7 Haziran 2020 Pazar

CELALEDDİN-İ RUMİ
Kur'an'a baktığımızda insanı kafir, münafık, müşrik ve  fasık yapan şeyin kişinin kullandığı sözlerin olduğunu görüyoruz.
İnsanların ancak eserleri ve sözleri ile hangi inanca sahip olduklarını anlayabiliriz.
Bununla ilgili yüzlerce âyet vardır. 
 Hulul inancına bağlı olan  Celaleddin Rumi, eserini Kur'an'a eşdeğer tutarak mesnevisi hakkında aynen şunları söylüyor.
"Bu Mesnevi kitabıdır"
"O, ulaşma ve kesin bilme sırlarını açıklamada dinin asıllarının asıllarının asıllarının asıllarıdır"
"O, Allah'ın en büyük fıkhıdır( Din bilgisidir) Allah'ın en aydınlık yoludur ve Allah'ın en açık delilidir"
"Işığının hali içinde kandil bulunan kandillik gibidir"
 "Sabahın ilk anlarında daha parlak verir"
"O, pınarları ve dalları bulunan gönül cennetleridir"
 "Onda, bu yolun oğullarınca" selsebil" diye adlandırılan bir pınar vardır"
 "Makam ve keramet sahiplerince en hayırlı makam ve en güzel dinlenme yeridir"
"Ulu kişiler orada yerler ve içerler" "Özgür kişiler orada huzur bulur ve neşelenirler"
 "O, Mısır'daki Nil gibi sabredenler için içecektir"
 "Firavun soyuna ve kâfirlere hasrettir"
 "Allah'ın dediği gibi "onunla çoğunu saptırır, onunla çoğunu doğruya götürür"
"Gerçekten o gönüllere şifadır. hüzünlere ciladır ve Kur'an'ı açıklayıcıdır"
"Rızıkları genişletir ve ahlakı güzelleştirir"
"Kerem sahibi ve salih yazıcıların elleriyle yazılmıştır"
 "Temiz kişilerden başkasının ona dokunmasını menederler"
"Alemlerin rabbinden indirilmedir" "Batıl ona önünden Ve arkasından gelmez"
"Allah gözetir ve korur"
 "En iyi koruyucudur ve merhametlilerin en merhametlisidir" "Mesnevinin başka lakapları vardır" Allah Ona lakap verdi..."
(Mevlana Celaleddin-i Rumi Mesnevi,  Yenişafak Kültür Hizmeti C1 Sayfa 36- hazırlayan Profesör Doktor Adnan Karaismailoğlu, Ulus Ankara  )
 Celaleddin-i Rumi'nin Mesnevisi  için söylediği bu özelliklerin tümu Kur'an'ın özellikleridir. 
İşte ilgili âyetler: 
İşığının hali, içinde kandil bulunan kandilik gibidir"
( Nur- 35)
"Kâfirlere hasrettir"
(Hakka- 50)
"Onunla çoğu sapıtır, onunla çoğu doğru yolu bulur"
(Bakara- 26)
"O, gönüllere şifadır"
 (Yunus- 57 )
"Kerem sahibi ve salih yazıcıların elleriyle yazılmıştır"
(Abese- 11, 12)
"Temiz kişilerden başkasının ona dokunmasını menederler"
 (Vakıa- 79)
"Alemlerin rabbinden indirilmedir"
( Hakka- 43, Vakıa 80)
"Batil ona önünden Ve arkasından gelmez"
(Fussilet- 42)
Celaleddin Rumi'nin Divan'ı Kebir'inde kendisinin hulul inancına bağlı olduğunu gösteren yüzlerce şiirinden bir tanesi özetle şu şekildedir.
Dördüncü halife olan Ali bin Ebi Talip hakkında der ki:
"O Sefa Ehlin'in vücut güneşidir.
 O açıklayıcı imam, hakkın yüksek sıfatları Ali'nin vasfıdır.
 Ail'den ayrı değildir.
Çünkü haktan hakla görülmüştür. Onun toprağı birlik alemidir.
 Allah'ın ilminden maksat Ali'dir.
 Her şey fanidir.
Fakat can yaşar.
Hakkın hikmetini Ali'den başkası bilemez.
Yaratıkları yaratan zatı gibi o bakidir.
İbtidasız evvel o idi.
Sonsuz ahirde odur.
Peygamberlere yardım eden o idi.
Velilerin gören gözü de hakikaten odur.
O yüzünün gizli parıltısından bir güneş yarattı.
O hak iledir. Hak onda görülür.
 O hak ile ebedidir.
Allahın isimleri onda belirdi..."
(Dıvanı Kebir- M.E.B c.1- Sayfa 35) Dolayısıyla Celaleddin Rumi, Muhyiddin'i Arabi, Beyazıt-i Bestami, Hallacı Mansur, Yunus Emre, İmamı Rabbani  gibi Hululiye inancına bağlı bir batıni idi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder