27 Mart 2021 Cumartesi

ŞİA VE EHLİ SÜNNET ÂLİMLERİ KUR'AN'DAN HİÇBİR ŞEY ANLAMAMIŞLARDIR Yüce Allah, yüzlerce âyette "Cehennem azabından başka bir azap olmadığını" anlattığı halde, Ehl-i sünnet ve Şia âlimleri, kabir azabının var olduğuna iman ederler.Bir çok ayette "...siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız" (Yasin-54) buyrulduğu halde,Ehl-i Sünnet ve Şia âlimleri,"vekalet yoluyla haccın yapılabileceğini" ileri sürerler. Yüce Allah, yüzlerce âyette, kainattaki mucizelerini gösterip dikkat çektiği, elçisinin mücize göstermesinin mümkün olmadığını, Kur'an'ın ve kainattaki mucizelerin düşünen akıl sahipleri için kâfi olduğunu bildirdiği halde,Şia ve Ehl-i Sünnet âlimleri, Allah Resulü'nün binlerce mucizesinin olduğunu iddia ederler.Kur'an'ı Mübin, Ahzab süresi 56. âyette Nebi (a.s) a, Allah'ın ve meleklerinin yardım ettiklerini ve destek olduklarını, Mü'minlerin de Nebi'ye destek ve yardımda kusur etmemelerini öğütlerken,Şia ve Ehl-i Sünnet âlimleri, büyük ve inanılmaz bir cehaletle "Nebi'ye destek ve yardım "anlamına gelen âyeti," Muhammed'e salavat çekme" olarak değiştirip âyeti tahrif etmişlerdir.Ehl-i Sünnet ve Şia mezhepleri, cehalette daha da ileri giderek "Cuma günü hutbede Muhammed(a.s) a salavat getirmenin farz, vacip ve sünnet olduğunu" ictihadlarına eklemişlerdir.Yüce Allah'ın, "...Sizden kim, dininden döner ve kafir olarak ölürse, onların yaptıkları ameller dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennemliktirler ve orada devamlı kalırlar" haberine rağmen, Ehl-i Sünnet âlimleri, insanları "dinden döndüler" gerekçesiyle öldürmüşlerdir.(Bakara- 217) Kur'an dinden dönenlerin durumunu kesin bir delille, açık bir şekilde hükme bağlamıştır.Yani dinden dönenlere Allah, ölünceye kadar hayat hakkı tanındığı halde, Ehl-i Sünnet âlimleri, "dinden döneni öldürün" iftirasına iman ederek, kendi batıl inançlarını reddedenlere karşı savaş açmışlardır.Kaza namazı hurafesinden, oruç keffareti hurafesine kadar, Kur'an'a aykırı birçok ictihada imza atan Ehl-i Sünnet ve Şia âlimleri, maalesef Kur'an'ın hiç bir âyetini doğru olarak anlamamışlardır. Kur'an Nebi (a.s) ın günah ve hatalarından söz ederken,Şia, on iki imamın masum ve hata etmekten bile münezzeh olduklarını,Kur'an, yüzlerce âyette Allah Resulü'nün arkadaşlarının olumsuz hareketlerini anlatırken, Mesela: "...Savaştan kaçtıklarını..." (Âli İmran-152, 153)"...Allah Resulü'nü ayakta bırakarak eğlence ve ticarete koştuklarını..." (Cuma- 11)"...Allah'ın düşmanlarını dost edindiklerini..." (Mumtehine- 1) "... Nebi (a.s) ın hanımına zina iftirasında bulunduklarını..." (Nur- 11, 17)"...Nebi (a.s) a saygısızlık yaptıklarını ..." (Hucurat- 1,2,3,4,5,6,) ortaya koymaktadır.Bütün bu gerçeklere rağmen Emevi Abbasi Ehli Sünnet âlimleri, Nebi (a.s) ın arkadaşlarının gökteki yıldızlar gibi günahlardan masum, Şia âlimleri de on iki imamın her türlü hata ve günahtan masum olduklarını iddia ederler.Halbuki Nübüvvet makam ve mertebesi özel hayatı temsil ettiğinden, Nebi (a.s) bile müşrik akrabalarına dua ederek Allah'a karşı hata etmiştir.(Tevbe-113)Evet gerçekten de Şia ve Ehli Sünnet âlimleri Kur'an'dan hiçbir şey anlamamışlardır.Kadına el ile temas etmekten ve kan akmaktan dolayı abdestin bozulacağını söyleyenler, Allah'ın kitabından hiçbir şey anlamamışlardır.Daha da ileri giderek diyorum ki: Şia ve Ehl-i Sünnet âlimleri Kur'an'a iman etmemişlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder