2 Haziran 2022 Perşembe

BİR MEZHEBE BAĞLI OLMAK ŞART MIDIR?(5. YAZI)Bin sene önceki bir ilim adamı ile bugünkü ilim adamı arasında takva ve ihlas dışında hiçbir üstünlük bulunmamaktadır. Hatta Kur'an'a ulaşma, Kur'an'dan faydalanma, özgürlük ve ilim bakımından bugünkü âlimler öncekilerden daha akıllı ve daha geniş imkanlara sahiptirler. Bugünkü âlimler dünyayı daha net görmekte bilgi karmaşası geçmiş devirlere göre daha azdır.Allah elçisi adına yalan uydurma devri çok geride kalmıştır.Fakat kavram kargaşası ve batıl olanın hakka karıştırılması yüzünden ümmilerin Kur'an'ın bağlam ve bütünlüğünü yani hikmetini anlama ve ondan hüküm çıkarma yetenekleri yok edilmiştir. Böyle olunca elbette ki, ümmiler Kur'an'ı bağlam ve bütünlüğü içinde bilmeden yani araştırma yapmadan kendi ihtiyaçları için, keyfi amel yapmaları caiz olmaz. Bundan dolayı Rahman ve Rahim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor. "Bilmiyorsanız zikir (Kur'an) ehline sorun"(Nahl, 43)Dolayısıyla, mukallidler ile Kur'an üzerinde tefekkür eden âlimler bir değildir. Mukallidin Kur'an ehli muvahhid âlimlere sormasından başka hiçbir yolu bulunmamaktadır.Mezheplere yani ölmüş kişilere uymak Kur'an, ilim, hikmet, akıl ve tefekküre aykırı çok sakıncalı bir durumdur.Akıllı müslüman güncel olmak zorundadır.Yani sorunlarını ölmüşlerden değil, yaşayanlardan sormak ve ona göre hareket etmek zorundadır. Akıllı mümin 1350 sene önce uydurulan Emevi- Abbasi Ehli Sünnet dininin ve kadim İran inançlarının kalıntılarına ve mezheplerine iman edemez.Müslüman sürekli kendisini yenileyen akıl ve fikir sahibi şuurlu insandır.Müslüman dini konularda kayıtsız şartsız olarak müracaat edeceği yer Kur'an ve Kur'an ehli muvahhid âlimler olmalıdır. (Bilenlere sormasıdır) Çünkü mukallidin delili yoktur.Delil olmadan da sorumluluk olmaz.Amel etmek için delil bulunmadığı vakit sorumluluk düştüğü gibi, fetva veren bilgili bir kimse bulunmadığı vakitte sorumluluk olmaz. İşte böylece Kur'an'ı hakkıyla bilen âlimin görüşünün mukallid için geçerli bir delil olduğu âyetle sabit olmuş olur. Her şeyin en doğrusunu bilen yalnız yüce Allah'tır. (Allah günahlarımızı bağışlasın)Kur'an'ın dini, Mezheplerin, rivayetlerin, tarikatların ve fırkaların üzerine bulaştırdıkları kirlerden dolayı bütün güzelliklerini kaybetmiş durumdadır.Mezhep âlimleri ve müctehidler tarafından dine bulaştırılan kirliliği başka kurumlarda görmek mümkün değildir.Nasıl ki alimler, Allah'ın kitabını açık olarak ortaya koymaktan sorumlu tutuluyorsa,"İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayet yolunu Kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra _gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah hemde bütün lânet ediciler lânet ederler""Ancak tevbe edip durumlarını duzeltenler ve hakikatı açıkça ortaya koyanlar başkadır""Zira ben onların tevbelerini kabul ederim. Ben tevbeyi çokça kabul eden ve çokça merhamet edenim""Ayetlerimizin üstünü örtmüş ve o şekilde ölmüşlere gelince, işte Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların lâneti onların üzerinedir. Onlar ebediyyen lânet içinde kalırlar..."(Bakara, 159, 160, 161, 162)İctihad etme yeteneği olmayan ümmiler de sadece Kur'an'ı anlatan ve yalnız Kur'an'dan konuşan âlimlerin inanç ve fetvalarını almakla sorumludurlar. Görünüşte âlimlerle mukallidler arasında ilmi bir farklılık görülüyorsa da, önemli olan güzel ahlak, ihlas ve takvada üstün olmaktır. Yani mukallid olanlar saygı dışında âlimlere kul ve köle konumuna kendilerini sokmamaları, âlimlerin ise bu gibi şeylerden mukallidleri men ederek, son derece tabii, güzel ahlak sahibi olmaları Kur'an'ın emirleri arasında yer almaktadır. Kur'an'ın, Allah Resulü için "sahibuküm" "arkadaşınız" tâbirini kullanması boşuna değildir.(Ey Mekke müşrikleri!) "Arkadaşınız (Muhammed-Nebi) mecnun değildir "(Tekvir-22)Yani Muhammed sizin arkadaşınızdır. Ona vahiy gelmesi ve güzel ahlak sahibi olması dışında sizden bir üstünlüğü yoktur."Deki: Ben, yalnızca sizin gibi bir beşerim. Şu var ki bana, İlah'ınızın, tek bir İlah olduğu vahyolunuyor. Artık her kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, salih amellerde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi şirk koşmasın"(Kehf-110)"Sakın ona kul ve köle olmayın, zaten o sizden böyle bir şey beklemez demek istenmiştir"Kur'an'ın yüzlerce âyeti olaylar ve sorulan sorular üzerine nazil olmuştur.Kur'an'ın apaçık olmasının en büyük sebebi ilim adamlarının rab edinilmemesi içindir."Elif. Lam.Râ (Bu sana indirilen)hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından âyetleri sağlamlaştırılmış, sonra da detaylandırılmış bir kitaptır. Allah'tan başkasına kulluk yapmayasanız diye,..."(Hud-1,2)Fakat vahiy tamamen sözün gücüne dayandığı için onu okuyan, tebliğ eden, onu duyuran ve ilan edene ihtiyaç vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder