19 Mart 2021 Cuma

 ŞİA'NIN İTİKADİ DURUMU

 (11.YAZI)

KIRTAS OLAYI (4)

Yine Şii  müelliflerden el-Hacui, kırtas  hadisesinden dolayı Ömer'in yaptığını içtihad olarak görenlere karşı "Resulullah'ın sözünü reddetmek ve hilafına amel etmenin tam bir küfür olduğunu bilmiyorlar mı? demekte ve bu olaydan dolayı Ömer'i, "lain oğlu lain" diyerek lanetlemektedir. 

(Hacui - mize, 413)

 

Şii kaynaklarına göre Ömer, Ebubekir ile daha önce yapmış oldukları gizli anlaşmadan dolayı onu halife olarak tayin etmiştir.

 

Sakife toplantısında Ömer'in, Ebubekir'e biata razı olmasının sebebi ise ancak,  Ali'nin biatına  engel olmasından dolayıdır.

 

Şayet serbest bırakılsaydı kendi nefsini tercih eder ve orada kendini halife seçtirirdi.

 (Şerif el Murtaza eş -Şafi fil imame 4, 126)

Mustafavi'ye göre Ömer,  Sakifede Ebu Bekir'in halife seçilmesini sağlamış, onun bu zorlaması meyve vermiş, yaptığının karşılığını almıştır.

 

Ebubekir de Resulullah'ın bir emri olmaksızın yaptığı hizmet ve  arkadaşlık hakkını yerine getirmek için onu halife olarak yerine bırakmıştır.

 

Osman ise Ömer'in Ebubekir   tarafından vasiyet edilmesi konusunda tam sevgisini açığa  vurmuş, onun halife  olmasını  desteklemiş, Ömer'in hizmetinde mümkün mertebe var gücüyle  çalışmıştır.


 Ömer'de Osmanı mukafatlandırmış  ve çok çirkin bir şekilde onu halife tayin  etmiştir.

 

Şii âlimlere  göre bütün bunlar, ilk üç  halifenin kendi aralarında Ehli Beyt'e karşı anlaştıklarını, komplo  kurduklarını, ihtilal yaptıklarını, İslam'da ilk darbeyi gerçekleştirdiklerini ortaya koymakta, böylece Ali'yi  makam ve haklarından menettiklerini   göstermektedir.

 

Aynı şekilde Ebubekirin, Allah Resulünden sonra zekat vermeyenlere veya dinden dönenlere karşı savaş açması külliyen yalandır. 


 Şii âlimlerine göre, Ebubekir'in savaş açtığı kabileler Ali'nin hilafetini arzulayan ve hakkının gaspına karşı gelenlerdir. (Mustafavi-  217)


 Çok sert ve kaba biri olarak gösterdikleri Ömer'i halife tayin etmesinden dolayı Ebubekir Şii müellifler tarafından kıyasıya eleştirilmektedir.

 (Mustafavi- 215)


     Sonuç olarak: 

 Temel inanç sistemini imamet nazariyesi üzerine inşa eden imamiye Şia'sına göre  Ali kesin bir biçimde nas (âyetle) imam tayin edilmiştir.

 

Diğer üç halife onun bu hakkını batıl yollarla, inkılap ve zorbalıkla gasp etmişlerdir.

 

Bundan dolayı ilk üç halife gasıp  ve yalancıdırlar.

 

Her üç halife de Allah Resulü'nün ortaya çıkışından önce kafir ve risaletten sonra zalim olduklarını gösteren kimseler olduklarından, onlara halife  denilse bile imam denilemez. 


Çünkü zalim olduklarından, "Allah'ın imamet ahdi onlara erişmez"

( Bakara- 124)

 

Şii müellifler Ali ile ilk üç halifeyi mukayese ederken, zaman zaman çok aşırı ithamlarda bulunarak ilk üç halifenin şahsiyetlerine yakışmayacak suçlamalar, hatta iftiralarda bulunmuşlardır.

 

Bazı rivayetlerde çok daha aşırıya  gidilerek, "Ali beşerin en hayırlısıdır" demeyenin kafir olduğuna hükmedilmiştir.

 

Şia'nın 'ın bir kısmı da bu konuda daha da aşırıya  giderek hululiyet inancına saplanmıştır. 


Esasen Şia'nın  Ali ve Ehli Beyt'e aşırı  sevgi beslenmelerinin altında eski İran'ın Hululiyet  inancı yatmaktadır.

 

Özellikle 12 imam inanç ve anlayışını Hulul inancından  bağımsız olarak  düşünmek olanaksızdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder