26 Kasım 2020 Perşembe

 "DİNİN GÜNCELLENMESİ" MESELESİ. 

İlk önce sizin din ile neyi kasdettiğiniz çok önemlidir.

Siz eğer Allah tarafından tüm elçilere gönderilen vahyin dini olan İslam'ın güncellenmesini  kasdediyorsanız bu mümkün değildir. 

Çünkü Adem (aleyhisselam)dan Muhammed (aleyhisselam) a kadar tüm elçilere indirilen tevhid dini olan İslam'da hiçbir güncelleme meydana gelemez.

  Tevhid dini indirilmeye  başlandığı andan bitirildiği son vahye (Kur'an) kadar kendisinde hiçbir değişiklik ve güncelleme meydana gelmemiştir. 

Yani Allah bile tevhid dini olan İslam'da bir  güncelleme yapmamış ve yapmasını yasaklamıştır.

 Din Allah tarafından indirildiği için onda güncellemeyi sadece Allah yapar.

 Yani dinde güncelleme yapmak Allah'ın ilmi ve iradesiyle alakalı bir şeydir. 

Allah'ın elçileri bile dinde güncelleme değil, ancak vahiy ile  ıslah yaparlar. 

(Hud--88)

Yani bozulmuş tevhid akidesi ancak vahiy ile onarılabilir. 

Bundan sonra Nebi gelmeyeceğine göre, son vahiy olan Resül'e gitmekten başka bir yol kalmıyor. 

 İşte tevhid dininde güncellemeyi  yasaklayan bazı ayetler. 

"Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye Nuh'a emrettiğini, sana emrettiğimizi, İbrahim'e Musa'ya ve İsa'ya emrettiğimizi Allah size de din kaldı.

 Fakat kendilerini çağırdığın bu din(tevhid-islam) Allah'a ortak koşanlara ağır gelir. 

 Allah dilediğini kendisine elçi seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir"

( Şura- 13)

( Resulüm!) Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur.  Fakat insanların çoğu bilmezler"

(Rum- 30) 

 "Hepiniz O'na yönelerek Allah'a karşı gelmekten sakının, salat-ı ikame edin,  müşriklerden olmayın" (Rum-31)

 "Dinlerini parçalayan ve bölük bölük(mezhep mezhep, fırka fırka, Şia Şia)  olanlardan olmayın. Bunlardan her fırka  kendilerinde olan(batıl inanç)  ile kibirlenip böbürlenmektedir"

(Rum- 32) 

 Demek oluyor ki Allah tarafından vahiy'le elçilere gönderilen tevhid dininde  değişme ve güncelleme mümkün değildir. 

 Son vahiy ile tevhid dini  kıyamet gününe kadar ilkelerinde bir değişme olmadan geniş bir açıdan  güncellenmiştir. 

Ancak son indirilen vahiy olan Kur'an'da güncelleme yapmak mümkündür.

 Hatta Kur'an'da güncelleme yapılmazsa  tam olarak anlaşılmamış olacaktır.  

 Bundan dolayı Kur'an'da güncellemeye gitmek son derece önemlidir.

 MESELA: 

"Tevrat'la yükümlü tutulup da  onunla amel etmeyenlerin durumu,  ciltlerce kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın âyetlerini yalanlamış olan milletin  durumu ne kötüdür.  Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez" (Cuma- 5 )

Yukarıdaki âyette bulunan "Tevrat" kelimesinin  yerine "Kur'an" kelimesini koymadığımız takdirde âyetin bir anlamının olmadığı görülecektir. 

 Çünkü Yahudi âlimlerinin tevhid dinine yaptığının aynısını Şia ve Ehli Sünnet âlimleri de yapmıştır. 

 Yani âyet mutlaka güncellenmelidir. Yoksa Şia ve Ehli Sünnet dininin âlimleri bu uyarıyı ciddiye almayacaklardır. 

 MESELA: 

"İbrahim, ne Yahudi, ine de Hristiyan idi, fakat o, Allah'ı bir tanıyan hanif (saf) bir Müslüman idi, o müşriklerden değildi"

( Âli İmran,  67)

 Yukarıdaki âyette bulunan "İbrahim" kelimesinin yerine "Muhammed" "Yahudi" kelimesi yerine "Şia" "Hristiyan" kelimesi yerine "Sünni" yazılmadığı takdirde âyet tam olarak anlaşılmayacaktır.

 Yok Eğer dinden maksat  Allah Resulü'nden asırlar sonra icad edilen sahte ve sanal, uydurma ve hurafe, yalan ve iftira olan  Emevi-Abbasi Ehli Sünnet dininin  güncellenmesi ise  buda  mümkün değildir. 

Baştan sona kadar yalan, cehalet,taklit ve  hurafe bulunan, 

hayal ürünü ve  saçma sapan hikayelerle dolu, Allah Resulü'ne iftira olan, sürekli olarak kaos, katliam, kargaşa, zulüm, 

anarşi ve tefrika çıkaran vahşi bir dini  nasıl güncelleyeceksiniz?

 Yalan ve iftiranın güncellenmesi olur mu?

 Burada yapacağınız tek şey yüzlerce âyette ortaya konulduğu gibi 

 Allah Resulü'nün uyduğu ve tebliğ  etmekle yükümlü olduğu, asırlardan beri atalarınızın  terkettiği  Kur'an'a dönmekten  başka önünüzde bir çare bulunmuyor.  

Çünkü  Kur'an'dan başka hidayet ve rahmet  kaynağı yoktur. 

"Elif. Lam.Ra.( Bu Kur'an) Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa,  yani her şeye galip ve övgüye  layık olan Allah'ın Yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz bir kitaptır" (İbrahim-1)

 "Rabbinizden size indirilene (Kur'an'a) uyun.

 Onu bırakıp da başka dostların (evliya) peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz"

(Âraf- 3)

 "Hep birlikte Allah'ın ipinin korumasına (Kur'an'a) girin, ondan uzaklaşmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O,  gönüllerinizi birleştirmişti ve onun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarındayken oradan da sizi O kurtarmıştı. işte Allah size ayetlerini böylece açıklar  ki doğru yolu bulasınız"

( Âli İmran- 103)

"Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır"

( Âli İmran-105)

"Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O'na teslim olun, sonra size yardım edilmez. 

Siz farkında olmadan, ansızın başınıza azap gelmezden önce, Rabbinizden size indirilenin  en güzeline (Kur'an'a) tabi olun"

(Zümer--54,55)

"Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. 

Başka yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah'ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti" (En'am--153)

 "İşte bu Kuran, bizim indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Buna uyun ve Allah'tan korkun ki size merhamet edilsin"

(En'am-155)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder