11 Eylül 2020 Cuma

 PARALEL DİN 

(18.YAZI)

F GÜLEN'İN SAPKINLIKLARI

Emevi Abbasi Ehli Sünnet dininin uydurma  rivayetlerini ve Said Nursi'nin hurafelerini tek kaynak olarak alan, Kur'an, ilim, hikmet, akıl,

 Tevhid, ve sorgulama düşmanı F Gülen, gavs (ilah) olarak inandığı Abdulkadir Geylani'nin henüz bebek iken bile tasarrufunun ve kerametlerinin olduğuna inanmaktadır.

Ahmak hurafeci diyor ki: 

"Halk, yevm-i şek ( Ramazan hilalinin çıkıp çıkmadığı) şüphesi içinde.

Sonra "gidin, falanın bugün doğan bebeğine bakın.

Eğer süt emmiyorsa Ramazan'dır, emiyorsa değildir " diyorlar.

Tam o esnada gavsı âzam'ın (Abdulkadir Geylani) annesi de oğlu süt emmiyor diye ağlıyormuş.

Hali görünce, "ana ağlama, bugün Ramazan, oğlun onun için süt emmiyor" diyorlar.

Bunlar Cenabı Hakkın hususi atayasına (özel vergisine)  mazhar kimselerdir"

(Fasıldan fasıla- 1, F Gülen, Nil Yayınları, 3. Baskı

Eylül 1995, s, 45)

Tamam, F Gülen hastadır, şizofrendir, ahmaktır, akılsızdır,

ilimsiz bir cahildir.

Emevi Abbasi Ehli sünnet dinine ve  Said Nursi'nin Risale'i Nur Külliyatına fanatik bağlı Kur'an düşmanı bir zihniyete sahiptir.

Peki ona uyan içlerinde Prof, Doçent, Dr, İlahiyatçılar, akademisyenler, öğretmenler, generaller bulunan binlerce entelektüel nasıl zihni özürlü  bir adama sorgusuz, kayıtsız, şartsız itaat ederler.

Bunun sebebi, yüce Allah'ın bir ilim üzerine indirdiği ve adını  FURKAN olarak koyduğu KUR'AN yerine insanlara  yalan rivayetler  dikta ettirilirse her türlü mikrop ve hastalığın meydana çıkması kaçınılmaz olacaktır.

BAKIN HASTA ADAM NE DİYOR.

"Nebi'nin mucizesi nasıl haksa, velinin kerameti de öyle hak ve gerçektir.

Ehli Sünnet'in inancı bu merkezdedir, bu merkezdedir ve bu husus yüzlerce-binlerce vak'ayla te'yid görmüştür.

Mucize, keramet ve keşif arasındaki farklar, tasavvuf ve bir kısım kelâm kitaplarında mevcuttur.

Yaygın olan kanaate göre, ehlullaha ilk defa inkişaf eden, kabirlerdeki insanların ahvalidir.

Ve bu, eşyanın perde arkasına atılan adımların ilki sayılmıştır"

(Fasıldan Fasıla- 2, F Gülen, Nil Yayınları, 1.Baskı

Ekim 1995, s, 28, 29)

15 Temmuz'da Allah bu millete yardım edip vicdanlarını  harekete geçirmeseydi işte  ülke bu cahil ahmaklar sürüsünün oyuncağı olacaktı.

Bu Kuran ve akıl düşmanlarına karşı amansız bir mücadele verenlerin Allah yardımcıları olsun. 

15 Temmuz işgal hareketine planlı darbe deyip, onlarla gerektiği gibi mücadele etmeyenlere Allah fırsat vermesin.

Hanif  Müslümanlıktan bozularak Yahudiliğe, Hiristiyanlığa (Anglikan, Protestan, Katolik, Ortodoks) inkılap eden,

Yine Allah'ın kitabı  Kur'an'ı Mübin ile  indirilen saf din olan  İslam'dan tahrif edilerek  sünniliğe (Hanefi, Hanbeli, maliki, Şafii)

 ve Şiiliğe çevrilen hurafe dinlerde paralel din sayılırlar.

Yani Rahman ve Rahim olan yüce Allah'tan  Elçilerine son Nebi ve Nübüvvet'e bağlı son  Resul olan  Muhammed ( Aleyhisselam) a indirilmeyen her inanç ve oluşum hakikatin nazarında  paralel din sayılır.

Dolayısıyla Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu Davud, Nesai, Muvatta, İbni Mace,

Kâfi( Şiilerin hadis kaynağı) Risale'i Nur, Mesnevi, Marifetnâme gibi uydurulmuş bütün eserler paralel Kur'an konumundadır.

Çünkü bu yalan, uydurma  ve iftira kitaplar  Kur'an'ın devre dışı bırakılmasıyla  onun  yerine geçirilmişlerdir.

MESELA, Kur'an'da olmadığı halde, recm cezası, mürted'in öldürülmesi, namaz kılmayanın tekfir edilerek öldürülmesi, ahirette Allah'ın  şefaatinden başka şefaatçilerin var olacağı, Muhammed ( Aleyhisselam) a salavat çekme, Allah Resulü'nün Kur'andan başka  mucizesinin var olduğu,

ölülere kur'an okunacağı, ölülere dua edilebileceği,

 ölüler adına  hayır yapılabileceği, ölüler için  hac ve umreye gidilebileceği, resim yapmanın ve satrancın haram olduğu,

mezheplerin hak olduğu, kabir azabının var olacağı, İslam'ın şartının beş olduğu gibi yüzlerce-binlerce uygulama ve ibadeti bu paralel dinler ümmete gerekli olarak

 farz, vacip ve sünnet olarak inandırılmakta ve  yaptırılmaktadır.

Kur'an'ı Mübin'e  göre hüküm yalnız Allah'ındır.

İslam vahiy  sayesinde bütün Allah Elçilerine  indirilen dindir

ve yüce  Allah dinde her türlü bölünme ve parçalanmayı yasaklamıştır.

 Kerim olan Allah Kur'an'ı Mübin'de şöyle buyuruyor.

(Ey Nebi! ) Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah inananları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur"(Rum, 30)

"Hepiniz O'na yönelerek O'na karşı gelmekten sakının, salatı ikame edin, müşriklerden olmayın"(Rum, 31)

"Dinlerini parçalayan ve bölük bölük (mezhep mezhep)olanlardan (olmayın.

Bunlardan)her fırka, kendilerinde olan (inanç ve ibadet) ile sevinmektedir"

(Rum-32)

"Dinlerini parça parça edip gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur.

 Onların işi Ancak Allah'a kalmıştır.

 Sonra Allah onlara yaptıklarını haber verecektir"

(En'am- 159)

Allah Resulü ( Aleyhisselam) sadece ve sadece Allah'tan indirilen vahiy ile uyarmış, sadece Kur'an'ı tebliğ etmiş, yalnız Allah'tan indirilen  Kur'an'ı okumuştur.

"De ki: Ben sadece, vahiy ile sizi ikaz ediyorum. Fakat, sağır olanlar, ikaz edildikleri zaman bu çağrıyı duymazlar"

( Enbiya- 45)

"...Deki: Ben sadece Allah'ın indirdiği kitaba inandım..."(Şura, 15)

"Allah'ı bırakıp kendilerine taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimlerden başka bir şey değildir.

Allah onlar hakkında herhangi bir şey indirmemiştir.

Hüküm sadece Allah'a aittir. O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler"

(Yusuf- 40)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder