25 Şubat 2022 Cuma

KUR'AN-I MÜBİN'İN MEÂLİ (146.YAZI) İbrahim Süresi 13-) Kâfir olanlar Resüllerine dediler ki: "Elbette sizi ya yerimizden (yurdumuzdan) çıkaracağız, ya da mutlaka milletimize döneceksiniz!" Rableri de onlara: "Zalimleri mutlaka helâk edeceğiz!" diye vahyetti.14-) Ve (ey iman edenler!) Onlardan sonra sizi mutlaka o yerde yerleştireceğiz. İşte bu, makamımdan korkan yani vaadimden korkanlara özeldir.15-) (Resüller) fetih istediler (Allah da verdi). Her inatçı cabbar (zorba) da mahvoldu.16-) Ardından da (o inatçı zorbaya) cehennem vardır yani kendisine (ölümden) engelleyici su içirilecektir!("Mâin Sadidin" "ölümsüzlük-suyu iksiri" demektir. Kafir zorbalar "mâin sadidini" içtikten sonra artık onlar için ölüm diye bir şey olmayacaktır. Burada şöyle bir ders vardır. Dünya hayatında ölümsüz olmayı ve ebedi yaşamayı arzu ederek yüce Allah'ın mesajına kulak tıkarlarken, âhirette ise, ölmeyi ne kadar isterlerse de ölmeyecek yani sürekli bir azap içerisinde debelenip duracaklardır.) 17-) Onu (ölümü) yudumlamaya çalışacak, fakat boğazından geçiremeyecek yani ona her mekandan ölüm gelecek, oysa o ölecek değildir (ki azaptan kurtulsun) yani ötesinde kaba bir azap vardır.18-) Rablerine kâfir olanların durumu (şudur): Onların amelleri fırtınalı bir günde rüzgârın, şiddetle savurduğu küle benzer. Kazandıklarından hiçbir şeye kadir olamazlar. (Hidayetten) uzak sapkınlık işte budur.(Din Kur'an'a dayanmıyorsa yani dinde ihlas yoksa yani dinde tek kaynak Kur'an değilse, insanın diğer amellerinin bir önemi kalmayacaktır. Ameller itikâda göre değer kazanırlar.) 19-20) Allah'ın gökleri ve yeri hak ile (bir amaca yönelik olarak) yarattığını görmedin mi? O dilerse sizi ortadan kaldırıp yepyeni bir halk (yaratılış) getirir yani bu, Allah'a güç değildir.21-) Kıyamet gününde hepsi Allah'ın huzuruna çıkacak ve müstazaflar (düşükler) müstekbirlere (büyüklük taslayanlara) diyecekler ki: "Biz size tâbi olmuştuk. Şimdi siz, Allah'ın azabından herhangi bir şeyi bizden savabilir misiniz?" Onlar da diyecekler ki: "(Ne yapalım) Allah bizi hidayete erdirseydi biz de sizi hidayete iletirdik. Şimdi sızlansak da sabretsek de bizim için birdir. Çünkü bizim için sığınacak bir yer yoktur."22-) Hesapları görülüp emir bitirilince, şeytan diyecek ki: "Şüphesiz Allah size hak olanı vâdetti, ben de size vâdettim ama, size yalancı çıktım yani benim size karşı bir saltanatım yoktu. Ben, sadece sizi sadece dâvet ettim, siz de benim davetime hemen icâbet ettiniz. O halde beni levmetmeyin yani kendi nefsinizi levmedin. Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz! Kuşkusuz daha önce ben, beni (Allah'a) şerik koşmanızı reddettim." Şüphesiz zalimler için elem verici bir azap vardır.(Yukarıdaki âyette anlatılan şeytan zihinsel şeytan değil, gerçek anlamda din adamı kılığındaki şeytandır. Yani zihinsel şeytanın ete kemiğe bürünmüş şeklidir. Bakara 165, 166, 167. ayetlerd de buna benzer bir manzara sunulmaktadır. Yüce Allah gönderdiği mesajda din ve iman, hayır ve şer, şirk ve tevhid, dünya ve âhiretle ilgili gerekli her şeyi bildirmiş ve vâdeceklerini tam olarak vâdetmiştir.Fakat batıl dinin imamları da rivayet ve ictihadlarla onlarda bir takım şeyler vadettiler. Ama onlar Allah adına yalan söylediler yani vahye ihanet ettiler. Kur'an'da haset, kibir, gurur, cimrilik, vesvese, dürtü gibi kavramlarla ifade edilenler zihinsel şeytan, ittiba, ibadet, itaat gibi kavramlarla geçen şeytan da gerçek anlamda olan insan şeytanlarıdır. İnsan şeytanları zihinsel şeytandan çok daha tehlikelidir.) 23-) İman edip yani salih ameller işleyenler, Rablerinin izniyle içinde devamlı kalacakları ve altından nehirler akan cennetlere sokulacaklardır. Orada (birbirleriyle olan dilekleri) "selam" dır.24-) Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü (yerde) sabit, dalları gökte olan temiz bir ağaca (benzetti).25-) O ağaç, Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir yani tezekkür etsinler diye Allah insanlara misaller getirir.26-) Habis bir sözün misali, gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkânı olmayan (habis) bir ağaca benzer.27-) Allah Teâlâ sağlam sözle iman edenleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit( sapasağlam) tutar yani Allah (sadece) zalimleri saptırır yani dilediğini yapar.28-) Allah'ın (vahiy) nimetini küfürle değiştirenleri yani kavimlerini helâk yurduna sürükleyenleri görmedin mi?(Yukarıdaki âyet gerçekten çok önemlidir. Ben bu âyeti her okuduğumda aklıma Yahudi, Hristiyan, Şii ve Sünni din adamları geliyor. Bunlar yüce Allah'ın tevhid dininin yani hanif İslamı, rivayetler yoluyla şirk ve küfür olarak değiştirdiler. Yani bir bölümünü veya yarısını değil, ihlasa dayalı olan din baştan sona kadar şirk oldu. Mabedlerinden ibadetlerine, inançlarından ahlaklarına kadar hiç bir hareketleri İslama uygunluk göstermiyor. Ümmi insanları uzak tutarak bunları söylüyorüz.) 29-) Onlar cehenneme destek olacaklardır. Orası ne kadar kötü bir karargâhtır!30-) İnsanları Allah yolundan saptırmak için O'na eş ortaklar edindiler. De ki: (İstediğiniz gibi dünyadan) yararlanın! Çünkü dönüşünüz ateşedir.(Yani din atalarından kendilerine intikal eden inanç ve fikirlere tâbi olup yüce Allah'ın âyetlerini arkalarına attılar. Vahye göstermeleri gereken önemi atalarının batıl kaynaklarına gösterdiler. Yoksa "bizim âlimlerimiz Allah'a ortaktır" demediler.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder