ŞİA'NIN İTİKADİ DURUMU
(10. YAZI )
KIRTAS OLAYI -2 -
Bu konuda gelen rivayetleri Şia, ikinci halife Ömeri eleştirmek için adeta bir silah gibi kullanmaya çalışmıştır.
Zira onlara göre, Allah'ın Resulü Ali'yi halife olarak vasiyet edeceği sırada Ömer ve arkadaşları buna engel olmuşlardır.
Resülüllah (a.s ) "Benden sonra ebediyyen sapıtmayacağınız bir vasiyet yazdıracağım "dediğinde, onlar bu vasiyet ile terk edilmesi durumunda, ümmetin ebedi bir sapıklık ve inhirafını gerekli kılarak mühim bir iş kast edildiğini anladılar.
Bu iş halifenin belirlenmesinden, yöneticinin görevlendirilmesinden başka bir şey değildi.
Geçmişteki ve o sıradaki mevcut karinelerle Resülüllâh'ın vasiyetinin pâk olan Ehl-i Beyt'e ve Ali'ye yönelik olacağını hemen kavramışlardı.
Bu ise plan ve bakış acılarına aykırı idi.
Bu yüzden en sert bir şekilde karşı çıktılar.
Risâlet misyonuna yaraşmayan sözler sarf edip Allah Resulü'ne karşı gelmiş oldular.
Dolayısıyla bu hareketle kıyamete kadar ümmeti apaçık bir sapıklık içinde bıraktılar.
(Mustafavi-129 )
Şia'nın naklettiği bir rivayete göre Ömerin şöyle dediği iddia edilmektedir.
"Resulullah hastalığında Ali'nin adını açıklamak istedi, İslam için titizlik ve ihtiyattan dolayı ben engel oldum.
"Bu yapının ( Kabe'nin) Rabbine and olsun ki, Kureyş onun etrafında asla bir araya gelmezdi.
Şayet Resülüllah onu iş başına getirseydi bütün Araplar onun aleyhine hükmederdi.
Resülüllah bu işten haberdar olduğumu bildiğinden bundan vazgeçti"
( el-meclisi, 38 -157)
İran ve Irak'ın Şii televizyon kanallarında ve bütün hüseyniye derslerinde de bu olay sık sık dile getirilmektedir.
Âyetullahların Şia kaynaklarından anlattıklarına göre olay şöyle cereyan etti.
"Resulullah'ın yorgunluk ve üzüntüden dolayı bayıldı.
Biraz baygın kalınca Müslümanlar ağlamaya başladı.
Hanımlarının, çocuklarının, Müslüman kadınların ve orada hazır bulunan tüm Müslümanların haykırışları yükselmeye başladı.
Ayıldığında onlara baktı sonra
"Bana kalem ve kürek kemiği getirin ki benden sonra asla sapıklığa düşmeyeceğiniz bir yazı yazdırayım" dedi.
Sonra bayıldı.
Orada hazır bulunanlar kalem ve kemik aramaya başladılar.
Ömer, "İnnerracule leyehcur"
"Dönün bu adam sayıklıyor, ne dediğini bilmiyor" dedi.
Resülüllah ayıldığında oradakiler kalem ve kemik getirmediklerinden birbirlerini kınadılar.
Resülüllah'a kalem ve omuz kemiği getirelim mi? dediler.
Resülüllah "Bu söylediklerinizden sonra mı?
Hayır getirmeyin, fakat Ehl-i Beyt'im için hayır tavsiye ediyorum" dedi.
Sonra yüzünü topluluktan çevirdi.
( Şeyh Mufid, el-İrşad, 98;
et -Tabersi İ'lamul vera, 167;
el -Meclisi 12, 468)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder