RİSALE'İ NUR'DA BULUNAN ŞİRK, HURAFE VE YALANLAR
(82. YAZI )
SAİD NURSİ DİYOR Kİ :
"Evet Risale'i Nur'un bu dehşetli zamanda kazandırdığı iki netice-i muhakkakası her şeyin fevkindedir, (üstündedir) başka şeylere ve makamlara ihtiyaç bırakmıyor. BİRİNCİ NETİCESİ :
Sadakat ve kanaatla Risale'i Nur dairesine giren imanla kabre gireceğine gayet kuvvetli senetler (deliller) var..."
( Tarihçe-i Hayat- 312, Kastamonu Hayatı)
"...Bu müjdeyi Kur'aniye'nin (Kur'an'ın verdiği bir müjde) binden bir vechi bize teması bin hazineden ziyade kıymettardır.
(Bizim için bin hazineden daha değerlidir)
Bu müjdenin bir müjdecisi bir sene evvel görülmüş bir rüyayı sadıkadır. Şöyle ki:
İsparta'da başımıza gelen bu hadise'den bir ay evvel bir zata rüyada (ona) deniliyor ki :
"RESAIL-İN-NUR ŞAKİRTLERİ, İMAN İLE KABRE GİRECEKLER, İMANSIZ VEFAT ETMEZLER"
Biz o vakit o rüyaya çok sevindik.
Demek o müjde bir müjde-i Kur'aniye'nin (Kur'an'ın) bir müjdecisi imiş"( Sikke-i Tasdiki Gaybi 102- Birinci Şua)
TEHDİTLER
"Kasem ederim (Said Nursi) doğrudur, sözüyle beraber.
Bu hakikatı kabul ve tasdik etmeyen bedmayeler (ahlaksız, soysuz, sütü bozuklar)kalır dalâlet ve vadi-i hüsranda (hüsran vadilerinde) nice seneler"
( Mektubat- 360)
Nur Risalelerine tabi olanlar "şehit" ona ilişenler "Yezit" olmakla tavsif edilmişlerdir.
"Ey RİSALE'İ NUR, "...Sana ilişildiği zaman anasır (güneş, toprak, hava, rüzgar, ateş deniz gibi unsurlar) hiddet ederek, bazen yeller ve seller halinde ve bazen şiddetli yangın ve zelzeleler suretinde tokatlar vurduğundan, sen koşup geldiğinde, mecruh ve mevtaları (yaralı ve ölüleri )" şehit ve Yezid" diye iki sınıfa ayırıyorsun"
( Zülfikar Mecmuası- 436)
"...Evet Risale'i Nur'a hücum edenler, vaktiyle kefenini boynuna takınmalı ve rezalete bürünmeli ve manevi cehenneme dünyada girmeyi göze almalı"
( Sikke-i Tasdiki Gaybi- 27)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder