18 Haziran 2022 Cumartesi

KUR’AN-I MÜBİN’İN MEÂLİ(238. YAZI)Duhan Süresi 59 Âyet olup Mekke'de inmiştir.Rahman Rahim Allah'ın Adıyla1-) Hâ Mîm.2,3-) Apaçık olan kitab'a andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz (vahiy'le) uyarıcıyız.4,7-) Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin bir imana sahipseniz, Rabbinden yani göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz (Resuller) göndermekteyiz. O, evet O, işitendir, bilendir.8-) O'ndan başka ilâh yoktur. Diriltir ve öldürür. O, sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir.9-) Fakat onlar, şüphe içinde oynayıp duruyorlar.10-) Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.11-) O duman insanları bürür. Bu, elem dolu bir azaptır.12-) "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz müminleriz"13-) Nerede onlarda öğüt almak?! Oysa kendilerine (hakkı) getiren mübin bir Resul gelmişti.(Kur'an'da "mübin" kavramı, bir çok kavram gibi sadece Allah, vahiy ve Resul bağlamında kullanılmıştır. Mübin kavramı Nebi hakkında geçmez.)14-) Sonra ondan yüz çevirdiler yani "Bu öğretilmiş bir delidir!" dediler.15-) Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız, siz de yine eski hâlinize döneceksiniz.16-) Onları o en şiddetli yakalayışla yakalayacağımız günü hatırla. Şüphesiz biz intikam alırız.17-) Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara kerim bir Resul (Mûsâ) gelmişti.(Kerim kavramı, Kur'an'da, yüce Allah, vahiy ve Resûl bağlamında kullanılmıştır. Kerim kavramı, Nebi için kullanılmamıştır.)18-) O, şöyle demişti: "Allah'ın kullarını (esaret altındaki İsrailoğullarını) bana tevdi edin. (benimle serbest bırakın) Çünkü ben sizin için emin bir Resulum.19-) "Yani sakın Allah'a karşı yücelik taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir sultan (delil) getiriyorum."(Yani sakın beşeri rivayet ve ictihadlarınızı yüce Allah'ın gönderdiği vahyin üzerinde bir kuvvet ve kudrete bir güc ve konuma sokmayın. Sadece gönderilen vahye itaat edin ve yalnız ona tâbi olun.)20-) "Şüphesiz ki ben, beni recmetmenizden, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım."21-) "Bana iman etmiyorsanız benden ayrılın"22-) (Musa) Rabbine, "Bunlar mücrim bir kavimdir" diye dua etti.23-) (Allah da şöyle buyurdu:) "O hâlde kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz."24-) "Denizi olduğu gibi terket." Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.25-) Onlar geride nice cennetler yani pınarları terkettiler.26. Nice ekinler, nice kerim makamlar!27-) Zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler!28-) İşte böyle! Onları diğer bir kavme miras bıraktık.29-) Gök ve yer onların üzerine ağlamadı yani onlara bakılmadı.(hiç bir değer verilmedi)30,31-) Yani andolsun ki, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun'dan kurtardık. Çünkü o, yücelik taslayan müsriflerden biri idi.32-) Andolsun, onları, bir ilim üzerine âlemlere (insanlara) üstün kıldık.33-) Yani onlara, içinde apaçık bir imtihan (belâûn) bulunan âyetler verdik.(Âyette bulunan "bela" İsrailoğullarının Firavunun zulmünden kurtarılmasıdır. Yani âyette bulunan bela kavramı menfi olarak değil, musbet olarak kullanılmıştır.)34,35-) Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: "İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz."36-) "Eğer doğru söyleyenler iseniz atalarımızı getirin."37-) Bunlar mı daha hayırlı, yoksa kavmi ile onlardan öncekiler mi? Onları helâk ettik. Çünkü onlar mücrim kimselerdi.38-) Biz, gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, eğlenmek için yaratmadık.39-) Biz onları ancak hak ( bir amaca yönelik) olarak yarattık. Ama onların çoğu bilmiyorlar.İNSAN DUYGU BAKIMINDAN DÜNYA HAYATI İLE DEĞİL, AHİRET İLE BAĞIMLI YARATILMIŞTIR. Allah tarafından insana bahşedilen bir çok duygunun dünya hayatında karşılığı bulunmamaktadır. Mesela: Yüce Allah inananlara sonsuz bir hayal gücü, geniş bir emel, büyük bir arzu ve istek, sonsuz yaşama duygusu vermiştir. Halbuki Kur'an'a baktığımızda göklerde ve yerde hiç bir şeyin boşuna ve abes olarak yaratılmadığnı, Allah'ın her şeyi bir amaca yönelik olarak yarattığını görürüz. "Biz gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık. Onları sadece gerçek bir sebeple yarattık. Fakat onların çoğu bilmiyorlar"(Duhan-38, 39) "Biz, göğü, yeri ve bunlar arasında bulunanları, oyun (eğlence) olarak yaratmadık"(Enbiya- 16) Yani, Rahman ve Rahim olan Allah bu evrende boşuna hiçbir şey yaratmadığına göre insana gerçekleştiremiyeceği duyguları niye versin. Hiç bir insan, kim olursa olsun, dünya hayatında Allah tarafından kendisine verilen hayallerine kavuşamaz, arzularını gerçekleştiremez, emellerine yetişemez, bütün isteklerini elde edemez, en önemlisi, insanoğlu fıtratı gereği ebedi yaşamak ister. Allah'ın insanoğlunun fitratına yerleştirdiği en önemli duygu ebedilik duygusu, uzun yaşama arzusu, sağlık ve mutluluk, huzur ve refah duygularıdır. Halbuki hiçbir insan için dünya hayatında bu önemli duyguların gerçekleşmesi mümkün değildir. O zaman insanın anavatanı, ikametgahı, esas memleketi dünya değil, ahirettir. İnsanın benliğine yüklenen duygu ve düşünceler ahiretle ilgilidir, bu arzu ve istekler ahirette gerçekleşecek.İnsanın gözünü toprak değil, âhiret doyuracaktır.Dolayısıyla, ölüm kabir kuyusuna giriş, karanlık bir çukur ağzı değil, bizi yaratan, terbiye eden, merhamet edip büyüten, her şeyi yerli yerince yapan, her şeye yaratılışını bahşeden sonsuz nimetler sahibi Rabbimize bir dönüş, bir kavuşmadır. Bu yüzden Rahmân ve Rahim olan yüce Allah bir çok ayette ölüm için "Rabbinize döneceksiniz" buyuruyor. Akraba ve dostlarımızın bir çoğu zaten ana vatana gitmiş bizim gelmemizi bekliyorlar. İşte bundan dolayı ölümün yüzü soğuk değildir, ölüm bir kurtuluş, bir dinlenmedir, Allah'a ulaşma, yaratıcı güce kavuşmaktır. Ölüm dünya hayatına geliş gibi bir göçüştur. ALLAH'IN BİR DÜZEN VE BİR KANUNUDUR. Aslında kabir diye bir şey yoktur. Kur'an'ın dilinde ve aklında dünya hayatından ve ahiretten başka hiçbir şey yoktur. Bizim bir gecelik uykumuz kabir uykusundan çok daha uzundur. Kabir bir gün, bir günden az, bir saat, tanışma müddeti kadar bir süre, bir yemeğin bozulma süresi kadar bir zamandır, bir andır. "Nihayet Sur'a üfürülmüş olacak. Bir de bakarsın ki onlar cesetlerden kalkıp koşarak Rablerine giderler. (İşte o zaman) Ne oldu bize! Bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? Bu, Rahman'ın vâdettiği gündür. Elçiler gerçekten doğru söylemişler! denir. Olan müthiş bir sesten ibarettir. Bunun üzerine onların hepsi hemen huzurumuzda hazır bulunurlar. O gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. Siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız"Ölüm ve hemen ardından ahiret hayatının başlaması vardır. "Sonra, muhakkak ki siz, bunun ardından elbet öleceksiniz. Dikkat! "Sonra da (hemen) Şüphesiz, sizler kıyamet gününde tekrar diriltileceksiniz"(Mu'minun, 15, 16) Ölüm yüce Allah'ın büyük bir nimetidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder