26 Nisan 2022 Salı

KUR'AN-I MÜBİN'İN MEÂLİ(193. YAZI)Şuara Süresi 31-) Firavun: Sâdıklardan isen, haydi getir onu! diye karşılık verdi. 32-) Bunun üzerine Musa asâsını atıverdi; bir de ne görsünler, asâ apaçık bir sû'ban (oluvermiş)! 33-) Elini de (koynundan) çıkardı; o da bakanlara bembeyaz görünmüş. 34-) Firavun, etrafında olan ileri gelenlere: Bu, dedi, doğrusu alim bir sihirbazdır! 35-) Sizi sihriyle yerinizden çıkarmak istiyor. Şimdi ne emredersiniz? 36-) Dediler ki: Onu ve kardeşini beklet ve şehirlere toplayıcı görevliler gönder; 37-) Ne kadar alim sihirbaz varsa sana getirsinler. 38-) Böylece sihirbazlar belli bir günün tayin edilen vaktinde toplandı. 39-) İnsanlara: Siz de toplanıyor musunuz (haydi hemen toplanın), denildi. 40-) (Firavun’un adamları:) Eğer üstün gelirlerse, herhalde sihirbazlara tâbi oluruz, dediler. 41-) Sihirbazlar geldiklerinde Firavun’a: Şayet biz gâlip gelirsek, muhakkak bize bir ücret vardır değil mi? dediler. 42-) Firavun cevap verdi: Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, en yakınlardan olacaksınız. 43-) Musa onlara: Ne atacaksanız atın! dedi. 44-) Bunun üzerine iplerini ve asalarını attılar ve: Firavun’un izzeti için elbette bizler galip geleceğiz, dediler. 45-) Sonra Musa asâsını attı; bir de ne görsünler, onların uydurduklarını yutuveriyor! (Âyette attıklarını değil de, "uydurduklarını yutuveriyor" denilmesi çok önemlidir. Yani atılan bir nesne yok, uydurma ve iftira din ile vahyin mucadalesi var. Allah Resülü Musa (a.s) ile din adamlarının tartışması var. Âyette geçen "ye'fiküne" Nur süresi 11.ayette geçen "ifk" ibaresi ile aynıdır. Yani orada Nebi (a.s) ın hanımına dil ile yapılan bir iftira vardı. Burada iftira edilen Firavun'un ilahlığına vahiy'le meydan okuma vardır. Sihirbaz alimlerin sahip oldukları bilgiler yılanların zehirleri gibi ölümcüldür. İpleri de insanların akıl ve iradelerini bağlama anlamında simgesel bir anlatıma sahiptir. Yoksa Musa (a.s) asa ile gösteri yapmaktan münezzehtir. Resüllerin tek bir görevleri vardır, O da yüce Allah tarafından indirilen vahyi tebliğ etmektir. Resüller insanlara gösteri yapmazlar. Böyle bir şey onlara yakışmaz. Zaten vahyin ahlakında da gösteri olmaz.) 46,47,48)(Hakka şâhid olunca) sihirbazlar derhal secde ettiler (yani) "Âlemlerin Rabbine, Musa ve Harun’un Rabbine iman ettik" dediler. (Kur'an'da nerede "rukü" ve "secde" geçiyorsa, arkasından gelen cümle veya âyette rukü ve secdenin hangi anlama geldiğini ortaya koyuyor. Bu âyette de sihirbazların secdesi "Âlemlerin Rabbine, Musa ve Harun'un Rabbine iman ettik" demeleri olmuştur. Yoksa sihirbazlar yere kapanmadılar. Böyle bir şeyde bilmezlerdi. Ölümü göze alan sihirbazların Firavun'a karşı bile yere kapanmış olmaları düşünülecek bir şey değildir.) 49-) Firavun, (kızgınlık içinde) dedi ki: Ben size izin vermeden ona iman ettiniz öyle mi! Demek ki o, size sihiri öğreten büyüğünüzmüş! Ama şimdi (size yapacağımı görecek ve) bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama kestireceğim, hepinizi astıracağım! 50-)(Sihirbazlar) "Zararı yok, Rabbimize dönüyorüz" dediler. 51-) "Biz, ilk iman edenler olduğumuz için Rabbimizin hatalarımızı mağfiret edeceğini umarız." 52-) Musa’ya: Kullarımı geceleyin yola çıkar; çünkü takip edileceksiniz, diye vahyettik. 53-) Firavun da şehirlere toplayıcılar gönderdi: 54-) "Esasen bunlar, sayıları az, bölük pörçük bir cemaattır." 55-) "Böyle iken kesinkes bizi öfkelendirmişlerdir." 56-) "Biz ise, elbette uyanık (ve yekvücut) bir cemaatız." (diyor ve dedirtiyordu). 57,58-) Ama (sonunda) biz onları (Firavun ve kavmini), cennetlerden, pınarlardan ve hazinelerden yani kerim bir makamdan çıkardık. 59-) Böylece, oralara İsrailoğullarını mirasçı yaptık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder