ŞİA'NIN İTİKADİ DURUMU
(7. YAZI )
ĞADİR-İ HUM HADİSLERİ : 3
Şii müelliflere göre böylece son farz olan velayet emri de geldikten sonra Resülüllah daha orada iken şu mealdeki âyeti kerime nazil olmuştur.
"İşte bugün dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslama razı oldum..."( Maide- 3)
Şii müelliflerin rivayetlerini özetleyecek olursak olay şöyle aktarılmaktadır.
Resülüllah ( Aleyhisselam ) hac ile ilgili (Veda Haccı ) ibadetlerini yerine getirdikten sonra Medine'ye dönmek üzere yola çıktı.
Ğadir-i Hum denilen yere geldiğinde Cebrail (a.s)indi.
Resülüllah'a Ali'yi kaldırıp imam tayin etmesini emretti.
Resülüllah (a.s ) da
"Benim ümmetim cahiliyyeden yeni çıkmıştır" dedi.
Cebrail (a.s) tarafından
"Bu işin ruhsatı olmayan bir azimet ve gereklilik olduğu" bildirildi.
Ardından şu âyeti kerime nazil oldu.
"Ey Elçi! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun Risalet görevini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. doğrusu Allah kafirler topluluğunu doğru yola iletmez"
(Maide- 67 )
Bunun üzerine Resulullah (a.s) çok sıcak bir gün olmasına ve merası ile suyu bulunmamasından dolayı dinlenmeye elverişli bir yer olmamasına rağmen Ğadir-i Hum denilen yerde konakladı.
Orada bulunan sığ ağaçların altlarını temizletip onların gölgeleri altında oturmalarını ve orada göç yükünün bir araya getirilerek birbirinin üzerine konulmasını emretti.
Resülüllah(a.s ) münadisine insanları cemaat namazına çağırmalarını emretti.
Böylece bütün insanlar Resülüllah'ın yanında toplandılar.
Resülüllah (a.s ) birbiri üzerine konan yükün üzerine çıktı. Ali'yi yanına çağırdı.
Ali çıkıp Resülüllah'ın sağına oturdu.
Sonra Resulü Ekrem (a.s) insanlara hitap etti.
Allah'a hamd ve sena edip kendi durumunu ümmetine bildirdikten sonra şöyle dedi.
"Ben (Allah'a-âhirete) davet edildim, icabet etmem yakındır"
Sarıldığınız takdirde asla sapıtmayacağınız Allah'ın kitabını ve Ehli Beyt'imi geride bırakıyorum.
Bu ikisi havuz başına varıncaya kadar birbirinden ayrılmayacaklardır.
Sonra en yüksek ses tonu ile sözlerine şöyle devam etti.
"Bilmez misiniz, şehadet etmez misiniz ki, ben hepinizin, her mü'minin üzerinde kendisinden daha çok hak ve yetkiye sahibim? diye sorunca, onlar "Evet biliyoruz "dediler.
Bunun üzerine o, Ali'nin sağ elini tutup kaldırdı.
O kadar ki, her ikisinin de koltuk altlarının beyazlığı göründü.
Sonra şöyle dedi " men küntü mevléhu fe Aliyyun mevléhu : "ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Allah'ım! Onu seveni sev, Ona düşman olana düşman ol! Ona yardım edene sen de yardım et!" deyip aşağı indi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder