30 Eylül 2020 Çarşamba

 KUR'AN'SIZ DİN 

(25.YAZI) 

Diyanet, fetö işgal hareketine karşı ezan ve salalar okutuyor. 

Güya Diyanet İşleri Başkanlığı  darbeye karşı olduğunu göstermeye çalışıyor.

 İnanmayın, kanmayın, samimi bulmayın.

Neden mi? 

F Gülen, 40 yıldan beri Said Nursi'nin Risâleleri ve Emevi-Abbasi Ehli Sünnet dininin rivayetleriyle ümmeti aldatıyor. 

F Gülen'in anlattığı hurafelere karşı diyanet'in her hangi bir cevabı oldu mu ? 

 Diyanet'in görevi nedir? 

Daha ileri giderek şunları söylüyorum.

 Diyanetin inanmış olduğu din ile F Gülen'in dini arasında bir fark var mıdır? 

 Diyanet, aynı F Gülen gibi, Kur'an ve tefekkür düşmanı Emevi, Abbasi  Ehli Sünnet dininin rivayetlerinin mahkumu değil mi?

 Veya Diyanet, 90 yıldan beri Kur'an adına nasıl bir  çalışma ortaya  koymuştur.

 Diyanet'in darbeden önce paralel yapılanmanın tehlikesi ile alakalı bir raporu değil, bir cümlesi mevcut mudur? 

Risale'i Nur'da bulunan hurafe ve yalanlarla ilgili şu ana kadar 80 küsür yazı paylaştım. 

Diyanetin Risale'i Nur'da bulunan hurafelerle ilgili  bir sorgulaması var mı? 

Bırakın sorgulamayı, Diyanet vakfı,  Said Nursi'nin şirk ve ahmaklık dolu Risale'i Nur Külliyatını en lüks bir kağıda basıp dağıtmaktadır. 

Acaba Diyanet İşleri Başkanlığı  Kur'an'a iman ediyor mu? 

Allah'ın Resulüne karşı asgari bir  saygısı bulunuyor mu? 

Diyanet, Kur'an'a iman ediyor, Allah'ın Resulüne karşı bir sevgisi ve saygısı mevcut ise, başta F Gülen olmak üzere cübbeli Ahmet, Menzil şeyhi, Osman ünlü, Tuğrul İnançer, Cemal Nur Sargut gibilerinin, Allah  Resulü'ne hakaret içeren sözlerine  niye karşı gelmiyor? 

Niye cevap vermiyor? 

Diyanet, Kur'an'ın ilim ve hikmetiyle  ümmeti bilinçlendirseydi F Gülen gibi Kur'an ve akıl düşmanı bir psikopat ülkenin bütün kurum ve kuruluşlarını ele geçirebilecek bir güce sahip olabilir miydi? 

Dört bakanlık bütçeye ve yüz elli bin imama sahip olan diyanet işleri başkanlığı ümmeti tam olarak sarmalayan hurafe ve yalanlara, uydurma ve ahmaklıklara karşı minimum bir gayret ve çabası bulunuyor mu? 

Diyanete inanmayın, kanmayın, aldanmayın, samimi değildir, günü kurtarmaya çalışıyor. 

Diyanet işleri başkanlığı günün şartlarına göre nasıl kendini yenilemez? 

2106 miladi bilim ve teknoloji çağında Emevi ve Abbasiler dönemine çakılıp kalmak Diyanete yakışır mı? 

Cehaletin bu kadarı fazla olmuyor mu? 

Diyanet İşleri Başkanlığı, Allah'ın ilmiyle inen ve açıklanıp detaylandırılan Allah'ın kitabı varken, 4000 sene önce yaşamış kavimlerin dediği gibi "atalarımızın dinini bırakmayız" demesinin haklı  bir gerekçesi olabilir mi ? 

Diyanet'in 1350 sene önce uydurulan Emevi, Abbasi Ehli Sünnet dininin rivayetleriyle nasıl batıla saplanıp, bu batıl dinin cehennemine razı olur ? 

Ataların uydurma dini yüzünden cehennemin mutfağında yaşamaya değer mi?  

Bu nasıl bir akıl, nasıl bir fikir, nasıl bir vicdan nasıl bir ilim nasıl bir inançtır?  

Her insan Kur'an'ın önderliğinde kendi tarihinde yaşaması hayati bir öneme sahiptir. 

Biz Emevi- Abbasi döneminde uydurulan dine hizmet edemeyiz.

O karanlık döneme takılıp kalamayız. 

Deprem olmaması için 1001 hatim okutan Elazığ müftüsü Peyami Güngör ile Paralel yapının cahili F Gülen arasında inanç bakımından bir fark var mı?

 Veya Elazığ valiliği yaptığı dönemde Harput ulu camiinde  her Cumartesi günü sabah namazından sonra  Elazığ müftüsü ile beraber Cemaat eşliğinde F Gülen'in tesbihatını okutan bugünün merkez Valisi Muammer Erol ile F Gülen arasında inanç ve fikir bakımından bir fark var mı?

(Son)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder