28 Haziran 2022 Salı

KUR’AN-I MÜBİN’İN MEÂLİ(246. YAZI)Zâriyât Süresi 60 Âyet olup Mekke'de inmiştir.Rahman Rahim Allah'ın Adıyla 1,6-) Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş taksim edenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette sâdıktır. Din (hesap günü) mutlaka vuku bulacaktır.(Yukarıdaki âyetlerde rüzgar, bulut, deniz, ırmak, nehir, toprak, fırtına, kasırga, yıldırım gibi meleklerdir. Âyette dört element olan rüzgar, su, toprak ve ateşe kasem edilmiş de olabilir. Çünkü bunlar olmadan hayat diye bir şey olmaz. Bunlar en büyük meleklerdir.)7,8-) Yollara (yıldızların dolaştığı yörüngelere) sahip göğe andolsun ki, muhakkak siz, (din konusunda) muhtelif söz (ler) içindesiniz.9-) Ondan (Kur'an'dan) ayrılan kişi kendi aleyhine ayrılmıştır.10,11-) (Din konusunda Kur'an'a gitmeden) saçma sapan konuşanlar kahrolsunlar. Onlar söylediklerinin nereye gideceğinin farkında değillerdir.12-) "Din (hesap ve ceza) günü ne zaman?" diye sorarlar.13,14-) O gün onlar, ateş üzerinde sınanacaklardır. (Onlara) sınanmanızın sonucunu tadın! Acele gelmesini istediğiniz (azap) işte budur. (denilecektir)15,16-) Şüphesiz ki muttakiler Rablerinin kendilerine verdiğini (nimetleri) alarak cennetlerde yani pınarların içindedirler. Şüphesiz ki onlar bundan önce güzel ahlak sahibi kimselerdi.17-18) Gecenin pek az bir kısmında uyurlardı. Yani seherlerde istiğfar ederlerdi.19-) Mallarında isteyen yani (maddi imkânlardan) mahrum olanlar için bir hak olduğunu bilirlerdi.20,21-) İkna olanlar için yerde ve kendi nefislerinizde birçok âyetler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz?22-) Gökte rızkınız yani size vaad olunan şeyler vardır.Âyette bulunan "semadaki rızk"tan maksat, yağmur, uçaklar, uydular, kar, dronlar, uydu sistemleri gibi gelir getiren" araçlardır.) 23-) Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki o (size va'dolunanlar), sizin konuşmanız gibi haktır. (yani gerçek olacaktır.)24-) (Ey Resûl!) İbrahim'in mukramin misafirlerinin haberi sana geldi mi?25-) Hani onlar, İbrahim'in yanına girmişler ve "Sana selâm olsun!" demişlerdi. O da "Size de selâm olsun." demiş, "Bunlar tanınmamış (yabancı) kimseler" (diye düşünmüştü).26-) Hissettirmeden ailesinin yanına gidip, (pişirilmiş) semiz bir buzağı getirdi.27-) Onu önlerine koydu. "Yemez misiniz?" dedi.28-) Yemediklerini görünce onlardan İbrahim'in içine bir korku düştü. Onlar, "korkma" dediler ve onu alim bir oğul ile müjdelediler.29-) Bunun üzerine karısı bir çığlık kopararak yönelip elini yüzüne vurdu. "Ben kısır bir kocakarıyım (nasıl çocuğum olabilir?)" dedi.30-) Onlar dediler ki: "Rabbin böyle buyurdu. Şüphesiz O, Hakim ve Alim olandır"31-) İbrahim, onlara: "O hâlde ey Resuller amacınız nedir?" dedi.32,34-) Onlar şöyle dediler: "Biz mücrim bir kavme (Lût'un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbinin katında müsrifler için isimlendirilmiş taşlar yağdırmak için gönderildik."35-) Mü'minlerden orada bulunanları çıkardık.36-) Zaten orada bir ev halkından başka müslüman bulamadık.37-) Orada, elim azaptan korkacaklar için bir âyet terkettik.38-) Ve Mûsâ da (ibretler vardır.) Hani biz onu mübin bir sultan ile Firavun'a göndermiştik.39-) O ise ordusuyla yüz çevirdi yani (Musa'ya) "Bu bir sihirbaz veya delidir" dedi.40-) Bunun üzerine biz de kendisini ve ordularını yakalayıp denize attık. O ise (pişman olmuş), kendini kınıyordu.41-) Âd kavminde de ibretler vardır. Hani onların üzerine köklerini kesen rüzgârı göndermiştik.42-) Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül ediyordu.43-) Semûd kavminde de ibretler vardır. Hani onlara, "Bir süreye kadar yararlanın" denmişti.44-) Derken Rablerinin emrinden uzaklaşıp azmışlardı. Bu yüzden bakınıp dururken kendilerini yıldırım çarpıvermişti.45-) Artık, ne yerlerinden kalkmaya güçleri yetti, ne de başkasından yardım görebildiler.46-) Bunlardan önce de Nûh kavmini helâk etmiştik. Çünkü onlar fâsık bir toplum idiler.47-) Göğü (kudret) elimizle biz bina ettik yani şüphesiz biz onu genişletiyoruz.48-) Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.49-) Tezekkür edesiniz diye her şeyden (erkekli dişili) iki eş yarattık.50-) O hâlde Allah'a kaçın. Şüphesiz ben, size O'nun katından gönderilmiş mübin bir uyarıcıyım.51-) Allah ile beraber başka bir ilâh edinmeyin. Gerçekten ben, size, O'nun tarafından gönderilmiş mübin bir uyarıcıyım.52-) İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbir Resul gelmemişti ki, "O bir sihirbazdır" yahut "bir delidir" demiş olmasınlar.53-) Onlar bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler (ki hep aynı şeyleri söylüyorlar)? Hayır, onlar taşkın bir kavimdir.54-) Onun için, onlardan yüz çevir. Artık kınanacak değilsin.55-) Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt mü'minlere fayda verir.56-) Ben cinleri ve insanları, ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.İBADET NEDİR?Yüce Allah tarafından indirilen ve Resüller tarafından insanlara tebliğ edilen vahyin tek indiriliş sebebi ibadettir. (Hud- 1,2, 26; Yusuf- 40; İsra-23;Yasin 60;Fussilet 14; Ahkaf-21 Tüm Resüllerin kavimlerine tebliğ ettikleri ilke yalnız Allah'a ibadet etmek olmuştur.(Araf- 59,65,73,85; Hud-50, 61, 84; Müminun- 23,32)Kur'an'ın dininde ve dilinde ibadet, atalardan ezberlenmiş ve alışılmış, insanın hayatında olumlu hiçbir etkiye sahip olmayan, belli bazı ritüelleri yapmak değildir. Yüce Allah'ın tüm Nebilere vahyettiği ve Resul misyonuyla ilan ettikleri ilkelerin hepsine birden ibadet denilmektedir.Yani yüce Allah'ın emir ve yasakları arasında ibadet, tüm salih amelleri içine alan çatı katını temsil etmektedir.Din ve hüküm olarak Kur'an'dan başka kitaba iman edilmediği sürece yani ihlas elde edildikten sonra yalnız Allah'a yani Kur'an'a teslim (İslam) olunduktan sonra insanların yaptıkları her güzel amel ibadet kategorisine girer.Dolayısıyla bütün meşru işler ve güzel amellerin hepsi ibadet hükmüne geçer.insan her an Rabbi olan yüce Allah ile beraberdir. Geleneksel dinde ibadet denilince insanların aklına sadece namaz, hac, salavat ve umre geliyor. Halbuki insan sürekli olarak ibadet halindedir. Hayatın amacı ve gayesi ibadettir. İnsan yüce Allah'tan bir an bile ayrı kalamaz. "O gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşın üzerine (kudretiyle) istiva edendir. Yere gireni ve ondan çıkanı yani gökten ineni ve oraya yükseleni bilen yani nerede olursanız olun O sizinle beraber olandır yani Allah yaptıklarınızı görendir. Göklerin ve yerin mülkü onundur yani bütün işler ancak ona döndürülür" (Hadid-4, 5)"Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Yani bunlardan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka O, onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onlara yaptıklarını haber verecektir. Doğrusu Allah herşeyi bilendir" (Mücadele-7)İbadet fiziksel olarak yapılan bir şey değildir. Asıl ibadet zihinsel bir olaydır. Kişi gönül ve zihinle Allah'a teslim olmadıktan sonra ona ibadet etmiş sayılmaz.Din ve hüküm olarak Kuran'dan başka kitaplara iman edenler, Allah'a değil, ibadetleri kitaplarına iman ettikleri kişileredir. Bütün vahiy'lerin indiriliş amacı ibadettir. Vahyin önderliğinde Resüllerin ilk emri ibadettir.Yani Allah'tan başkasına kulluk yapmamalarıdır.Mesela: Tarikatçıların namazı Allah'a ibadet mi oluyor? Veya Süleymancıların ibadetleri yüce Allah'a mı gidiyor. Sürekli olarak Risale-i Nur okuyan, indirilmiş kutsal bir kitap olarak ona iman eden nurcular Allah'a ibadet mi ediyorlar? İbadet, vahiy ile ilgili bir durumdur. İbadet, teslim, iman, ihlas ve takva ile ilgili bir durumdur. Muhlis ve Muttaki olmayanın ibadeti yoktur. Yani din ve hüküm olarak Kur'an'ı tek kaynak kabul etmeyenlerin ibadeti tâbi oldukları tağut ve şeytanlar içindir. Allah'ın kitab'ı yerine Buhari'nin ve Küleyni'nin çöpten topladıkları ile besleneceksin sonra namaz ve ibadetin Allah olacak öyle mi? Kime iman ederseniz, ona ibadet edersiniz. Yani kimin sözleri ve emirleri gönlünüzde taht kurmuşsa, kulluğunuz onadır. Şeyhe iman eden Allah'a ibadet edemez. Mezhebe bağlı olanın ibadeti Allah'a olamaz.İsa (a.s) ın dediği gibi, "İnsan aynı anda hem krala hemde Allah'a hizmet edemez"Kur'an'dan yüz çeviren ibadet diye bir şey yapmamıştır. Muhammed bin İdris, Ahmed bin Hanbel, Numan bin Sabit ve Mâlik bin Enes'in mezhebine tâbi olanlar Allah'a ulaşamazlar. Ben Hristiyanım, Yahudiyim, Şiiyim, Sünniyim diyenlerin ibadeti İslam olamaz. Hayatın hepsi ibadettir yeni hayat ibadetten ibarettir. Bütün be gerçeklerden sonra şimdi biz Şii ve Sünni dine adamlarına ne diyelim?Daha ibadetin hangi anlama gelmeden üç beş ritüele ümmeti mahkum ederek, Kur'an'da var olan yüzlerce emir ve yasağın farkında bile olmamışlar.)57-) Ben, onlardan bir rızık yani yediklerini yaratmalarını irade etmedim.(Yani ben onlardan sadece bana ibadet etmelerini istedim. Onları altından kalkamayacakları bir şeyle sorumlu tutmadım. Onların rızıklarının yaratılmasını kendilerine bırakmadım. Onların görevi ibadet, benim görevim onları beslemek ve korumak yani hayatlarını idame ettirecek besinleri ve elementleri var etmektir.)58-) Şüphesiz Allah rızık verendir, metin kuvvet sahibidir.59-) Şüphesiz zulmedenler için (önceki müşrik) arkadaşlarının azap payı gibi payları vardır. Artık azabımı acele istemesinler.60-) Uyarıldıkları günlerinden dolayı kâfirlere veyl olsun! (Zâriyât Süresinin Sonu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder