7 Haziran 2020 Pazar

RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN ŞİRK, HURAFE VE YALANLAR
 (43. YAZI) 
 Said Nursi âyetleri keyfine göre yorumluyor.
MESELA: 
"Ey insanlar! Size rabbinizden bir burhan (açık ve kesin bir delil) geldi ve size apaçık bir nur indirdik"
(Nisa- 174)
 Said Nursi'nin yukarıdaki âyetle ilgili yorumu şöyledir. 
"O kutsi burhan'ı ilahinin (Allah'ın kitabının)  bu zamanda parlak ve kuvvetli bir burhan'ı (delili)  olan Resaili Nur'a (Nur Risâlelerine)  dahi ikinci cümlesi olan "enzelne ileyküm Nuran mubinen" "size apaçık bir nur indirdik" adedi, iki tenvin  vakıfta iki "Elif" sayılmak cihetiyle 598 ederek
 aynen tam tamına Resailin Nur'a ve Resaile-in Nur  adetine tevafukla o semavi burhan'ı  kutsi'nin (semadan inen kesin delil olan Kur'an'ın) yerde bir burhan'ı, Resail-in Nur olduğunu remzen  haber veriyor"
(Sikke-i Tasdik-i Gaybi -80, 90.)
 Yani  Said Nursi'ye göre semadan indirilen Kur'an'ın yerdeki delili Risâle-i Nur Külliyatıdır.
Halbuki Kur'an sema'dan değil, Allah tarafından indirilmiştir.
"...İşte Risalet-ün Nur'un kahramanı, işte Kur'an'da( Said) ve hadiste (Seyyid )diye söylenen mübarek üstadımız ( Said Nursi )(Siracü-Nur 255)
"Madem ki, Kur'an sana "Said" (Sâd ile)  "feteyemmemü Sa'iden"
 (Maide- 6 ayet) demiş..."
"Elbette hem için temiz ve tahir, hem de dışın"
(Siracinnur- 250, 251)
Said Nursi'nin talebelerine göre Mâide 6. âyetinde geçen "saiden" kelimesi Said Nursi'yi işaret etmektedir.
Halbuki âyet temiz toprakla teyemmum abdestinin nasıl alınacağını anlatmaktadır.
Aynen yukarıdaki âyet gibi Said Nursi bir çok âyetin manasını kendi heva ve hevesine göre yorumlayarak manalarını tahrif etmiştir.
MESELA:
"Allah'ı onun elçisini ve müminleri dost edinen bilsin ki galip gelecek olanlar yalnızca Allah'ın taraftarlarıdır"
(Maide- 56)
Bu âyetle alakalı Said Nursi diyor ki:
"Ayet, on iki seneden beri en acınacak mağlubiyetimiz zamanında dahi, cifir ve ebcet hesabıyla galibiyetimizi aynı tarihiyle müjde ediyor"
(Şualar- 331, Onüçüncü Şua)
MESELA:
"İsyan edenler cehennemdedirler. Orada, onların ağlayışlı bir nefes alışverişleri vardır ki..."
(Hud- 106)
Said Nursi bu âyetle ilgili açıklaması şöyledir.
"Bu ayet dahi Risale'i Nur'un muarızlarına ve düşmanlarına ve onların cereyanlarının mebdeine (başlangıcına ) ve faaliyet devresine ve muntehasına (Son bulmasına)cifir ile, tevafuk ile işaret eder"
 (Sikkei Tasdiki Gaybi- 95; Şualar- 557)
MESELA:
"Biz her Resulü ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara  emrededikleri şeyleri açıklasın. (İlan etsin, duyursun) Allah dileyeni saptırır, dileyeni de doğru yola iletir. o azîz'dir, hikmet sahibidir"
 (İbrahim- 4)
Said Nursi yukarıdaki âyetle alakalı şöyle diyor.
"Hatta (İbrahim süresi)  dördüncü âyette Risalei Nur'un Türkçe olmasını tahsin eder"
Yani demek istiyor ki:  "Allah veya   Kur'an Risâle-i Nur'un Türkçe olmasını güzel görür"
Dolayısıyla İbrahim süresi 4. âyetini delil olarak gösteren Said Nursi'ye göre Risâle-i Nur'un Türkçe olarak neşredilmesi Allah'ın iradesiyle olmuştur.
 "Makamı cifresiyle ve baştaki âyetin işaretleri  karinesiyle,  Risâlet ve Nübüvvet'in  her asırda veraset naibleri, vekilleri bulunmak kaidesiyle, bir manayı remzi  cihetinde vazifeyi irsiyetini yapan Risâle-i nur'u, efradı içine hususi bir iltifatla dahil edip lisanı Kur'an olan Arabi olmayarak Türkçe olmasını takdir ediyor"
(Sikke-i Tasdik-i Gaybi- 110)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder