ŞİA'NIN İTİKADİ DURUMU :
(1.YAZI )
Şia kelimesi (şya) kökünden gelmektedir.
Bu kelime Arapçada "bir insanın yardımcıları ve ona uyanlar, inanç, fırka, bölük, taraftar, yayılmak, uğurlamak, miktar, süre, sıra, aslan yavrusu, eş ve benzer" anlamlarına gelir.
(Şia kelimesinin kullanışları için bakınız Muhammed bin Mükerrem b Manzur, lisanu'l Arab, Beyrut)
Bu anlamlar arasında "taraftar, yardımcı, fırka, bölük ve yayılmak" anlamları daha yaygın olarak kullanmıştır.
( Muhammed Hüseyin Zeynel -Amili Meşhed- 1375- 31)
Kuran'da bu kelime "fırka, bölük, topluluk, emsal, taraftar ve uymak, aynı inanca sahip olanlar"
(Saffat- 83 )
anlamlarında kullanılmıştır.
( Enam- 65,159; Hicr-10; Meryem- 69; Kasas- 4; Sebe - 54; Kamer- 51)
Istılahta ise şu şekilde tarif edilmiştir.
"Allah Resulü'nün vefatından sonra Halifeliğin ve İmametin Ali'nin hakkı olduğuna inanan ve ondan sonraki halifelerin de onun soyundan gelmesi gerektiğine itikad eden Ali (r.a) taraftarı fıkradır"
Başka bir tanım ile "Şii" adı, günümüzde İsnaaşeriyye ve İsmailiye mezheplerinin bağlılarıyla Ehl-i Beyt imamları hakkında İlâhi İmamet teorisini savunanlar için kullanılmıştır.
Dr. Ali Özek 1993 yılında İstanbul'da Şii düşüncesine dair düzenlenen uluslararası sempozyumda İmamet ile ilgili şu açıklamaları yapmıştır.
"Şia ile Ehl-i Sünnet arasında ayrılığa düşülen meselelere gelince bunların başında İmamet gelir.
İhtilafın temeli, iki grubun bu konudaki ayrılıklarına dayanmaktadır.
Buna göre Şia'nın İmamet inanç ve prensibi ile ilgili düşünceleri, onlar açısından ayırt edici bir esas ifade etmektedir.
On iki imam Şiası inançları ile ilgili bütün meseleleri elçilik ve İmamet inancı üzerine inşa ederler.
Onlara göre on iki İmamdan her biri(özellikle eski Şia alimlerinin gözünde) Allah'ın Resulü gibi yasa koyucu (yasa koyma selahiyetine sahip) bir insandır.
İmam Allah'ın Elçileri gibi vahiy alabilir.
İşleri vahiy yoluyla çözebilir.
İmam, insanların yönetsel, siyasal, eğitsel, sosyal işlerinden sorumludur.
İnançlarına uygun olarak hüküm açıklar, fetva verir, ahkam âyetlerini tefsir edip yorumlar.
Bu itibarla insanların imama mutlak surette uymaları gerekir.
Durum ve şartların gerektiğine göre İmam, halkı inandıklarından farklı görünmeye yani takıyye ile amel etmekle de yükümlü kılabilir.
(Tarihte ve günümüzde Şiilik Konferansı sayfa-242)
İmamet inanışı, tıpkı Allah'ın Resülleri gibi İmamın masum yani günahsız olmasını gerekli kılar.
Şia'ya göre İmam da aynen Allah'ın Resülleri gibi yüce Allah'tan vahiy alır.
Onlara göre Allah'ın Resülleri ile aynı sıfatlara sahip oldukları gibi Onlarla aynı hak ve salahiyetleri taşırlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder