HADİSLER NEDEN DİNİN KAYNAĞI OLAMAZLAR? 

(34. YAZI )

 Mezhep taklitçilerinin dine verdiği zararları Yaşar Nuri Öztürk "Kuran'daki İslam" adlı kitabında şu şekilde açıklamaktadır. 

Allah adına yalan uydurmanın bir yolu da mezhepleri din haline getirmek olmuştur. 

Mezhepler birer din, Mezhep imamları tenkid üstü birer "nebi" haline getirilince, İslam adıyla ortaya konan karışımın kaçta kaçının Allah'a kaçta kaçının şuna buna ait olduğunu belirlemek, halk kitleleri için imkan dışına çıkar ve bu durum "din" adı altında bir kaos ve kargaşayı insanların başına musallat eder. 

Aradan yüzlerce yıl geçmesine, insanlık boyut değiştirmiş olmasına rağmen hiç kimse bu eskimiş ve bir kısmı komedi haline gelmiş yorumlara dokunamaz hale gelmiştir.

 İşte zulüm ve Allah'a iftira olan din  budur. 

Bu zulüm yüzündendir ki gerçek İslam alimleri, samimi din görevlileri Allah'ın saf ve berrak Kur'an dinini yüzyılımızın insanına olduğu gibi anlatmaya kalktıklarında sadece zorluklarla değil, engeller, iftiralar ve suçlamalarla karşı karşıya gelmektedir.  

Çare, Kur'an'a gidişimizi engelleyen bütün putları, patentlerine bakmadan devirmek ve hükmü yalnız ve yalnız Allah'a teslim etmektir. 

Buna karşı çıkanlar, görünüşte dini kabul ettiklerini söyleselerde Aslında gerçek olarak inkârcıdırlar. Çünkü ak ve berrak din yalnız Allah'ın tekelinde olandır. 

(Zümer- 3,11,12,13 )ve bu şekilde rahatsız olup Allah'ın hüküm yetkisine şu veya bu şekilde müdahale etmek isteyenler, Allah'a karşı gelmiş olurlar. 

Kitaplarında mezheplerin oluşturduğu İslam'ın Kur'anın dininin önünde oluşturduğu engeli gösteren Öztürk, " çıplak uyarı" kitabında ise "devşirme dinin kaosu" başlığıyla, somut örnekler vererek mezheplerin oluşturduğu felaketi şöyle anlatır.

"sıkıntı, Allah'ın dinini, Allaha fatura edilen devşirme dinin karıştırılmasından kaynaklanıyor. Allah'ın dini bizzat Allah tarafından İslam diye adlandırılan ve apaçık, kuşkusuz, detaylı bir kitapla insanlara öğretilen dindir. 

Kaynağı Kur'an, tebliğcisi Allah Resulü Muhammed aleyhisselam'dır. 

Bu dinin Kur'an'daki adı islamdır. Devşirme dine gelince onun kaynağı tek olmadığı gibi. kitabı ve tebliğcisi de tek değildir.

O, Kur'an'daki İslam'in tevhidine karşı bir şirket dinidir. 

Kitabı birkaç tane, önderi bir kaç tane, hatta ümmeti bir kaç tanedir.

Bir tür anonim şirket gibidir.

Bunun içindir ki devşirme dinde birlik ve ahenk yerine tefrika ve kaos hakimdir.  

Devşirme dinin tüm rahatsızlığı, ondaki hüküm kaynağının tek olmayışıdır. 

Devşirme dinde tam bir otorite boşluğu vardır. 

Ona göre, buna göre, falancı'nın kavlince, filancanin rivayeti mucibince, üstadın beyanına göre, hazretimizin fermanı gereğince, vs. devşirme dini-islamı bir yamalı bohça haline getirmiştir. 

Allah'ın dinindeki: Hüküm Allah'ın'dır, Allah'ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir. kafirlerin, fasıkların ta kendileridir"

 ( Maide- 44, 45, 46, 50) ilkesi, safdışı edildiği için bu şirket dininin ortaya koyduğu tabloda hakim ve özellik didişme, kavga ve bozgundur.

 Bu bozgunda hüküm yetkisinin mezhepler, hizipler, gruplar, partiler, tarikatlar ve daha bilmem neler tufan'ında kime veya kimlere ciro edildiği belli değildir. 

Bunun içindir ki bu tufanda, aynı din kimliğini taşıyanların aynı niyetle icra ettikleri aynı fiil, şirketin bir elemanına göre büyük sevap olurken, bir başka elemanına göre büyük günah olabilmektedir.

Yaşar Nuri Öztürk hoca şöyle devam ediyor. 

 "İki arkadşımız bir gazetede din adına verilmiş bazı fetvaların küpürlerini de ekledikleri mektuplarında bu fetvaları değerlendirdikten sonra soruyorlar. Bu nasıl şey? 

Allah'ın dinine iftira edilen bu fetvaların bazılarını, Allah'ın dinini tenzih ederek dikkatlerinize sunmak istiyorum.

1-)Hanefi dışındaki üç mezhebe göre namaz kılmayan öldürülür. 

2-) Hanefi mezhebine göre diş kaplatmak ve doldurmak haramdır. 3-) Ölü hayvanın derisi iki mezhebe göre helal, diğer ikisinde haramdır.

4-) Yılan balığı yemek Hanefi'de helal, Hanbeli'de haramdır.

5-) Erkeğin kırmızı elbise giymesi Hanefi ve Hanbeli mekruh, Şafii'de haramdır.

6-) Zurna, dümbelek, davul çalmak Hanefi'de mekruh, Hanbeli'de haramdır.

7-) Karga eti Maliki'de helal, diğer üç mezhebe göre haramdır.

8-) At eti yemek hanefi'de haram, Maliki'de helaldir.

9-) Midye yemenin hükmü Hanefi'de haram, Maliki'de ise helaldir.

10-) İstiridye yemenin hükmü Hanefi'de haram, Maliki'de helaldir.11-) Kırlangıç eti yemek Hanefi ve Maliki'de helal, Şafi ve Hanbeli'de haramdır.

12-) Kartal eti Maliki'de helal, diğerlerine göre haramdır.

13-) İlk iki rekatta fatiha okumak Hanefi'de vacip, diğerleri farz.

14-) Vitir namazının hükmü hanefi'de vacip, diğerlerinde sünnettir.

15-) Tüysüz delikanlıya dokunan erkeğin abdesti Maliki'ye göre bozulur.

16-) Namaz kılan kimsenin önünden geçilmesinin haram olduğu mesafe: Hanefi kırk kulaç, Maliki bir kulaç, Şafii üç kulak, Hanbeli üç kulaç. 

17-) Şafilere göre bir çocuk ana rahminde 4 yıl kaldıktan sonra doğabilir. 

Hanefilere göre iki yıl kalabilir, bazı mezhep alimlerine göre 7 yıl kalabilir.

Bazılarına göre doğduğu zaman dişleri çıkmış bile olabilir. 

Bazılarına göre doğduğu an konuşabilir.

( Bu ictihat Ehl-i Sünnet mezheplerinin en muteber içtihatlarından biridir.) 

 Suudi Arabistan'da 2009 tarihinde kocası 5 yıl önce ölen dul bir kadının hamile kalmasını yüksek Mahkeme kabul etmiştir. 

 ( 2009 gazetelerinin haberine göre) Yüksek mahkemenin kararı:

 "Evet bu kadın beş sene önce ölmüş olan kocasından hamile kalabilir" olmuştur. 

Aslında tıbben bu mümkün değildir. Fakat Suudi Arabistanın Ehl-i Sünnet kafası Kur'an'a ve bilimsel verilere yani Allah'ın sünnetine  inanmaz.

Onların yanında hadislerde ve içtihatlarda var olanlar karşı gelinmez gerçeklerdir. 

Siz bir Arabistanlı alime Buhari'deki bir hadisin zayıf olduğunu asla kabul ettiremezsiniz. 

Onların gözünde hadislerin hepsi Allah Resulü'nün ağzından çıkmış reddedilmez gerçeklerdir. 

18-) Namazın içinde konuşmak Hanefi ve  Hanbeli'ye göre namazı bozar. 

19-) Namazda "ah, öf" demek Hanefi, Şafii ve Hanbeli ye göre namazı bozar. 

20-) Abdestin farzları : Hanefi 4, Maliki 7, Şafi 6, Hanbeli 7 dir. 

21-)Abdestte uzuvları belli bir sıra ile yıkamak farz mıdır? 

Hanefi ve Malikilerde hayır, Şafi ve Hanbeli'de evet. 

22-)Abdestte uzuvları ara vermeksizin yıkamak, Maliki ve Hanbeli'de farz, Şafi ve Hanefi'de farz değil. 

23-) Abdestin sünnetleri: Hanefi 18, Maliki 8, Şafii ve  Hanbeli de 30 dur. 24-) Abdesti bozan şeyler: Hanefi 12, Maliki 3, Şafii 5, Hanbeli 8. 

25-) Cinsel organına dokunmak Maliki, Şafi ve Hanbeli ye göre abdesti bozar. 

26-) Namazda kahkaha ile gülmek Hanefiye göre abdesti bozar.

 27-) Deve eti yemek ve cenaze yıkamak Hanbeli'ye göre abdesti bozar. 

28-) Kan akması Hanife'ye göre abdesti bozar. 

29-) Delikli mestin üzerine mesh etmek Hanefi ve  Maliki'ye göre  caiz, Şafi ve Hanbeli'ye göre  caiz değildir.