22 Mart 2021 Pazartesi

 

ŞİA'NIN İTİKADİ DURUMU
(12. YAZI)
İMAMİYYE ŞİA'SININ ÖZELLİKLERİ:
Onlara göre İmamlar ( 12 imam)  büyük ve küçük günahlardan korunmuşlardır.
(Ahzab-33)

Onlara hata ve nisyandan bir şey atfetmek asla caiz değildir.

Âhir zamanda Mehdi'nin zuhur etmesi haktır.

Mehdi-i muntazır (beklenen-yolu gözlenen) zalimlerden gizlenmiş olup Şia İmamları'nın sonuncusudur.

Her salavat ve duanın ardından onun âcilen gönderilmesi için "Allhumme accil feracehu" "Allah'ım zamanını acil eyle- yolunu kolaylaştır" denilerek,  niyazda bulunulur.

Bütün Şii kaynak ve  eserlerinde görüleceği  gibi, İmamet  ve hilafet Ali ve evladına ( Ehli Beyt) e mahsustur.
Fakat ashabtan pek çoğu onların haklarının gasbedilmesine ön ayak olmuş veya haklarının çignenmesine ses çıkarmamış, bu sebepten dolayı onlar kafir ve münafık olmuşlardır.

İmamlar kutsaldır.

İmamların velayetine iman etmeden, dinin diğer esaslarının hiçbir önemi yoktur.

Her devirde bir imam vardır.

Allah Resulü vefat ederken din ilimlerinin hepsini ve şeriat hükümlerini, Ali'ye tevdi etmiş, o da imam Hasan'a o da Hüseyin'e bırakmış, böylece on iki imama gelinceye kadar devam etmiştir.
( El-aklu infeş- Şia - s, 55, 56)

İmamiyye indinde, imam diğer müçtehitler gibi değildir.

Onlar ilimlerini ve Şer'i hükümleri, Allah'ın Elçileri veya kendinden önceki imamlardan ilham yoluyla alırlar. ( a.g.e s 57)

Dolayısıyla, imamların Allah ile manevi ve ruhsal bir bağlantıları  vardır.

Delil olma bakımından, Nebi (a.s) ın  sözü ile imamın sözü arasında bir fark yoktur.

Şia'ya göre imam-ı reddetmek Allah'ı reddetmek gibidir.

İsmet sıfatı imam'dan ( 12 imam) ayrılmaz bir sıfattır.

Gaybet fikrinin imamiyye tarafından benimsenmesi ve ardından bir inanç esası  haline getirilmesine sebep olan başlıca olay,

On birinci imam olan Hasan el- Askeri ardında bir halef ( evlad) bırakmadan vefat etmesidir.

İmamiyye Şia'sının on birinci imam olarak kabul ettiği Hasan el Askeri (Hicri 237-Miladi 846) senesi Rabiul Ahir ayında Medine'de doğdu.

H 238- M 847 yılına doğru, Abbasi halifesi Mütevekkil tarafından babası el-Hâdi ( H- 254- M- 868) ile birlikte Samarraya getirilmesi emredildi.

Ömrünün sonuna kadar orada göz hapsinde tutuldu.

8 Rabiul Âhir 260--2 Ocak 873 te Samarra'da vefat etti.
( Nevbahti Firak uş Şia- s. 79)
( Kummi kitabul makalat vel Firak s. 102)

Hasan el Askeri'nin kendine halef olarak birinin var olduğunu ilan etmeden vefat etmesi, imametin zorunlu olduğuna inanan Şiiler arasında büyük bir panik ve karışıklığa neden oldu.

Hicri dördüncü asrın ortalarında  imamet inancına önemli bir  ilave yapıldığı  görülmektedir.

Buna göre imamların sayısı on iki olup, bunların sonuncusu gaybete gitmiştir.

Kâim Mehdi olarak dönünceye kadar da gaybette kalacaktır.
( Etan kohl berg. From İmamiyye to ltna Arhariyya--c.1 sayı, 521--534. 1976)

Bilinen çalışmalar arasında, on ikinci imamın gaybete gittiği şeklindeki rivayetleri ilk gündeme getirenler ise, Küleyni ( 329--941) ve Ali b. Hūseyin el Kummi ( 329--941)  olmuştur.

İbni Babeveyh'ten ( Şeyh Saduk) önce Ahbari müellif en Numan ( 360--971)
Küleyni'nin kayda geçirmiş olduğu bir takım rivayetlere daha sonra başkalarını da eklemiş ve böylece yeni bir inanç ve yorumlamaya gitmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder