8 Nisan 2022 Cuma

KUR'AN-I MÜBİN'İN MEÂLİ (79.YAZI) 53-) Allah, şeytanın böyle yapmasına müsaade eder ki kalplerinde hastalık olanlar ve kalpleri katılaşanlar için, şeytanın kattığı şeyi bir fitne (sınama) (vesilesi) yapsın yani zalimler, gerçekten (haktan) uzak bir ayrılığın içindedirler.(Kur'an'da sınama anlamına gelen üç kavram vardır. 1-) Fitne: Ayrıştırıcı bir misyona sahip olan sınamadır yani kişinin mümin mi yoksa kafir mi olacağı ile ilgili bir sınamadır. (Ankebüt-2)2-) Bela: Maddi zorluklarla yapılan sınama yani hastalık ve fakirlik gibi şeylerle dayanma gücünün ölçüsünü sınamadır. Dolayısıyla burada sabır ve isyandan biri gerçekleşiyor.(Bakara-155, 156)3-) İmtihan: Bu sınama eğitim merkezlerinden olan sınav gibi bir sınamadır. İman ve takvanın ölçüsünü sınamadır. (Hucurat-3; Mümtehine-10)54-) Yani, kendilerine ilim verilenler, onun (Kur’an’ın) gerçekten Rabbin tarafından gelmiş bir hak olduğunu bilsinler de ona iman etsinler, onunla kalpleri huzura kavuşsun yani Allah, iman edenleri dosdoğru yol olan sırat'ı müstakim'e hidayet edecektir. 55-) Ve kafirler, kendilerine o saat ansızın gelinceye, yahut da (kendileri için hayır yönünden) kısır bir günün azabı gelinceye kadar onun (Kur’an'ın) hakkında hep bir şüphe içinde kalacaklardır. 56-) O gün, mülk Allah’ındır. Aralarında hüküm verir. (Bu hüküm gereği) iman eden yani salih amellerde bulunanlar Naîm cennetlerinin içindedirler.57-) Ve âyetlerimize kafir olup onları yalanlayanlara gelince, işte onlar için alçaltıcı bir azap vardır.58-) Allah yolunda hicret edip sonra öldürülen yahut ölenleri hiç şüphesiz Allah güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır yani Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.59-) Allah onları, razı olacakları bir yere dâhil edecektir şüphesiz ki Allah, Alim'dir, Halîmdir.60-) İşte böyle. Her kim, kendisine yapılan eziyete misli ile karşılık verir de, bundan sonra kendisine yine bir baskı olursa, Allah ona yardım edecektir. Şüphesiz ki Allah, affeden ve mağfiret edendir.61-) Çünkü Allah, geceyi gündüzün içine geçirir, gündüzü gecenin içine geçirir yani Allah, hakkıyla işiten ve görendir.62-) Bu böyledir. Çünkü Allah, hakkın ta kendisidir yani O’nun dununda (yanında-ötesinde-berisinde) davasını güttükleri şeyler ise, bâtılın ta kendisidir. Yani şüphe yok ki Allah yücedir, büyüktür.63-) Görmedin mi, Allah, gökten su indirdi de bu sayede yer yeşermiş olarak sabahlıyor. Şüphesiz ki Allah, Latif'tir, Habir'dir.64-) Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur yani Allah, Ğani olandır, Hamid olandır. 65-) Görmedin mi, Allah, yerde ne varsa yani emri uyarınca denizde yüzen gemileri size musahhar kıldı ve göğü de, kendi izniyle (yaratılış yasasıyla) yerin üzerine düşmemesi için tutuyor yani Allah, insanlara karşı çok Rauf'tur, Rahim'dir. 66-) O, (önce) size hayat veren, sonra sizi öldürecek, sonra yine diriltecek olandır yani (bütün bunlara karşı) insan, çok nankördür.67-) Biz, her ümmete, uygulamakta oldukları bir mensek kıldık. Öyle ise onlar (ehl-i kitap) bu işte seninle niza etmesinler yani sadece Rabbine davet et. Zira sen, müstakim bir hidayet üzerindesin.68-) Yani seninle mücâdele ederlerse: "Allah yaptığınızı çok iyi bilmektedir" de.69-) Allah kıyamet gününde, ihtilâf etmekte olduğunuz konulara dair aranızda hüküm verecektir.70-) Bilmez misin ki, Allah, yerde ve gökte ne varsa bilir? Bu, bir kitapta mevcuttur. Bu (eşya ve olayların bilgisine sahip olmak), Allah için çok kolaydır.71-) Yani Allah’ın dununda, kendisine hiçbir delil indirmediği, kendilerinin dahi hakkında bilgi sahibi olmadıkları şeylere ibadet ediyorlar yani zalimlerin hiç yardımcısı yoktur.72-) Yani âyetlerimiz apaçık kendilerine okunduğunda, kâfirlerin suratlarında hoşnutsuzluk sezersin. Onlar, kendilerine âyetlerimizi okuyanların neredeyse üzerlerine saldırırlar. De ki: Size bundan (bu öfke ve huzursuzluğunuzdan) daha şerlisini haber vereyim mi? Cehennem! Allah, onu kâfirlere (ceza olarak) vâdetti yani bu ne kötü bir sondur!73-) Ey insanlar! (Size) bir misal verildi; şimdi onu dinleyin: Allah’ı bırakıp da dâvâsını güttükleriniz bunun için bir araya gelseler bile bir sineği dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapsa, bunu ondan geri de alamazlar. İsteyen de âciz, kendinden istenen de!74-) Onlar, (müşrikler) Allah’ı hakkıyla takdir etmediler. Hiç şüphesiz Allah, Kaviy"dir, Aziz'dir. 75-) Allah meleklerden de Resüller seçer, insanlardan da. Şüphesiz Allah işitendir, görendir.76-) Onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını da, yapacaklarını da) bilir. Bütün işler Allah’a döndürülür.77-) Ey iman edenler! Rükû edin; secde edin ve Rabbinize ibadet edin yan hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.78-) Allah uğrunda, hakkını vererek cihad edin. O, sizi seçti; din hususunda üzerinize hiçbir zorluk yüklemedi; babanız İbrahim’in milletinde (de böyleydi). Resül size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için, O, gerek daha önce (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur’an’da) size «müslümanlar» adını verdi. Öyle ise salat'ı ikâme edin; zekât'a (arınmaya) gelin yani Allah’a (vahye) sığının. O, sizin mevlânızdır. Ne güzel mevlâdır, ne güzel yardımcıdır!(Hac Süresini Sonu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder