23 Ekim 2020 Cuma

 RİSALE'İ NUR KÜLLİYÂTINDA BULUNAN ŞİRK, HURAFE VE YALANLAR 

(94. YAZI) 

Said Nursi sünnetullahın ne olduğunu anlamayan ve ona inanmayan birisidir.

 Diyor ki: 

"Size manidar (manalı) ve acib ve Risâle-i Nur'un talebeleriyle ve Risale-i Nur ve Âyet'ul-Kübra'nın kerametiyle hiç görmediğimiz acib  bir parlamakla gecenin en soğuk bir vaktinde cehennem gibi yandığı halde; tam bitişinde, Risâle-i Nur'un çalışkanlarından bir talebesi ve yine iki kardeşinin, masum Ceylan'ın sermayelerinin kısmı âzâmı ( büyük bir bölümü) bulunan büyük mağazaları, o yangın yeri ile iki küçük dükkan fasıla ile o dehşetli yangın bütün şiddetiyle mağazaya doğru gelirken biçare (çaresiz) yanıma geldi, dedi.

"Biz yanıyoruz, mahvolduk"

 Ben de iki gün evvel mağazalarında bulunan Âyet'ul-Kübra'nın bir kısım matbu (basılı) nüshalarını yanıma getirmek için söyledim, fakir getirmedi. 

 Demek o ateş söndürmek için orada kalmıştı.

 Ben de Risâle-i Nur'u  ve Âyet'ul- Kübra'yı şefaatçi yapıp "Ya Rabbi! kurtar" dedim.

Üç saat o dehşetli yangın hücumunda bütün o büyük daireye mahvetti.

 Altında ve bitişiğindeki dükkanları bütün yaktı, yaktırdı.

 Risâle-i Nur'un ve Âyet'ul-Kübra'nın hıfzında (korumasında) olan mağazaya kat'iyen ilişmedi ve  altındaki şakirdin (talebesi) dükkanı  da müstesna olarak sağlam kaldı.  Yalnız ahali camlarını kırdılar.

 Eğer ahali ilişmeseydi, eşyalarını almasaydılar,  hiçbir zarar olmayacaktı"

(Emirdağ Lahikası- 1, 108, 109)

 Bu nasıl bir cehalettir anlamak mümkün değildir.

Said Nursi Âyet'ul-Kübra (büyük âyet) diyerek isimlendirdiği bir eserini kendisine şefaatçi yaparak, onun korumasında olan mağazanın  yanmadığını söylüyor. 

İşte F Gülen de aynen Said Nursi   gibi yalan ve hezeyanlarla milyonlarca insanı kendine bağlayarak,  cinayete  varıncaya kadar her türlü suçu irtikap edilmiştir.

 Hizmet-i Kur'aniyye diyerek eserine dolayısıyla insanları kendine taptıran Said Nursi'nin talebesi ona gönderdiği bir mektupta aynen şöyle diyor. 

"Cenab-ı Erhamurrahimin'e çok şükür ki, size o muazzam kitab-ı Mübin'in hazine-i hakaikının miftahını (anahtarını) rahmetiyle ihsan buyurmuş"

(Barla Lahikası-108)

Ehli Sünnet âlimlerine göre rivayetler Kur'an'ın tefsiridir yani rivayetler olmadan Kur'an anlaşılmaz bir kitaptır. 

Şia'ya göre gerçek olarak ancak 12 masum imam Kur'an'ı anlar başka hiç kimse anlamaz. 

Nurculara göre ise Risâle-i Nur Külliyatı Kur'an'ın anahtarıdır. Dolayısıyla anahtar olmadan hazineyi açmanın ve  ondan faydalanmanın imkanı imkanı yoktur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder