ARKADAŞLARDAN GELEN YORUMLAR
(8. YAZI)
"Ali Aydın hocam!
Söylenecek her şeyi yazmışsınız, Allah razı olsun.
Bu millete yani akıllarını bir takım adamlara verenlere müstehaktır.
Allahın kitabından konuşana sapık diyecek kadar cehalet içinde olanlara hiçte acımıyorum.
Ancak öyle bir fitneden korkun ki, bu fitne ateşi yalnız hak edene isabet etmez.
(Enfal-25)
İşte bu üzücü, Buhari'yi Allahın kelamının önüne geçiren zihniyete hiç bir uyarı fayda vermez.
Ülkelerin hali ortada, bugün binlercesi sınırlarda donma bahasına gavur dedikleri ülkelere sığınmak için?
Bu gidişle onlara yenileri eklenir.
Devleti yöneten adamlar taraf kaybetmemek için kör ve sağır davranıyor.
Başımızdaki cumhurun reisi beyefendi bilmiyor mu?
Elbeteki biliyor.
Allahın hak yolunun dışındaki tüm mevcut sistemler yok olacaktır.
Olmayada mahkumdur.
Ne zaman hakkı konuşacak ve sadece Allahtan korkacak bu adamlar"
(Meral İnce Çelik)
----------------------------------------------------
"148 beğeni 24 paylaşım.
Neden paylaşım düşük veya beğenenler neden bu yazıyı paylaşmıyorlar.?
Belki birilerini bu durumdan haberdar edersinizde bu gibi cemaat ve tarikatların ağından kurtarırsınız.
Neden paylaşmadığınızı tahmin edebiliyorum, çünkü; etrafımızda uydurulmuş dinin taraftarları kaynıyor.
Hangi tarafa baksan, dönsen, kuşatılmışız, kınanmaktan çekiniyoruz.
Çekinmeyin, korkmayın, paylaşın.
Hiç kimse size zarar veremez. Rabbimiz dilemedikçe.
Sadece ve sadece Allah'tan korkun, ondan çekinin"
(Muammer Aydın, "Tehlike Büyük" adlı yazıya yaptığı yorum)
--------------------------------------------------------
"Sayın hocam!
Bu tespitlerinize katkı sağlamak adına başımdan geçen bir hadiseyi siz ve takipcilerinizle paylaşmak istiyorum.
Anlatacağım mevzu belki din tüccarlığı ile alakalı değil, ama bu cemaate mensup kişilerin bizim gibi sıradan vatandaşlara bakış açısını anlamamız açısında gerçekten çok önemlidir.
Günlerden cuma günü işim icabı Fatih'te bulunuyordum.
Yakınında olmam hasebiyle cuma namazını İsmail Ağa camiinde kılıyım dedim.
Bilenler bilir.
Avludan içeri girdikten sonra merdivenlerden üst kata çıkınca caminin ortasına denk gelecek şekilde üst kata giriş yaptım.
Tam caminin ortasındayım, haliyle ileriye doğru baktım boş yer varsa oturayım diye, o esnada biri beni perdeleme yaparak engelledi ve arka tarafı işaret etti.
Neyse geriye döndüm.
Boş yer buldum tam oturacağım.
Yine cemaat mensupları tarafından en arka saf işaret edildi.
En arkaya geçtim.
Şok üstüne şok yemiştim.
Rencide oldum.
İncindim.
Baktım herkes sarıklı cübbeli, bir ben normal kıyafetliyim.
Onlar açısından benim müslüman oluşumun hiç bir anlamı ve kıymeti yoktu.
Onlar için cübbeli sarıklı olmak yeterli gibi görünüyor.
Cubbeyi giyen "takvalı, imanı kuvvetli, giymeyen ise takvasiz ve imanı zayıf ..."
Sanki göğsümü yarıp içine içine baktılar.
Yıllarca Rabbimin rızası nerde varsa, elimden geldiğince yapmaya çalıştım.
Ondan dolayı cemaat, cübbe, sarık önceleri hep gıbta ile baktığım bir konuydu.
Ama bunların gerçek yüzü çok farklı .
Buna benzer birçok hadise başımdan geçti.
Hele bir menfaat ve çıkarlarına ters gelecek bir iş yap o mülayim görünümlü sofi, zincirini parçalayan aslan gibi seni paralar.
Yinede bir kısmını tenzih ediyorum. Görevim icabı bu tür vakalarla karşılaştım.
Rabbime beni doğru yola iletmesi için hep duacı oldum.
Allah'ıma hamd olsun ben onlardan değilim .
"Kalplerde olup biteni sadece Allah bilir" diyerek sözlerimi bitiriyorum. Allah'a emanet olun.
(Muammer Aydın-"Cübbeli Ahmet" adlı makaleye yaptığı yorum)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder