6 Ocak 2021 Çarşamba

 ACI BİR MANZARA: 

Televizyon seyrederken, bir tarikat kanalizasyonuna rast geldim.

 Yedi sekiz yaşlarında, tek tip olarak  başlarında sarık, üstlerinde cübbe, ayaklarında mest olan çocuklara gözüm takıldı.

Bu çocukları seyrederken içim acı ve ızdırapla doldu.

 Tabi ki herkes inanç ve fikirlerinde yaşam ve giyinişinde özgür olmalıdır.

 Devleti'nde bu kurumlara kanun ve kaba kuvvetle müdahale etmesi gibi bir hakkı bulunmamaktadır.


Esas beni acı ve  ızdıraplara sevkeden şey bu giyim tarzının islami olduğu, Allah Resulü'nün inanç ve ahlakını temsil ettiği ve dolayısıyla sünnet adı altında sevap işleniyor amacı ile yapılmış olmasaydı. 


Bu hurafe inanç ve giyim tarzıyla büyüyen çocukların fikir ve zihin dünyaları nasıl şekillenecek bir düşünün. 


 Asırlar öncesinde karanlık bir dikta ve Kur'an'sız ahmakların uydurduğu dine, teknoloji ve bilim çağında  çocuklarımızı acımasızca yem yapıyoruz.


 Halbuki geleceğimiz adına bu çocuklardan dünya çapında ilim ve teknoloji dallarında üstün beyinler yetişebilirdi.


  İşte bu yüzden önemli bir gerçeği hiç usanmadan, her zaman, tekrar tekrar hatırlatmak hepimiz için dini ve milli bir görevdir. 


  Dünya tarihinde uydurma dinden daha tehlikeli, acımasız ve ölümcül bir silah  cat edilmemiştir. 


 Çünkü uydurma din yüzyıllarca etkisini sürdürebilecek bir güce sahiptir. 

Kur'an bir çok âyette insanların bu  dinden kendilerini kurtarmalarının  mümkün olmadığını ortaya koymuştur.

Çünkü din ve mezheplerin hak, bu din ve mezheplere karşı gelenlerin sapık olduklarını  iddia etmektedirler. 


 Bu yüzden aklı başında olan bütün Devlet adamlarına, Diyanet İşleri Başkanlığına, ilahiyatçılara, Milli Eğitim Bakanlığına ve eğitimcilere çağrım. 


 Lütfen, İslam dininde böyle bir  inancın, bir anlayışın ve  bir giyim tarzının olmadığını, Allah Resulü'nü temsil etmediğini insanlara açık olarak anlatın.


 Anlatın ki,  aileler çocuklarını böyle gerici ve hurafeci kurumlara vermesinler.


 Fetö gibi hurafeci ve acımasız  bir örgütten nasıl olur da hiçbir ders almadık.


Herkes aklını başına alsın. 


Çocuklarımızın dünya hayatları ile beraber ahiretlerini de yok ediyoruz.  


 Yazıktır, günahtır.  


Bu manzara Kur'an'ın mükemmelliğine ve sistemine  şahit olan vahiy ehli muvahhidlere çok ağır gelir.


 Kur'an, ilim, akıl, tefekkür ve  sorgulama nimetlerinden uzak ve karanlık bir  dünyaya çocuklarınızı teslim etmeyin. 


 Allah'tan korkun.


 Manevi olarak çocuklarınızı ölüme ve yok olmaya mahkum ediyorsunuz!


 Rahmân ve Rahim  olan Allah Kur'an'da şöyle buyurur. 


"Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah'ın kendilerine emrettiğine  karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır"


( Tahrim- 6)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder