17 Kasım 2020 Salı

 ŞİRK BATAKLIĞI KENDİLERİNE ATALARINDAN MİRAS KALDI:

(14. YAZI)

 Kur'an ehli muvahhidler sosyal medya  üzerinden seslerini geniş kitlelere ulaştırdıkça uydurma dinin mensuplarında panik başladı.

Bakın Cübbeli Ahmet uydurma şirk dini için nasıl bir endişe içine girmiş,

diyor ki,

"Ne kadar gözü kör adamız ya!

 Göz göre göre dinimizi değiştirecekler, çıt  çıkaran da yok.

Ondan sonra Allah veriyor zammı, veriyor enflasyonu, devalüasyonu, kimsenin bir şey anladığı yok.

 Niye oluyor? Trump yapıyor!

 Ne Trump yapıyor!

 Senin nefsin yapıyor nefsin, Trump Allah'ın tokadı!

Kafiri zalime musallat ederim buyuruyor!

Sen zalim olursan, kendi nefsine yazık edersen, cemaate gitmezsen, camileri terkedersen, haramları  işlersen,

 tevbe'i nasuh etmezsen, diz boyu haramları, günahları bu kadar arttırırsan,  ondan sonra bir de  dine el atıp ilahiyatçıların vasıtasıyla kader yok, şu yok, bu yok!

Mekteplerde bunu çoluk çocuğu okutursan ilahiyatta bilmem nerede!

 Ondan sonra doğruyu konuşan birkaç hoca kalmış.

 İhsan (Şenocak)  Hoca gibi adamları görevden alırsın,  susturursun, oturun  aşağıya doğru konuşmayın.

E bereketimiz ne oldu?

 Ben mi yaptım?

 Ben yapmadım!

 Birileri sebep oldu bu belalara, tevbe etmeleri icab ediyor.

 Aksi takdirde gidişat kısa zaman içinde görüleceği üzere... biz bunların hepsini on  sene önce söyledik.

 Keşke çıkmasaydı.

 E şimdi de bu dine müdahale, Ehl-i Sünnet'e müdahale,

Ehl-i Sünnet alimlerine müdahale, Ehli Sünnet alimlerini hor hörme, hakir tutma.

Kaderi inkar eden, dinde reform, yenileme isteyen ilahiyatçılara yol verme büyük belalar getiriyor.

 Ve bu belalar bu memleketi yakacak kadar büyüktür.

 Bu tehlikeyi öngörüyorum ve size de  haber veriyorum!

Ne olduk da demeyin, daha beterini de Allah muhafaza bekleyin!

 Ancak tevbe edeceğiz, elimizden geldiği kadar tebliğ edeceğiz!

 Bu sohbetleri ulaştıracağız.

Para istemiyoruz! pul istemiyoruz!

 Her yere tebliğ, mesajla, linkle, WhatsApp ile her yere ulaştıracağız, millet uyansın!

  Profesör deyip de, Doçent deyip de, sarığı var kafasında deyip de peşinde gitmeyecek arkadaşım!

 Doğruyu, hakkı bilecek!

 Hakkı bilecek! din işi  gevşekten alınacak bir şey değildir.

 Tamam mı, başka işlere benzemez.

 Yani bu itikat bozukluğu "din"den çıkarır! İnsan kafir olarak ölür ocağı batar!

 Yarın ahirette de "Bu  Profesördü, ben bunu dinledim" diye kurtulamaz.

 Çünkü Allah size akıl fikir vermiş, doktorlarda kıyas yapıyorsunuz, manavlarda marketlerde kıyas yapıyorsunuz, hıyar alırken kıyas yapıyorsunuz.

Üç kuruşu beş kuruşu hesap yapıyorsunuz.

Dininize geldi mi böyle gevşeklik yapamazsınız. Ecdat size bu dini böyle bırakmadı"

Cübbeli bunları anlatırken, biz yine Allah'ın kitabına gidelim. 

"...müşrikleri davet ettiğiniz (Allah- vahiy- islam-tevhid) onlara çok zor gelir,,,"

(Şura- 13)

Kur'an ehli muvahhidler, dinlerinde en az Cübbeli kadar samimi ve tavizsiz olmadıkları sürece dünya hayatında huzur ahirette cennet yüzü göremezler.

Aslında bu saçma sapan hurafelere binlerce hatta milyonlarca kişi inanmamış olsaydı  onları ele almanın ve onlara karşı bir reddiye  getirmenin mantığı olmazdı.

 Yani milyonlarca insan bunlara inandığı için onları ciddiye alıyoruz.

 Bu hurafe ve yalanlar Kur'an'ı Mübin'i anlama, her türlü ilim, aklı kullanma ve sorgulama yapmanın önünde aşılmaz bir engel içinden çıkılamaz bir bataklık olmuşlardır.

 Mesela :

Bakın Cübbeli Ahmet Lâlegül tv'de binlerce kişinin önünde yaptığı konuşmada ne diyor? 

"Allah'ın dostları aslana binerdiler,  yılanı da aslana kamçı yaparlardı.

 Evliyaullahtan birisi öyleydi, (müritler) birisini duydular çok büyük velidir, şudur, budur.

 Kapısına geldiler, karısı açtı kapıyı,

 Dediler: "Efendi Hazretleri evde mi?

 "Ne efendi Hazretleri, salağın biridir!

 Sizde de onu amma adam zannettiniz"

"Allah Allah dediler, herhalde  biz yanlış kapıya mı geldik?

 Adresi târif edene darılıyorlar.

 Adam "onun kapısı doğru" dedi.

 "Onun karısı öyledir" dedi.

 Öyle çok var evliyaullah'tan karısından dayak yiyen, karının belalarına sabreden.

 Adamların itikadı şey oldu(bozuldu) yani.

 Dedi: "Bu nasıl evliya oluyor?

 Karısı ona bağırıyor, aleyhinde konuşuyor.

 Biraz gittiler, mübarek geliyor.

 Aslana binmiş, yılanı da kamçı yapıyor!

 Dedi: "O evde gördüğünüz var ya, ona sabretmekten bu makama erdik!

 Bazı adamı karı evliya yapar!

Yine cübbeli Ahmet anlatıyor.

"Adamın birisini aç aslanların içine attılar.

 Mısır hükümdarı, (aslanların içine atılan veli)  büyük bir zat, isimleri kalmıyor aklımda.

 Rabıta kitabında yazmışım.

 Arslanlar aç haa!

 Bazı aslanlar bir şey yapmaz!

 Neden biliyor musunuz?

Tok olduğundan, yani yemişseler  niye parçalasın seni?

 Kaç tane aslan, aç, attılar mübareği!  bakıyorlar uzaktan.

Bütün aslanlar geldi, kedi gibi sürünerek geliyorlar mübareği  ziyaret edip  gidiyorlar, ziyaret edip gidiyorlar.

 Mısır hükümdarı: "Bu nasıl bir şey? Çıkarın  onu" dedi.

 Onu çıkarttılar, insanlar soruyor:

 "Efendi hazretleri aslanlar size yanaştığında neler hissettiniz?"

"Yahu bunların salyası bana dokunacak, abdeste,  namaza zararı var mı?

 "Fıkhi meselesini düşünüyordum!

 Allah Allah- Allah Allah,

(Cemaatten kahkaha sesleri)

 Adamın düşündüğüne bak! Aslanlar yanına gelmiş canını alacaklar.

  "Ulemanın salya  hakkında ihtilafları hakkında kafa yoruyordum"

 "Yani necaset midir? değil midir?

 Adamın aslanlarla hiçbir alakası yok.

 Bunlar böyle dostlar!

 İbn'i Ömer'e dediler.

"Yolu aslan, ejderha tıkamış!

 İndi, herkesin ödü  kopuyor, kimse yanaşmıyor. İbn'i Ömer indi, kulağını şöyle bir çekti! canavar gitti"

Halbuki Kur'an'da anlatıldığına göre sihirbazların sopa ve ipleri birer ejderha olduğunda Musa (a.s) korkmuştur.

(Tâhâ- 67)

Yine Musa (a.s) Medyen'den Mısır'a dönüşünde yüce  Allah kendisine vahiy indirip, "asanı at" buyurduğu zaman, asasının bir ejderha olması neticesinde Musa (a.s)  arkasına dönüp bakmadan kaçmıştır.

(Kasas- 31; Neml-10)

Yani Firavun'a meydan okuyan Allah'ın Resulü  Musa (a.s) gibi karizmatik bir lider ejderhadan korkuyor.

Fakat Cübbeli'nin velisi aslandan hiç korkmuyor.

Akılsızlığınızla geberin,

Cübbeli'ye göre İzmir'i kim kurtardı ?

"Geçmiş kitaplarda efendim, İzmir Yunan işgalinden "tefriciye" ile  kurtulmuş.

 Meşayih yazıyor, kaynak verdim.

 Millet de zannediyor ki, bilmem kim kurtardı?

 Ne bilmem kim kurtardı?

 Tefriciye ile  kurtuldu

(Tefriciye salavat duası, baştan sona kadar şirk olan bir duadır)

Cübbeli Ahmed'in bu hurafe ve yalanlarını önemli kılan başka bir unsurda İhsan Şenocak ile tarihçi Ahmet Şimşirgil gibilerinin onun televizyonunda program yapmalarıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder