"HADİSLERDEN" SONRA DİNDE EN ÖNEMLİ "VİRÜS" "PEYGAMBER" KELİMESİDİR.
MERYEM- İSA (a.s) SİSTEMİ :
Kur'an'ı Mübin'de Meryem (aleyhesselam) ile ilgili çok ilginç bir sistem yani bağlam ve bütünlük bulunmaktadır.
Çünkü Meryem (aleyhesselâm) ile ilgili âyetlerde hem müzekker (erkek) hem de muennes( kadın) fiil ve zamirler kullanılmıştır.
Mesela: Müzekker zamiri kullanılan âyet şöyledir.
"İffetini korumuş olan İmran kızı Meryem'i de (Allah örnek gösterdi), "fenefehné "fihi" min ruhiné" "Biz, ona ruhumuzdan üfledik" ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O gönülden boyun eğenlerdendi"
(Tahrim- 12)
Yukarıdaki âyette bulunan "fihi" kelimesindeki "hi" zamiri, aslında erkekler için kullanılır.
Aşağı yukarı aynı anlama gelen şu âyete bir bakalım.
"Irzını iffetle korumuş olan (Meryem'i de an) "fenefehné "fihé" min ruhiné" "Biz ona ruhumuzdan üfledik" onu ve oğlunu cümle insanlar için bir ibret kıldık"
( Enbiya- 91)
Yukarıdaki âyette bulunan "fihé" kelimesindeki "hé" zamiri, (muennes) kadınlar için kullanılan bir zamirdir.
Özellikle aşağıdaki âyet Meryem (aleyhesselâm) ın tam olarak bir kadın yaratılışında olmadığını gösteriyor.
"(Annesi) onu doğurunca Rabb'im! Ben onu kız olarak doğurdum" dedi. Allah, onun ne doğurduğunu daha iyi biliyordu. Oysa erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim..."
(Âli İmran- 36)
Eğer Meryem tam olarak bir kız olsaydı, annesi "ben onu kız olarak doğurdum" dedikten sonra, Yüce Allah, "Allah onun ne doğurduğunu daha iyi biliyordu" buyurmazdı.
Yani Meryem (aleyhesselam) ın kendine özel bir yapısı ve özgün bir yaratılışı vardır.
Şu âyetler Meryem'in yaratılış bakımından diğer bütün kadınlardan ayrı bir yaratılışa sahip olduğunu gösteriyor.
"Hani melekler demişlerdi ki: Ey Meryem! Allah seni seçti; seni tertemiz yarattı ve seni bütün insanların kadınlarının üzerine seçti.
"Ey Meryem! Rabbine ibadet et; secdeye kapan, (O'nun huzurunda) eğilenlerle beraber sen de eğil" (Âli İmran- 42,43)
42.âyette iki kere"istaféki" "seni seçti" kelimesi geçmektedir.
En doğrusunu Allah bilir.
Biri, yaratılışındaki seçkinlik ve ayrıcalık, ikincisi ise, bazı bitkilerde olan döllenme gibi İsa (aleyhisselam) ı dünyaya getirmesidir.
Bazı bitkilerde olan döllenme şu şekilde gerçekleşir.
"Bazı bitkilerin çiçeklerinde hem dişi hem de erkek organı beraberce bulunur.
Böyle çiçeklere "kusursuz çiçek" adı verilir.
Kendi kendine döllenen bitkiler, aynı çeşitten başka bitkilerle çok yakın mesafede yetiştirilebilir.
Bezelye, soya fasulyesi, yulaf, domates, marul kendi kendine döllenen bitkilerdir.
Kendi kendine döllenme, çiçekteki polenin o çiçeği ve aynı bitki üzerindeki başka çiçeği döllemesi şeklinde gerçekleşir.
Meryem ile ilgili doğumun çiçeklerde olduğu gibi gerçekleştiğinin Kur'an'daki delili şu âyettir.
"(Annesinin onu Allah'a adamasından sonra) Rabbi Meryem'i en güzel şekilde kabul etti; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi..."
(Âli İmran- 37)
Yani Kur'an'ın Meryem için "bitki" kelimesini kullanması boşuna değildir.
Âli İmran 43. âyette Meryem için geçen "râkiin" fiili, gerçekte erkekler için kullanılan bir fiildir.
Kadınlar için "râkiin" değil, "râkiât" olması gerekirdi.
İSA (a.s)
Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğüne baktığımızda İsa (a.s) ın vefat ettiğini ve vefatından sonra Allah'a yükseltildiği âyette kayıt altına alınmıştır.
İşte burada "mevt" (ölüm) ile vefat sistemi" ortaya çıkıyor.
Kur'an'a göre vefat kavramı, tam bir ölüm yani âhirete göçme anlamına gelmektedir.
İşte bu yüzden Kur'an, İsa(a.s) ile ilgili "mevt" değil, "vefat" kavramı kullanmıştır.
(Âli İmran-55; Mâide-117)
Çünkü "Mevt" (ölüm) kavramı bir çok anlama gelmektedir.
"Nefsin ölümü, kalbin ölümü, gözün ölümü" gibi.
İsa (a.s) sisteminde yanlış meal verilen iki âyetin gerçek anlamı şöyledir.
"Ehl-i kitaptan her biri, kendi ölümünden önce ona mutlaka iman edecektir..."
(Nisa-159)
"mevtihi" kelimesinin içinde bulunan "hi" zamiri, İsa (a.s) ile ilgili değil, İsa (a.s) iftira eden Yahudi ve onu ilahlaştıran Hristiyan ilim adamları ile ilgilidir.
İsa(a.s) ile ilgili ikinci âyetin gerçek anlamı şu şekilde ortaya çıkar.
"Şüphesiz ki o (İsa)kıyametin bilgisidir.Ondan şüphe etmeyin ve bana tâbi olun; çünkü bu, dosdoğru yoldur"
(Zuhruf-61)
Bu âyet İsa (a.s) babasız olarak dünyaya gelmesinin altında Allah'ın ilim ve kudretinin bulunduğunu ve bu olayın öldükten sonra dirilmeye bir delil ve bir ilim olarak görülmesi gerektiğini bildiriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder