YERYÜZÜNDE BÖYLE ŞİRK GÖRÜLMEDİ, BÖYLE KÜFÜR YAŞANMADI
Attığımız başlık ile Allah elçilerinin tevhid mücadelelerini küçümsüyor değiliz.
Tabi ki Allah'ın elçileri müşrik ve kafirlere karşı en büyük mücadeleyi vermişlerdir.
Nebi ve Resuller müşrik ve kâfirlere karşı kanlı ve canlı bir mücadele yapmışlardır.
Biz ise sanal ve hayali bir zeminde mücadele ediyoruz.
Mesela, Nuh ( a.s) ı öyle bir hale getirdiler ki, Allah'a şu şekilde yakarmak zorunda kaldı.
"Ben kavmime karşı mağlup oldum, bana yardım et"
(Kamer-10)
Nuh (a.s) ın başka bir yerdeki yakarışı şöyledir.
"Rabb'im! Yeryüzünde kafirlerden hiç kimseyi bırakma"
(Nuh- 26)
İbrahim (a.s) müşrik kavmine şöyle sesleniyordu.
"Size de Allah'tan başka (Allah'ı bırakıp da yöresinde, birisinde) tapmakta olduğunuz şeylere de yuh olsun. Aklınızı kullanmaz mısınız?"
(Enbiya- 67)
Son Nebi ve Nübüvvet'e bağlı son Resul olan Muhammed (a.s) ın meydan okuması şöyledir.
"Siz ve Allah'ı bırakıp (yöresinde, berisinde) kulluk ettikleriniz cehennem odunusunuz. Siz oraya gireceksiniz"
(Enbiya- 98)
Bizi böyle bir başlığı atmaya sevkeden şey, Kur'an'ın din ve hüküm, güzel ahlak ve öğüt olarak mükemmel bir kitap ve yeterli bir kaynak olduğu halde ondan niye yüz çeviriyorlar?
Bizi üzen şey ataların uydurma dinine bağlı olanların Kur'an gibi bir hidayet ve rahmete rağmen göz göre göre cehenneme doğru yol almalarıdır.
Yüzlerce açık delile rağmen vahye karşı kör, sağır ve gönüllerinin duygusuz olmalarıdır.
Yüce Allah kitabında yüzlerce âyette "Din ve hüküm olarak Kuran'dan başka kaynak olmadığı..."
(Yusuf- 40; Kehf- 26; Şura 10)
Allah Resulü'nün sadece kendisine indirilene vahiy ile insanları uyardığı..."
(En'am-51; Enbiya-45; Kaf- 45)
"Din ve hüküm olarak Kuran'dan başka kaynağa iman edilmeyeceği..."
(Casiye- 6)
"Allah Resulü'nün sadece vahiy ile tebliğ ettiğini..."
( Maide- 67; Râd- 40; Mâide-99)
"Din ve hüküm olarak Kur'an'ın yeterli bir kitap olduğu..."
(Ankebut- 50,51)
"Tek hidayet edici olanın Kur'an olduğu yani hidayet'in kaynağının yalnız Allah olduğu..."
( Nisa- 176;Ahzab- 4; Leyl-12 )
"Allah'ın ayetlerini gizlemenin lanetlik bir günah olduğu..."
( Bakara- 159, 174)
"Daha Allah Resulü hayattayken dinin Allah tarafından tamamlandığı..."
(Mâide-3; Enam- 115)
"Din ve hüküm olarak insanların sadece Kur'an'dan sorumlulu oldukları..."
(Zuhruf-43,44)
"Mezheplerin ve ictihadların bölücülük ve tefrika, ihtilaf ve ayrımcılık, kaos ve kargaşa ürettikleri..."
(En'am-159; Rum-30,31,32)
"Allah'ın en önemli emirleri arasında dinin Allah'a özel kılınması gerektiği..."
(Zümer-- 2, 3, 11, 12, 13, 14; Beyyine-5; Mümin-65)
Bütün bu kesin delillere rağmen günümüz ehl-i sünnet din adamları bakın ne diyorlar.
Bir bakalım insanlık tarihinde böyle bir şirk görülüp ? Böyle bir küfür yaşandı mı?
"Madem Kur'an herşeyi açıklıyor, bana müziğin haram olduğuna dair Kur'an'dan delil getirin"
(Ubeydullah Arslan)
"Kur'an'a uymuyor diye sahih bir hadisi reddeden kimse kafirdir, Müslüman değildir"
( Mehmet Emin Akın)
"Buhari'de gök aşağı, yer yukarıdır diye bir hadis varsa bitti benim için. Artık yer gök, gök de yerdir derim. Taş sıvı, su katıdır derim"
(Nurettin Yıldız)
"Sen hadisleri yok sayarsan Kur'an'ı nasıl anlarsın?"
"Bana Kur'an yeter" diyenler, çağımızın en büyük fitnesidir"
(Nihat Hatipoğlu)
"Oynama Buhari ile oynama Müslim ile Buhari çökerse islam çöker, Müslim çökerse islam çöker"
( İhsan Şenocak)
"Beş yüz (500) tane de âyet gösterseler, eğer sedefin (din ataları) onayından geçmiyorsa, biz buna bid'at (uydurma) hükmü vermekte tereddüt etmemeliyiz"
(Ebubekir Sifil)
" Kuran hadissiz anlaşılmaz, mümkünü yok"
( Cübbeli Ahmet)
Biz de onlara Allah'ın kitabıyla cevap veriyoruz.
"Hakikaten biz bu Kur'an'da insanlar için her türlü misali sahip dökmüşüzdür. Fakat (Allah'a karşı) mücadeleye en çok düşkün varlık insandır"
"Kendilerine hidayet geldiğinde insanları iman etmekten ve Rablerinden mağfiret talep etmekten alıkoyan şey, sadece öncekilerin başına gelenlerin kendi başlarına da gelmesini, yahut azabın göz göre göre kendilerine gelmesini beklemeleridir!"
"Biz Resulleri sadece müjdeleyici ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kafir olanlar ise batıla dayanarak hakkı ortadan kaldırmak için batıl yolla mücadele verirler. Onlar ayetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya almışlardır"
"Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılıp da ona sırt çevirenden, kendi elleriyle yaptığını unutandan daha zalim kim vardır?
Biz onların kalplerine bunu anlamalarına engel olan bir ağırlık, kulaklarına da sağırlık verdik. Sen onları hidayete çağırsan da artık ebediyen hidayete eremeyeceklerdir"
(Kehf-55,56,57)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder