ALEVİLİK
(11. YAZI )
Alevi Kızılbaş önderi Şah İsmail der ki:
"Budur evvel, budur ahir.
Budur muhabbette mahir.
Küfür her mezhepte küfür.
Küfür bizde iman olur"
Aleviler Allah'a inanırlar.
Ama Alevilerin iman ettikleri Allah isim ve sıfatları ile Kur'an'da anlatılan Allah değildir.
Onlar Muhammed ( a.s) a iman ederler.
Fakat onların Muhammed'i, Nebi makam ve mertebesi, Resul misyonu ile Medine'de yaşayan Muhammed değildir.
Onların Muhammed'i âyın-i cem eyleyip semah dönen bir Muhammed'dir.
Aleviler Ali'yi çok severler ama sevdikleri Ali yedinci yüzyılda yaşayıp giden Ebu Talib'in oğlu Ali değildir.
Onların Ali'si hem Ali Bin Ebi Talib'tir hem de "kün" deyince onsekizbin âlemi yaratan, yaratıkların rızıklarını veren, arslan kılağında Muhammed'in yolunu açan, kılıcı yetmiş arşın uzayan, Hayber kalesinin kapısını şehadet parmağıyla asuman'a atan, hasıl-ı bin bir kimlikte görünen yaratanın zatına yapışık olan bir Ali'dir.
SONUÇ:
Alevilik İslam'dan ayrı olarak kendine özel inanç ve ibadetiyle kadim tarihten beri hayatiyetini devam ettirip gelen bir dindir.Aleviliğin bu şekilde kabul edilmesi önemli bir meseledir.Aleviler dinlerini ve inançlarını özgürce yaşayabilmelidirler. Hiç kimse inancını başkasına dayatma hakkına sahip değildir.
"(Ey Nebi! Şüphesiz sen de öleceksin onlar da ölecekler. En sonunda sizler kıyamet günü Rabbimizin huzurunda yargılanacaksınız"
(Zümer-30,31)
(Son)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder