19 Haziran 2020 Cuma

SEÇİLMİŞLIK İNANCI:
(1.YAZI)     
Hıristiyanlardaki Mesih inancı ve İsrail oğullarının seçilmişliği  birbirleriyle ilintilidir.
 Hıristiyanlar, İsa ( a.s) ın dünyaya efendi olarak yeniden geleceğine ve diğer milletlerin onlara hizmet edeceğine inanır.
Yahudiler ise  bir çok kötü ahlak sebebiyle Allah'ın lânetine uğramışlardır.
(Nisa, 155, 161)
"Yahudiler, Allah'ın âyetlerini inkâr etmeleri, haksız yere  Nebilerinin canlarına kıymaları ve adalet sahibi insanları öldürmeleri sebebiyle cehennem azabını hak etmişlerdir"
(Âli İmran , 21)
Yahudiler, Allah'a isyan etmiş ve ona vermiş oldukları sözden dönmüşlerdir.
Yani bütün bu gerçeklere rağmen Yahudiler de
 seçilmişlik konusunda kendilerinden olmayanları insan yerine koymazlar, en fazla onları kendilerine hizmet edecek uşaklar olarak  görür ve her türlü işkence,  saldırı ve soykırımı onlara reva görürler.
Halbuki Allah'ın indinde fazilet ve erdemli olmak "emri bilma'ruf nehyi  anil'munker" gibi  "dinin emirlerini yerine getirme ve yasaklarından kaçınma" şartına bağlı iken
(Âli İmran, 110)
 Yahudilerde ise erdem ve fazilet "soy ve ırk" üstünlüğüne bağlanmıştır.
 Bu inançtan olsa gerek, diğer milletlerden ve dinlerden Yahudiliğe  geçiş (istisnalar hariç)  kabul edilmemektedir.
İşte Emevi Abbasi Ehli Sünnet dininin fanatik taraftarı ve Said Nursi hayranı  F Gülen,  Şia'dan ve Said Nursi'den  aldığı takiyye  ile  Kur'an'dan  habersiz  olan örgüt mensuplarını "seçilmiş" olduklarına inandırmış  ve böylece onları acı bir  şekilde inanç bunalımına ve akıl kaybına uğratmıştır.
 "Hizmet gönüllüleri, muhabbet fedaileri, altın nesil" söylemiyle bildiğimiz Risâle-i Nur!!! cemaatinden  katil bir nesil meydana getirmiştir.
Bunları darbe yapmaya ve kan dökmeye sürükleyen lânetli şey, işte bu "seçilmişlik" hastalığı  "hoşgörü timsali"  cemaat liderinin insanlara  beddua ettirecek kadar gözünü döndüren hırs,  elinden alınan "seçilmiş" liğe olan kuvvetli iman  idi.
 Cemaatini etkin vaaz ve çeşitli  propagandalarla  seçilmiş olduklarına  inandıran,
üzerinden beslendiği Said Nursi'nin Risale'i Nur Külliyatında olan şu uydurma ve tamamen  hurafe cümlelerde şifrelenmiştir.
 1-) "Ve Anladım ki, bu hizmetimizle o nurani zatlara  zemin izhar ediyoruz (yer  hazırlıyoruz),(Said Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 189)
 "Ta ahir zamanda, hayatın geniş dairesinde asıl sahipleri, yani Hz. Mehdi ve şakirtleri, Cenab-ı Hakk'ın izniyle gelir, o daireyi genişletir ve o tohumlar sümbüllenir "
(Said Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybi -138)
 2-)" Hz. Mehdi'nin çok vazifeleri var. Ve siyaset aleminde, diyanet aleminde, saltanat aleminde, cihat aleminde"
(Said Nursi, Şualar, Sayfa, 456)
3) O zatın üçüncü  vazifesi, Hilafet-i  islamiyeyi  ittihad-ı İslam'a bina ederek, İsevi (Hıristiyan) ruhanileriyle  ittifak edip dini İslama hizmet etmektir"
 "Bu vazife, pek  büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakarlıklarla  tatbik edilebilir"
(Said Nursi, Sikke-i tasdiki gaybi, sayfa, 9)
 4) "Bir asır sonra zulümatı (karanlıkları) dağıtacak zatlar ise,  Hz. Mehdi'nin şakirtleri olabilir"
(Said Nursi, Birinci Şua, 85)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder