RİSÂLE'İ NUR KÜLLİYÂTINDA BULUNAN ŞİRK, HURAFE VE YALANLAR
(95.YAZI)
Said Nursi ve nurculara göre Risâle-i Nur Allah tarafından gönderilmiş bir kitaptır.
Diyor ki : "Belki gelmiş değil, gönderilmiş, yetişmiş değil, yetiştirilmiş, maksatsız değil bu hizmete koşturulmuş, hatta bir dest-i gaybi (bilinmeyen bir el- Allah) tarafından en lüzumlu bir anda, en liyakatsızı, en zebunu bulunan bu biçare kardeşinize mahz-ı eseri rahmet ve inayet olarak sunulmuştur"
( Barla Lahikası- 118)
F Gülen de vaaz ve hutbelerinde aynı Said Nursi gibi, tevazu perdesi altında onların duygu ve inançlarını istismar ediyordu.
Bir taraftan kendisinin "kıtmir" (köpek) olduğunu söylüyor. Bir yandan da "kainat imamlığına ve hilâfete soyunuyordu.
Said Nursi de "en liyakatsızı, en zebunu" diyerek mehdi ve nübüvvet iddiasında bulunuyor.
Kur'an'ın Said Nursi'ye cevabı şöyledir.
"Allah'a karşı yalan uydurandan yahut kendisine hiçbir şey vahyedilmemişken "Bana da vahyolundu" diyenden ve "Ben de Allah'ın indirdiği ayetlerin benzerini indireceğim" diyenden daha zalim kim vardır? O zalimler, ölümün dalgaları içinde, meleklerde pençelerini uzatmış, onlara: "Haydi canlarınızı kurtarın! Allah'a karşı gerçek olmayanı söylemenizden ve O'nun âyetlerine karşı kibirlilik taslamanızdan ötürü, bugün alçaklık azabı ile cezalandırılacaksınız! derken onların halini bir görsen!
( En'am- 93)
F Gülen kainat imamı ve beklenen salih zat ise, Said Nursi de dinin müceddidir.
Talebeleri diyorlar ki : "Risâle-i Nur ve müellifi müceddid-i din..."
(Emirdağ Lahikası- 2,152; Kastamonu Lahikası- 190-195 )
Said Nursi'ye göre Risâle-i Nur Külliyâtının özellikleri Kur'an'dan daha geniştir.
Diyor ki: Bu hasta ve gaddar ve bedbaht asrın bela ve vebâsından ve zulüm ve karanlığından en deneyimli bir kurtarıcı, Risâle-i Nur'un mizanları ve muvazeneleriyle, neşrettiği nur olduğunu kırk bin şâhit vardır.
Demek Risâle-i Nur'un dairesine yakın bulunanlar, içine girmezse tehlike ihtimali güçlüdür.
Said Nursi'ye göre Risâle-i Nur imdada koşuyor.
Şöyle diyor: "... Risâle-i Nur aleyhine sevkedildiği aynı zamanda, iki saat evvel Mü'cizât-ı Ahmediye İstanbul'dan koşup imdada gelmiş..."
Said Nursi'nin "Mü'cizât-Ahmediye" dediği bölüm, Mektubat eserinin 19. mektupta bulunuyor.
Mü'cizât-Ahmediye Risâle-i Nur Külliyatının içinde en çok hurafe ve yalan barındıran bölümdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder