ŞİA'NIN İTİKADİ DURUMU
(4.YAZI )
Sünniler arasında "Kütüb-ü Sitte" denilen "altı hadis kitabı" ne kadar şöhrete sahipse, Şiiler arasında da "Kütüb-ü Erbaa" adı verilen "dört hadis kitabı" aynı derecede meşhur ve önemli olarak görülür.
Özellikle imamiye Şia'sının Ahbâri ekolü "Kütübü Erba'a"daki hadislerin katiyyetini iddia ederek delil olması bakımından onlarda bulunan âhbarla (haberlerle) Kur'an ayetleri arasında bir fark bulunmadığını ileri sürmüşlerdir.
ŞİA'NIN HADİS KAYNAKLARI
Bunlardan ilki el-Küleyni (H, 328 -M,939 ) nin kaleme aldığı el -Kâfi adlı eserdir.
İkincisi Ebu Cafer İbni Babeveyh el -Kummi (H, 381 -M, 991 ) nin Men Lé yehduruhul-Fakih adlı eserdir.
Üçüncü ve dördüncü eserler Ebu Cafer et- Tusi (H, 460 -M, 1067 )'ye aittir.
Bunlar, Tehzibul -Ahkam ve el -İstibsar adlı hadis kitaplarıdır.
Sahihi Buharinin sünniler arasında sahip olduğu şöhret ne ise, Şiiler arasında aynı değere sahip Küleyni'nin el -Kâfi adlı eseri, Usul (itikat )ve Furu (ibadet )olmak üzere iki kısma ayrılır.
Eserin Usul ve Furu kısmında16 000 (on altı bin )civarında hadis bulunmaktadır.
Bundan dolayı bu eserler arasında en çok baş vurduğumuz ve Şia'nın da büyük değer verdiği el-Küleyni'nin el -Kâfi adlı eseridir.
Yine Şii müellifler arasında en meşhur ve otoritesi tartışılmayan devri'nin en parlak kelamcılardan sayılan Şeyh Müfid (413 -1022) in bir çok eserinden de istifade edilmiştir.
Oldukça muahhar olmakla birlikte çalışma sahamızla alakalı Şia'nın görüşlerini yansıtan en ciddi rivayetleri intikal ettiren önemli eserlerden biri de Meclisi( H, 1110 -M, 1698 ) nin Biharul -Envar adlı eseridir.
Şia itikadına göre "her Nebi'nin, yüce Allah'ın emriyle kendisine vasiyette bulunduğu bir vâsisi vardır"
İmamiyye kaynakları, Resulullah (a.s) ın vasiyeti ihmal etmesinin mümkün olmadığını, işte bundan dolayı onun Ali b. Ebi Talib'e şöyle vasiyet ettiği görüşünde tam ittifak halindedirler.
"Ey Ali! Sen hayatta benimle birlikte olduğun gibi ölümünden sonra da benimle birlikte olacaksın.
Sen benim kardeşim, vâsim, yakın arkadaşım (Safiy)ve vezirimsin" (Süleym b. Kays -136, Nebile -140 )
Hatta bu vasiyetin gökten mühürlü olarak Allah Resulü'ne indirildiği ve vasiyetten başka hiçbir şeyin mühürlü olarak indirilmediğine dair bazı rivayetler nakledilmektedir. (İbni Ebi Zeyneb -35 )
Bunun yanı sıra Resülüllahın muhtelif zamanlarda mezkür ifadelerle Ali'ye hitap ettiği ve onlarca kez kesin ifadelerle onu kendi halifesi olarak tayin ettiği
Şia kaynaklarında sıkça zikredilmekte ve itikadi bir mesele haline getirilmiş bulunmaktadır.
(El -Hasan b. Ferruh saffar, Besairud-Derecatul Kübra, Kum -1374, 186 -187, Abdullah bin Abdileh Sadâbâdi el -Mukni fil imame (thk şakir sebba ) kum 1414, 72, Muhammedi er -Rey şehri, mizanul hikme 1,10 Kum 1982, 1-204, 205 )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder