyorum yani ben, sizin için kuşatıcı bir günün azabından korkuyorum.85-) Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın yani insanlara eşyalarını eksik vermeyin yani yerde ifsad ediciler olarak dolaşmayın.86-) Eğer mümin iseniz Allah'ın size (helalinden) bıraktığı (kar) sizin için daha hayırlıdır. Yani ben üzerinize bir bekçi değilim.87-) Dediler ki: Ey Şuayb! Babalarımızın ibadet ettiklerine (ilâhlara), ibadet etmemizi yahut mallarımız hususunda dilediğimizi yapmayı terketmemizi sana salât'ın mı emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve çok akıllısın!(Kur'an'da salât vahiy yani yüce Allah'ın emri anlamında kullanılmıştır. Bu âyette de salât, vahiy anlamında geçmektedir. İhlasa sahip olduktan sonra yani dini Allah'a özel kıldıktan sonra insanın yaptığı tüm salih ameller ibadet sayılır. Şu gerçeği hatırlamada büyük fayda vardır. İhlastan infaka, ihsan'dan (güzel ahlaktan) takvaya, şükürden hamdetmeye, huşu'dan zikre, hidayetten istikamete, salât'tan zekat'a (arınmaya) İslamdan imana, sabırdan adalate her şey gelip ilâhi mesajı bilmeye yani din ve hüküm olarak yalnız yüce Allah'a teslim olmaya gelip dayanıyor. Yani bütün bunlar Kur'an'ı dinde tek hüküm kaynağı kabul etmekle ilgili erdemlerdir. Bu ilke varsa, bütün bunlar yüce Allah indinde değer kazanırlar, yoksa bunların hiçbirinin önemi kalmaz. Dolayısıyla Kur'an'ın ilmi olmadan yani kayıtsız şartsız Allah'a teslim olmadan dinde hiç bir şeyin önemi yoktur. Dininizin ve hayatınızın merkezinde Kur'an tek kaynak değilse, hakimiyetinizin altında olan mâbed ve ibadetlerle sadece ölülere sanal cennetin ticaretini yaparsınız. Yukarıda bulunan erdemler olduğu zaman insan sadece yüce Allah'a ibadet etmiş oluyor. Yani yukarıdaki erdemlerin toplamına Kur'an ibadet adını vermiştir.Kur'an'da var olan bütün erdemlerin çatı katı ve şemsiyesi ibadettir. Onlarca âyette geçen "Ey kavmim! Allah'a ibadet edin, sizin ondan başka ilâhınız yoktur" öğüdünün gerçek anlamı budur. Yani ibadet belli zamanlarda yapılan anlamsız bir ritüel değil, insanın gece gündüz, her zaman, hayatı boyunca, her durumda, sürekli olarak beraber ömür geçirdiği en önemli ilkedir.) 88-) Dedi ki: Ey kavmim! Eğer benim, Rabbim tarafından (verilmiş) apaçık bir beyyine üzerinde isem yani O bana tarafından güzel bir rızık (vahiy- nübüvvet) vermişse buna ne dersiniz? Size nehyettiğim şeylerin aksini yaparak size muhalif olmak istemiyorum. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum yani muvaffakiyetim yalnız Allah'ın yardımı iledir. Yalnız O'na tevekkül ettim yani O'na döneceğim.89-) Ey kavmim! Sakın bana karşı gelmeniz, Nuh kavminin veya Hûd kavminin, yahut Sâlih kavminin başlarına gelen musibetler gibi size de bir musibet getirmesin! Lût kavmi de sizden uzak değildir.90-) Rabbinize istiğfar edin; sonra O'na tevbe edin. Muhakkak ki Rabbim Rahim'dir, Vedüd'tur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder