SAİD NURSİ HEDEF SAPTIRARAK MİLLETİ ALDATTI.
Kur'anın bağlam ve bütünlüğüne, özellikle Kur'an'ın kavramları olan küfür-kâfir, şirk-müşrik, zulüm-zalim, fısk-fusuk, kizb-tekzib gibi bir çok kavramın Allah'ın varlığını kabul etmeyen dinsizlerle ilgili değil, Allah'a iman eden, kulluk yapan hatta dindar olarak kabul edeceğimiz kimseler hakkında kullanılmışlardır.
Ama Said Nursi tam aksine bir yol izleyerek, sanki bütün dünya şirk ve küfür pençesinde değil de, dinsizlik pençesinde kıvranıyor gibi, ömrünü Allah'ın varlığını ispat etme üzerine yoğunlaştırmıştır.
Böyle olunca Kur'anın yüzlerce âyette kınadığı şirk ve müşriklerin, dolayısıyla Yahudi ve Hristiyanların, Şia ve Ehl-i Sünnet'in bütün şirk, küfür, zulüm ve vahşetlerinin görülmesini engelleyerek hedef saptırmıştır.
Eserlerinde müşrikleri ,Yahudi ve Hristiyanları, mezhep ve fırkaları eleştirdiği bir cümlesi bile mevcut değildir.
Halbuki yeryüzünde olan vahşet ve katliamların en büyük sebebi dinsizlik değil, şirk ve ırkçılık belasıdır.
Ateistler hiçbir zaman Yahudi, Hristiyan, Şii ve Sünniler kadar etkili ve tehlikeli olamazlar.
Hatta ateistler değil bir hükümet ve bir devlet kurmak, bir dernek ve vakıf bile kurabilecek bir güce sahip değillerdir.
Yani anlayacağınız fetö'nün inanç atası ve fikir babası Said Nursi çok kötü bir şekilde milleti aldattı.
Allah'a ve O'nun dini olan İslam'a en büyük düşman ateistler değil, müşriklerdir
(Tevbe-114; Şura-13)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder