RİSÂLE'İ NUR'DA BULUNAN ŞİRK , HURAFE VE YALANLAR
(36. YAZI ) 
SAİD NURSİ VE RİSÂLE'İ NUR KÜLLİYATI:
Keşke Said Nursi Kur'an'ı Mübin'i iyi anlasaydı, Kur'an'a  tam olarak  bağlı kalsaydı,  kaynağı Kur'an'da olmayan konulara bu kadar heves etmeseydi.
Herhalde bu biraz da onun ruhi yapısı ile alakalıdır.
Eserlerinde Şia'nın etkisi çok büyük olmuştur.
Şia'nın mutedil, akıllı ve mantıklı ilim sahiplerini tenzih ederek söyleyelim, gulat-ı Şia'nın  fikirleri tamamen hurafe ve yalanlar üzerine bina edilmiştir.
Ehli Sünnet ve Şia'nın hurafeleri Risale'i nurun her tarafını kaplamıştır.
Bakın Said Nursi ne diyor.
"(,,,,,) Bu hakikatlerden anladım ki, Risale-i Nur bu asrın insanları
 olan bizler için yazdırılmıştır"
( Müdafaalar- 300, Afyon Müdafaası Zübeyr'in müdafaasıdır )
"Ey  Risale'i Nur! Senin, hakkın (Allah'ın)  dili, hakkın (Allah'ın)  İlhamı olup onun izniyle yazıldığına şüphe yok"
"Ben kimsenin malı değilim,
 ben hiçbir kitaptan alınmadım, hiçbir eserden çalınmadım"
Ben Rabbani ve Kur'aniyim"
Bir layemut'un (ölümsüz olan Allah'ın)  eserinden fışkıran kerametli bir nurum"
( Müdafaalar- 347)
Bediuzzaman!!! Said Nursi'ye risalelerinin yazdırılması(!) yetmemektedir.
Ona bu risaleleri yazdıran Allah, aynı zamanda bu risalelerin tercümanlığı gibi ağır bir misyonu da yerine getirebilmesi için, onu daha çocukluğundan beri buna göre yetiştirmiştir.
Fikri, dikkati dağılmasın diye ona ilim bile tahsil ettirilmemiş, ilmi  Kur'an rüyasında öğretilmiş, Kur'an haricindeki bütün kitaplardan menedilmiştir!
 Hatta Nur süresinin 35. inci ayetindeki,,,,,, neredeyse ateş ona dokunmasa da  yağı ışık verir,,,,," cümlesinin ebcedi tefsirinde, Said Nursi'nin de ateşsiz yandığı,
tahsil için külfet ve ders meşakkatine muhtaç olmadan kendi kendine nurlandığı, alim olduğu bile iddia edilmiştir.
( Sikke-i Tasdik-i Gaybi-78 -Birinci Şua, iki acib suale karşı def'aten (bir anda)  hatıra (akla)  gelen garip cevaptır )
Tabii ki, ekser hayatı da ihtiyar ve iktidarının, şuur ve tedbirinin haricinde gelişecektir.
Said Nursi amacına erişmiş,
 Onun bu sözleri talebeleri  üzerinde istediği etkiyi  göstermiştir.
Çünkü talebeleri Kur'an yerine  gece gündüz Risâle-i Nur Külliyatını okuyorlar.
Said Nursi'nin şakirtleri, Risâle-i Nur Külliyatında bir hatanın olmadığına iman ediyorlar.
Yani onların yanında Said Nursi hatasız ve masum olarak  kabul edilmektedir.