24 Ekim 2020 Cumartesi

 ŞİRK SAPIKLIĞI KENDİLERİNE ATALARINDAN MİRAS KALDI.

(1. YAZI)

Allah'ın izniyle bu yazı serisinde  din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka kaynak edinenlerin kendi kitap ve seslerinden inanç ve fikirlerini göreceksiniz. 

Özellikle günümüzde yaşayanların sanal medyada dolaşan sözlerini  kelime kelime kayıt altına aldık ki, tarihe bir not düşelim.

Şeytanların şerlerinden Allah'a sığınırız. 

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. 

Allah'ın Resullere en önemli emri tevhid akidesini korumaları olmuştur. 

"Senden önce hiç bir Resul göndermedik ki ona:

"Benden başka ilah yoktur, şu halde sadece bana kulluk edin" diye vahyetmiş olmayalım"

(Enbiya, 25)

(Ey Resul! ) Şüphesiz sana da senden önceki(Resullere) de şöyle vahyolunmuştur ki: Andolsun Allah'a ortak koşarsan işlerin mutlaka boşa gider ve husranda kalanlardan olursun"

(Zümer, 65)

 DİNDE MEZHEPLER VE FIRKALAR  OLMAYACAK.

"Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin" diye, Nuh'a emrettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya emrettiğimizi Allah size de din kıldı.

 Fakat kendilerini çağırdığın bu din (İslam-Tevhid), müşriklere ağır gelir,,,"

(Şura, 13)

"Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar var ya, ( Ey Resul! )

senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını haber verecektir"

(En'am-159)

( EyResul! )Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir.

Allah'ın yaratışında(İslam dininde)  değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur Fakat insanların çoğu bilmezler"

"Hepiniz O'na yönelerek Allah'a karşı gelmekten sakının, salat-ı ikame edin, müşriklerden olmayın.

Dineriniparçalayan ve fırka fırka olanlardan olmayın. Bunlardan her fıkra kendilerinde olan inanç ile böbürlenip sevinmektedir"

(Rum-30, 31, 32)

DİN SADECE  ALLAH'A ÖZGÜ KILINMASI GEREKİR.

(Ey Resul! )Şüphesiz ki Kitab-ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a özel kılarak kulluk et.

 Dikkat edin, halis din yalnız Allah'ındır. O'nun yanında veya onu bırakıp da başka dostların ( evliya) edinenler:

Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler..."

(Zümer- 2, 3)

"Kafirlerin hoşuna gitmese de dini Allah'a özel kılarak kulluk edin"

(Mümin-14)

"De ki: Bana, dini yalnız Allah'a özel kılarak kulluk etmem emrolundu. Bana Müslümanların ( muvahhidlerin) ilki olmam emrolundu.

(Zümer-11, 12)

ŞİRK EN BÜYÜK ZULÜMDÜR.

"Lokman, oğluna öğüt vererek: Evladım! Allah'a şirk koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti"

(Lokman-13)

ÂHİRETTE AFFEDİLMEYECEK TEK GÜNAH ŞİRK'TİR

"Allah, kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa büsbütün sapıtmıştır"

(Nisa-116)

ELÇİLERİN ÇOCUKLARINA EN ÖNEMLİ MİRASLARI TEVHİD DİNİNİN MUHAFAZA EDİLMESİDİR.

"İbrahim'in dininden kendini bilmez ahmaklardan başka kim yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyada elçi seçtik, şüphesiz o ahirette de iyilerindendir"

"Çünkü Rabbi ona: MÜSLÜMAN ol, demiş, o da: Âlemlerin Rabbine teslim oldum, demişti"

"Bunu İbrahim de kendi oğullarına vasiyet etti, Yakup da, "Oğullarım! Allah sizin için bu dini (İslam-Tevhid) seçti. O halde sadece Müslümanlar (Muvahhidler) olarak ölünüz" dediler.

"Yoksa Yakub'a ölüm geldiği zaman siz orada mıydınız? O zaman Yakub oğullarına :

 (Ey Oğullarım!) Benden sonra kime kulluk edeceksiniz? demişti.

Onlar: Senin ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilâhı olan tek Allah'a kulluk edeceğiz, biz ancak ona teslim olmuşuz, dediler"

(Bakara- 130, 131, 132, 133) 

 Bu yazılarımda ele alacağım konu ilk atalarından günümüz müşriklerine miras olarak intikal eden şirk sapıklığı olacaktır.

 Nuh(a.s) ın kavminden F Gülen kavmine kadar şirk sapıklığında hiçbir zaman kesintinin olmadığı ve ilk atalarından günümüze şirk'te  hiçbir şeyin değişmediğini göreceksiniz.

 Çünkü insanların inanç ve ahlakları  asla değişmez, değişen zamandır.

 Ehli Sünnet etiketi taşıyan müşriklerle tarikatçı müşrikler arasında bir fark yoktur.

 Tarikatçı müşrikler tasavvuf yoluyla  direk Allah'a şirk koşarken, Ehli Sünnet âlimleri ise muhaddislerin topladıkları rivayetleri ve  müctehidlerin  fikirlerini Kur'an'a eşdeğer görmekle şirk  koşmuşlardır.

(Tevbe- 31)

"İşte böylece, onlardan  öncekilere herhangi bir Elçi geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler. BUNU NESİLDEN NESİLE BİRBİRLERİNE VASİYET Mİ ETTİLER? Doğrusu onlar azgın bir topluluktur"

(Zariyat-  52, 53)

"İşte o ülkeler..." Onların haberlerinden bir kısmını sana anlatıyoruz. Andolsun ki,  elçileri onlara apaçık deliller getirmişlerdi. FAKAT ÖNCEDEN YALANLADIKLARI GERÇEKLERE İMAN EDECEK DEĞİLLERDİ. işte kafirlerin kalplerini Allah böyle mühürler"

(Âraf- 101)

Şirk sapıklığına kendilerini mahkum edenlerin ortak özellikleri  Kur'an cahili olmalarıdır.

İstisnasız bunların tümü, ilkinden sonuncusuna kadar akıllarını kullanmamış, atalarının şirk dininden kopamamış dolayısıyla  vahiy düşmanı olmuşlardır. 

NUH (AS) IN KAVMİNİN ŞİRK SAPIKLIĞI :

"Ve dediler ki: Sakın İLÂHLARINIZI bırakmayın; hele Ved'den, Suva'dan, Yeğüs'ten, Ye'uk'ten ve Nesr'den asla vazgeçmeyin"

(Nuh- 23)

 HUD ( A.S) IN  KAVMİNİN ŞİRK SAPIKLIĞI: 

 "Dediler ki: Ey Hud!  Sen bize açık bir mucize getirmedin, bizde senin sözünle İLAHLARIMIZI bırakacak değiliz ve biz sana iman edecek de değiliz"

( Hud- 53)

"Ey Hud!  Sen bizi İLÂHLARIMIZDAN  çevirmek için mi bize geldin ? Haydi, doğru söyleyenlerden isen, bizi tehdit ettiğin şeyi başımıza getir" dediler.

(Ahkaf- 22)

 İBRAHİM (AS) IN KAVMİNİN ŞİRK SAPIKLIĞI : 

"Bunu İLÂHLARIMIZA  kim yaptı?  Muhakkak o,  zalimlerden biridir, dediler"

(Enbiya- 59)

 "Bunu İLÂHLARIMIZA sen mi yaptın ey İbrahim? dediler"

( Enbiya- 62)

 "Andolsun biz İbrahim'e daha önce rüşdünü vermiştik.

Biz onu iyi tanıdık. O,  babasına ve kavmine şu karşısına geçip tapmakta olduğunuz heykeller de ne oluyor?  demişti.

 Dediler ki : Biz, babalarımızı bunlara takarken  bulduk. Doğrusu, sizde, babalarınız da açık bir sapıklık içindesiniz, dedi"

( Enbiya- 51, 52, 53, 54)

İnsanlık tarihinde Allah  elçilerinin kavimleri ibadetlere karşı gelmediler.

Karşı geldikleri ve şiddetle tepki gösterdikleri tek şey ilahlarının ve evliyanın reddedilmesi ve kabul edilmemesi idi. 

 İSRAİLOĞULLARININ ŞİRK  SAPIKLIĞI:

"Samiri, onlar için böğürebilen  bir buzağı heykeli icat etti. Bunun üzerine : İşte dediler, bu, sizin de, Musa'nın da İLÂHIDIR. Fakat onu unuttu"

(Tâhâ- 88)

"İsrailoğullarını denizden geçirdik, orada kendilerine mahsus bir takım putlara tapan bir kavme rastladılar.  Bunun üzerine: Ey Musa! Onların İLAHLARI olduğu gibi, sen de bizim için bir İLÂH yap! dediler. Musa: Gerçekten siz cahil bir toplumsunuz, dedi"

( Araf- 138)

 FİRAVUN KAVMİNİN ŞİRK  SAPIKLIĞI:

"Firavun'un kavminden ileri gelenler dediler ki: Musa'yı ve kavmini, seni ve İLAHLARINI ( başka bir okuyuşta : İLAHLIĞINI bırakıp yeryüzünde bozgunculuk çıkarsınlar diye mi serbest  bırakacaksın?"

(Araf- 127)

 FİRAVUN'UN ŞİRK  SAPIKLIĞI:

"Firavun: Ey ileri gelenler! Sizin için BENDEN BAŞKA İLAH tanımıyorum dedi ,,,,"

 (Kasas- 38)

 "Firavun, derhal adamlarını topladı ve onları seslendi : Ben, SİZİN EN YÜCE RABBİNİZİM! dedi"

(Naziat, 23, 24)

 HRİSTİYANLARIN ŞİRK  SAPIKLIĞI:

"Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler andolsun ki kafir olmuşlardır..."

( Maide- 17)

"Rahman çocuk edindi" dediler. Hakikaten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız. Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak,  dağlar yığılıp düşecekti! Rahman'a çocuk isnadında bulunmaları yüzünden"

( Meryem- 88, 89, 90, 91)

 YAHUDİ VE HRİSTİYAN DİNCİLERİN ŞİRK  SAPIKLIĞI:

(Yahudi din adamları) Allah ile beraber bilginlerini (Hristiyan din adamları) da rahiplerini (azizlerini)  ve Meryem oğlu mesih'i RABLER edindiler..."

(Tevbe- 31)

YAHUDİLERİN SAPIKLIĞI:

"Yahudiler, Allah'ın eli bağlıdır, dediler, bu dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lanet olasılar! bilakis , Allah'ın elleri açıktır..."

(Mâide- 64)

"Gerçekten Allah fakir, biz ise zenginiz" diyenlerin(Yahudilerin) sözünü andolsun ki Allah işitmiştir. Onların bu dediklerini, haksız yere Nebileri öldürmeleri ile birlikte yazacağız ve diyeceğiz ki: Tadın o yakıcı azabı!"

(Âli İmran- 181)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder