19 Haziran 2020 Cuma

PARALEL DİN
(2.YAZI)
 Şia ve Ehli Sünnet din âlimlerinin  inancı şöyle şekillenmiştir.
 Allah'ın kitabından bazı konular  hakkında onlara âyetler okunduğu zaman bu âyetler mezheplerinin ictihadlarına  muhalif ise kesinlikle  âyetleri kabul etmezler.
 Onlara bakmazlar, âyetleri ciddiye almazlar ve mezheplerine aykırı olan âyetlere hayret bakarlar.
"Selefimizden (din atalarımızdan- âlimlerimizden) bu âyetlere muhalif biçimde gelen rivayet ve ictihadlar varken bu âyetlerin zahiriyle nasıl amel edebiliriz?!" derler.   
Halbuki  din ve hüküm olarak  Kur'an'dan  başka hiçbir kaynağın bulunmadığı ile ilgili yüzlerce ayet vardır. 
 Fakat Şia ve Ehli Sünnet dininin fanatik dincileri ataların dinine aykırı düşeceği için Kur'an'ı arkaya atarak veya  görmezlikten gelerek onunla ilgili bütün ilişkilerini keserler.
Bunu ilim süsü vererek yapan cahiller  Allah ile kulları arasına girmiş ve  şirkten sonra en büyük günah olan hakkı gizleme vebalini yüklenmiş oldular.
Allah bu gibileri için şöyle buyuruyor.
"Dünya hayatını ahirete tercih edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve onun eğriliğini isteyenler var ya, işte onlar (haktan) uzak bir sapıklık içindedirler"
(İbrahim, 3)
Âyette geçen "ıvec"düşünerek ve tasarlayarak yapılan bir saptırma ve çarpıtmadır.
Gerçekte hakkı çarpıtmak ve ondan saptırmak yalan söylemekten daha ağır bir günah daha büyük bir  alçaklıktır.
Çünkü insanlar zaman içerisinde yalanın farkına varabilirler, fakat çarpıtmanın ve değişimin farkına varamazlar.
Diğer bir ayet şöyledir.
"Âyetlerimizi hükümsüz bırakmak için yarışırcasına uğraşanlar için de, en kötüsünden elem verici bir azap vardır"
(Sebe, 5)
Bütün bu âyetler paralel dinin, dinci  iblisleri, ileri gelen ilim adamları, ekran vaizleri, imamları, İlahiyatçıları ve müftüleri hakkındadır.
Çünkü ümmilerin böyle bir şey yapmaları söz konusu olamaz.
Mesela şu âyete dikkat edin,
"İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı (lehvel hadis) satın alır. İşte onlar için alçaltıcı bir azap vardır"
(Lokman, 6)
Ayette geçen "lehvel hadis " ibaresinin tam karşılığı "hadis külliyatları, hadis kaynakları ve mezheplerin dayandığı eserlerdir"
Paralel dinin kurucuları hakkında bulunan  en korkunç âyetler şunlardır.
"Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip onu az bir değer ile değişenler yok mu, İşte onların yiyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir.
 Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır.
Onlar doğru yol karşılığında sapıklığı, mağfirete bedel olarak da azabı satın almış kimselerdir. Onlar ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar. O azabın sebebi,
Allah'ın, kitabı hak olarak indirmiş olmasıdır. Kitapta ayrılığa düşenler, elbette derin bir anlaşmazlığın içine düşmüşlerdir"
( Bakara, 174, 175, 176)
"İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra gizleyenler yok mu,
İşte onlara hem Allah hem de bütün lanet ediciler lanet ederler(Bakara, 159)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder