31 Mart 2021 Çarşamba

NEBİ İLE RESUL'ÜN ARASINDA BULUNAN FARKLARIN BİLİNMESİNİN ÖNEMİ (10. YAZI) 27-) HAKEM-HÜKÜM Şia ve Ehl-i Sünnet âlimlerinin istismar edip yanlış meal verdikleri âyetlerden biri de Nisa süresi 65. âyettir.Âyetin meali şöyledir."Hayır, Rabbine andolsun ki (Ey Resul! ) aralarında çıkan (dinî anlaşmazlıklar hususunda seni hakem kılıp sonra da (indirilen vahiy'le) verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu tam manasıyla kabulenmedikçe iman etmiş olmazlar"Şia ve Ehl-i Sünnet âlimleri Kur'an'a tam manasıyla iman etmedikleri için onu hakkıyla anlamaya çalışmamışlardır. Gelenekçi mezhepçilere göre Kur'an, hadisler olmadan anlaşılamayacağı için inançlarını tamamen rivayetler üzerine bina ederek bu gibi âyetlerden uydurma dinlerine bir dayanak edinmeye çalışmışlardır. İşte dinin doğru olarak anlaşılmasında Nebi ile Resul arasında bulunan farkları anlamak bunun için çok önemlidir. Kur'an, vahiy'den bağımsız olan Mekke vatandaşı Muhammed (a.s,) ı görmez ve onun üzerinde olumlu veya olumsuz durmaz. Din ve hüküm için için Nebi ve Allah Resulü olan Muhammed(a.s) önemlidir. İşte bundan dolayı son Nebi ve Nübüvvet'e bağlı yani vahiy alan son Resul olan Muhammed (a.s) Allah'ın âyetlerine eşdeğer bir konuma sahip kılınmıştır. Dolayısıyla Nisa süresi 65 .âyetinde bulunan "hakem" kavramının muhatabı vahiy'den bağımsız olan Muhammed değil, Resul olduğu açıktır. Bunu anlamayan tam bir Kur'an cahilidir. İsterse bu kişi mezhep imamı, muhaddis ve müctehid olsun hiç fark etmez. Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğüne baktığımızda din ve hüküm olarak Allah'tan başka bir hakemin olamayacağını, din ve hüküm olarak ihtilafları çözecek tek merci ve yetki sahibinin Allah olduğunu açık olarak görebiliriz. (Ey Resul! ) De ki: Allah'tan başka bir hakem mi arayacağım? Halbuki size kitab'ı açık olarak indiren O'dur. Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, Kur'an'ın gerçekten Rabbin tarafından indirilmiş olduğunu bilirler. Sakın şüpheye düşenlerden olmayasın"(En'am-114)"Ayrılığa düştüğünüz herhangi bir şeyde hüküm vermek Allah'a mahsustur. İşte, bu Allah, benim Rabbim'dir. Sadece ona dayanırım ve yalnız ona yönelirim"( Şura- 10) Kur'an'ın dininde ve dilinde Muhammed'in ayrı, Nebi'nin ayrı Resul'ün ise apayrı bir kimliği ve misyonu mevcuttur. Kur'an'ın dininde ve dilinde Resul (a.s) , Allah'ı temsil makamında bulunuyor. Dolayısıyla Nisa Suresi 65. âyette bulunan "hakem" kavramı vahyi tebliğ ve risâlet misyonunu ifade etmektedir.Yani "hakem" Muhammed veya Nebi değil, kendisine Allah'ın hükümleri indirilen Resul (a.s)dır. Çünkü hükmün tek kaynağı Allah'tır ve âlemlerin Rabbi olan Allah hükmünde hiç kimseyi ortak yapmaz."... O, kendi hükmünde hiç kimseyi ortak etmez"( Kehf- 26)"Allah'ı bırakıp taptıklarınız sizin ve (din) atalarınızın taktığı bir takım isimlerden (muhaddis- müctehid- mezhep imamı) başka bir şey değildir. Allah onlar hakkında ( doğru yolda olduklarına dair) bir delil indirmemiştir. Hüküm sadece Allah'a aittir. O size kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler"- Yusuf-40) Kur'an'ın bağlam bütünlüğünden sonra söz konusu olan Nisa 65. âyetinde önceki âyetlere de bir göz atalım. "Hakem"in Muhammed yani Nebi adına uydurulan binlerce yalan ve iftira hadisler değil, Resul (a.s) ın insanlara tebliğ ettiği Kur'an olduğunu anlamış olacağız."Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenler görmedin mi? Tağut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tağut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor"(Nisa, 60) "Onlara Allah'ın indirdiğine (Kur'an'a ) ve Resul'e gelin (onlara baş vuralım), denildiği zaman münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün"(Nisa, 61) "Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket gelince hemen, biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik, diye yemin ederim sana nasıl gelirler"(Nisa-62) "Onlar Allah'ın, kalplerindekini bildiği kimselerdir; onları aldırma, kendilerine öğüt ver onlara, kendileri hakkında tesirli söz söyle"(Nisa-63)"Biz her Resulü Allah'ın izniyle ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman (Ey Resul!) sana gelseler de Allah'tan bağışlanma dileseler, Resul de onlar için istiğfar etseydi Allah'ı ziyadesiyle affedici, esirgeyici bulurlardı"(Nisa-64)(Hayır, Rabbine andolsun ki (Ey Resul! ) aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra (indirilen vahiy'le) verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın onu tam manasıyla kabulenmedikçe iman etmiş olmazlar"(Nisa-65)Allah Resulü'nün İnsanlar arasında sadece indirilen vahiy'le hüküm verdiğine dair çok âyet vardır. "Sana da, daha önceki kitabı doğrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitab-ı (Kur'an'ı) gönderdik. Artık aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet, sana gelen gerçeği bırakıp da onların arzularına uyma..."(Mâide-48) (Ey Resul! Sana şu talimatı verdik) : Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet ve onlarıın arzularına uyma..."(Mâide, 49) "Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana kitabı hak olarak indirdik; hainlerdentaraf olma"(Nisa-105)Hayat Allah'a bağlılıktan ibarettir, yalnız Allah'a bağlı olan mutlu yaşar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder